Her sabah olduğu gibi güne neşe ile uyandım. Bu gün yeni bi okula başlıyorum çok heyecanlıyım. Yatağımdan kalkıp odamdan çıktım ve lavaboya geçtim. Elimi yüzümü yıkadım, saçlarımı tarayıp tekrar odama döndüm.
Yeni okul formalarıma göz attım, gri eteğim ve beyaz gömleğimi giyinip üstüme bir kapşonlu geçirdim. Dün geceden hazırladığım çantamı alıp kahvaltı yapmak için mutfağa indim.
Babam ve anneme gülümseyerek "Günaydınn!" dedim. Onlarda bana aynı şekilde karşılık verdiği sırada masadaki poğaçalardan bir tane aldım. Anneme görünmeden ayakkabılarımı giyip kaçtım. Çıkarken babama göz kırpmıştım. Kahvaltı yapmadan evden çıkmama kızardı ama benimde sabah sabah miğdem kaldırmazdı.
İlk günden okula geç kalıcaktım az kalsın. Bu arada kendimi tanıtmayı unuttum ben Öykü.. Öykü yıldız.
Taşındığımızdan dolayı bir senemi farklı bi yerde geçiricem. Buna rağmen mutluyum. Yeni kişilerle tanışıcam. Hayata pozitif bakmayı severim. Neşeli ve nazik davrandığımız sürece her daim mutlu olmaz mıyız zaten?
Neyse yeni sınıfımın 12-C olduğunu dün babamla konuşurken duymuştum. Okuldan içeriye girer girmez biraz dolaşıp sınıfın yerini bulmuştum.
İçeriye girer girmez soru yağmuruna tutulmayı beklemiyordum tabi..
-Yenisin değil mi?
-Adın ne?
-Nerden geldin?
-Okulumuzu sevdin mi?
Oha! Bi durun nefes alıyım' dercesine yüzlerine bakarken bir kız benim kolumu kavrayıp kalabalıktan kurtardı. Arka sıralara doğru ilerlerken "Onlara aldırma, herkese yeni insan görmüş muamelesi yapmaya bayılırlar" dedi.
Kahverengi uzun saçları ve tatlı bi siması vardı. Ona gülümseyip Yok aldırmam.. Öykü ben bu arada" dedim.
Bana dönüp gülümsedi ve "Bende Melis, tanıştığımıza memnun oldum Öykü. Altıncı hissim kuvvetlidir ve iyi anlaşıcağımızdan adım kadar eminim" dedi.
O sırada öğretmen içeri girdiğinden daha konuşamadan "Tenefüste görüşürüz, cam kenarı bu en arka sıra boş" dedi ve yerine geçti.
Melis'e teşekkür edip söylediği sıraya oturdum. Sıra arkadaşım olan çocuğa baktım. Baya sessiz olduğundan bir şey deme gereği duymadım.
Sıraya yayılmıştı ve dirseği benim masamı kaplıyordu. Uyarmak için kolunu dürttüğümde "Ne var?" dedi.
Kaba olmasını bi kenara bırakıp "Merhaba ben Öykü" dedim.
Kolunu çekmesini rica edicekken "Beni ilgilendirmez" diyip tekrardan kafasını sıraya koydu.
Yinede güler yüzlü bir şekilde "Kolunu çeker misin" diye rica ettim.
"Yanıma oturmasaydın. Senin sorunun." dedi ve ders boyu hiç kıpurdamadı.
Yontulmamış odun bir sıra arkadaşım olduğu için pek muhattap olmadan dersi dinledim bende.
וווו×
Dört ders bitti ve ben sıkıntıdan ölüyorum. Yanımdaki şahıs ne konuşuyor neden yüzüme bakıyor. Bende öğle arasında melis ile beraber bahçeye çıktım. Sohbet ediyorduk ve o cidden çok iyi biriydi.
"Okulu sevdin mi peki" diye sorduğunda kafamı aşağı yukarı salladım.
"Sevdim de yanımdaki uyuz konuşsa daha iyi olurdu"
"Demir pek konuşmaz" diye küçük bi açıklama yaptığında "Adını bike senden öğrendim.." diye mırıldandım.
Dediğime küçük bi kahkaha atıp "Takma kafana alışırsın" dedi.
