74

6.4K 344 233
                                    

İyi okumalarrr

"Bak şimdi tatlım bilmediğin şey açık ve net burda ailenin ölümü kaza diye biliniyor, hatta sen bile öyle biliyorsun ama cık! Yazık sana... Ailen cinayete kurban gitti ve bunu kim biliyordu... Hmm... Tabii ki de sevgilin demir bunu bilip senden saklıyordu"

"N-ne..?"

Ağzımdan tek bi kelime dökülürken şaşkınlıktan konuşamaz hale gelmiştim. Demir'e döndüğümde alev oturduğu yerden konuşmaya devam etti.

"Durun durun, 'açıklayabilirim öykü!...' Faslına geçmeyin daha erken"

Demir sağ elini uzatıp kolumu tuttu ve bana yaklaşıp "dinleme onu" dedi

Alev "demir gerçekleri saklamanın bedeli ağırdır... Katlanmalısın" dediğinde demir ona doğru yöneldi. Elimi göğüsüne koyup "ona dokunma. Duymak istiyorum" dedim ve alev'e devam etmesini ister gibi baktım.

Şuan insanların fısıldaşıp hakkımda konuşmaları umrumda değildi. Kafam karışıktı ve açıklamaya ihtiyacım vardı, gerçekleri öğrenmeye ihtiyacım vardı.

"Devam etmeden önce demir'in ortalarda görünmeyen babasından bahsederek bombayı sona bırakmak istiyorum"

Demir "in şurdan, yetti artık soytarılık yaptığın"

"Hmm bakıyım yetmiş mi?... I ı yetmemiş. Bu içine kapanık demir özca'nın ailesinin olmadığını düşündünüz değil mi? Büyük bi yanılma diyelim, annesi masum, yalnız yaşayan bi ev hanımıyken babası uyuşturucu satıcısı! Hi şaşırdınız tabi... Daha bitmedi-"

Sözünü kesip "bak herkesin özel hayatı burda anlatılcak şeyler değil. Sadede gel ve benimle ilgili gerçekleri anlat yoksa senin kırılmadık kemiğini bırakmam" dedim

Evet demir'i onu durdurmaması için uyarmıştım ama herkese demir'in özel hayatını anlatmasına izin veremezdim. Benimle ilgili olanları duymaları umrumda değildi çünkü herşeyden önemlisi ben öğrenmek istiyordum şuan.

"Peki direkt söyliyim, senin ailelini öldüren kişi.."

Tam sözünü tamamlayacakken demir beni aşıp yanına gitti, sahneye çıktı ve kolundan tutup yürütmeye başladı.

"Demir dur!" arkasından seslenmeme rağmen durmadan ikinci kata çıktı ve büyük bi salondan içeriye girdi. Tam kapıyı kapatıcakken ben de içeriye girdim ve kapı kapandı. Arkamızdan gelen kalabalık kapının arkasında kalırken demir alev'in boğazını sıkıp duvara yasladı.

Tolga'dan devam

Yanımda oturan kızın dudaklarını dudaklarımdan ayırıp geri çekildim. Bana yaklaşıp aramızda ki mesafeyi kapatmaya çalıştığında "yılışma" dedim soğuk çıkan sesimle.

"Az önce sömürdün resmen, yılışma derken?"

Oflayıp ayağa kalktım ve kıza baktım. "Bana bulaşırsan çiğner atarım dedim sana, geçen gün de berkay'ın kucağındaydın. Orospu olman beni alakadar etmez" dedim ve uzaklaştım.

Bizim okulda ki gördüğü her erkekle öpüşen iğrenç tiplerden biriydi işte. Onun gibileri kafama takmakla uğraşamazdım.

Dışarıya çıkıp ön bahçede elimde şarap kadehi ile dolaşmaya başladım. Bahçenin sütunlarını geçip bahçe kapısından dışarıya çıktım ve yolu izlemeye başladım.

Sola doğru baktığımda kaldırımda oturmuş yalnız bi kız olduğunu farkettim. Adımlarımı ona doğru atmaya başladım.

Yaklaştığımda ise o kızın kumsal olduğunu gördüm. Ne yani? Şimdi de yalnız başına masumu falan mı oynuyordu?

yeni okulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin