26

17.2K 826 192
                                    

İyi okumalarrr♡

Matematik sınavı sonrası çökmüş bir beyinle yeniden hepinize merhaba
Diyip bütün soruları kafadan atmam
Kesin en yüksek notu alırım

Bu şekilde yirmi dakikadır kendimi kandırıyorum ve ilk dersin bitmesine on beş dakika falan kaldı. Yani on dakikada sınavı çözmek herkesin yapabileceği bi iş değil
Aptalların yapabilecegi bişey
Kendime hakaret etmeye bayılıyorum ama ne gömdün be iç ses

Ders başladığından beri aklımda olan tek şey asenaydı aslında. Yani asena bu iyilik meleği falan olmuş olamaz bir günde. Belki blöf yapıyodur ve bunu yapması çıkarları içindir ama ne çıkarı olabilir ki?

Ben bunları düşünürken demir de kağıdını verdi. On beş dakikaları var ve daha sınıfın yarısı bitirmedi.
Demire biraz yaklaşıp fısıldayarak konuştum.

"Sen mi hızlısın onlar mı çok yavaş soru çözüyor" yani sınavın yarısını atmış olman gerek

"Belki de ikiside değildirde ben zekiyimdir" bak o da olabilir

"Sen benimle konuşmuyorsun diye hatırlıyorum" doğru hatırlıyorsun

"Hatırlattığın için teşekkürler" kafamı sıraya koyup saçlarım yüzümü kapatırken gözlerimi dinlendirmete başladım.

"Hay ağzıma.. " aa ayıp

Sonunda ders bittiğinde herkes kağıdını vermişti ve dışarı çıkmıştı. Rahatladım şuan. Melis önümdeki sıraya oturmuştu ve sohbet ediyorduk. Demir ise bize aldırış etmeden kulaklıkla müzik dinliyordu.
Bi insanda kulaklık bile mi cool durur
Ya yeter hemen erimek yok. Kendine gel öykü

Melisle konuşurken asenanın yanımıza doğru geldiğini farkettim. Kesin şimdi tehtid falan eder bak eski asena geliyo hazır olun.

"Affettin mi beni" nE? Ben mi! Seni? Affetmek! Ve bunu önemsiyo ki soruyo. Bu kız iyi değil. Ben yüzüne garip garip bakarken melis asenanın alnına elini koyup çektikten sonra 'ateşi yok' dedi. Ateşi olması gerek başka açıklaması olamaz.

-anlamadım?

-yaptıklarım için özür dilemiştim, ve söylemedim ama sana geçen gün attığım mesaj da hattımı aşmıştım onun içinde özür dilerim. Ve seni kapattığım yer içinde özür dilerim travman olduğunu bilmiyordum.

Gençler anladıysanız bana da anlatın

-aa ben yani şey... tabi seni affederim yani..

-bidaha olmıyacağınada söz veriyorum

-a..tamam peki.. güzel

-görüşürüz

-görüşürüz?

Az önce noldu hiç bir fikrim yok ama olayın altında bişeyler olduğu belli ve bende bulucam bunu bi kenara not ettiğime göre şimdi melisle dedikoduya dönebilirim.

♡♡♡

Öğle yemeğindeydik ve ben aç değildim bu yüzden de hiç yerimden kalkmadan defterime bişeyler karalıyordum. Birinin çok güzel olmuş demesiyle kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Tolgaya gülümseyip çizdiğim şeye devam ettim. Sınıfta çok tatlış bi şekilde sohbet edip yemek yiyen alper ve melis, arka sırada bütün gün uyuyan sınıf arkadaşımız ozan, yaşıyomu emin olmadığım demir çünkü iki dersttir hiç hareket etmeden kafasını sıraya yaslamış bi şekilde duruyo. Ha bide bemle tolga vardık diğer herkes ya kantinde yada bahçedeydi.

-öykü

-efendim tolga

Bu ne lan ilk okul diyaloğu gibi

-sana bişey vermek istiyorum, bide konuşmak müsaitsen

-daha kaç kere konuşucaz

-beni anlayana kadar galiba

-seni hiç anlamıycam galiba ama peki konuşalım

-okuldan sonra bi işin varmı

-hayır yok

-kafeye gitsek sana uyar mı

-olur

-çok sağol

Gülümsediğimde oda bana gülümsedi ve sınıftan mutlu bi şekilde ayrıldı. Bazen bana mı bu kadar saf davranıyo yoksa gerçekten iyi biri mi merak ediyorum. Çünkü demir okula ilk geldiğimde tolgadan uzak durmam söylemişti
Sende bu seni ilgilendirmiyor sanane demiştin
Evet salak olduğumu hatırlatma bi iki dakikalığına

-şimdiden bi randevuya çıkıcaksınız galiba

Siktir lan uyanıkmış

-ha.. ne.. şey.. sen

-konuşmayı mı unuttun öykü

-seninle evet

Yani onla konuşmak istemiyorum anlamında dedim yanlış anlıcak gibi

-seni bu kadar heycanlandırdığımı bilmiyordum

Al işte, cevap yok

-şakaydı

Sen şaka yapabiliyor muydun

-peki özelin sonuçta beni ilgilendirmez

Randevu değil kiii!
Çocuğa hem aşık olup hem soğuk yap aferin aptal
Ya offf

♡♡♡

Günün son dersi olan geometri dersimiz beni epey bi yoruyordu. Canım öğretmenim biricik ümit hocam da sürekli bana soru soruyordu sayısalda berbat olduğumu bildiği halde..

Önümdeki fotokobiye bakıp derin bi iç çektim, hocam anlamıyorum işte sizin bana fotokobi çıkarmanız bile anlamsız.

Kendi kendime soruları çözmeye çalışırken demirin fısıldadığını duydum. "Önce değerleri paylaştırman lazım" o ne ki nasıl oluyo yani?! Ha dur hatırladım sanırım. "Hayır toplama en son yapılcak şuan çevresinin alabileceği değerin olmasının ihtimalinin yüksek olduğu sekiz sonucu bulman lazım"

Demir hangi dilde konuşuyon aşkım. Olum ne çevresi lan dört tane değişken var neyi neye göre hesaplıycam ben. Ayrıca neden sekiz ihtimal ve neyin ihtimalinin sonucu. Kafam pırıl pırıl oldu valla sağolun hocam bu sorular ne kadar güzel.

"Öykü hadi hesapla şunu" neyi yaw

"Söylediklerimden hiçbirşey anlamadın demi" ıı evet. Başımı aşağı yukarı sallayınca nasıl yapıcağımı göstermeye başladı. Demire tek bi kelime söylemesem bile bana gelmiş burda bişeyler öğretmeye çalılıyo ve bu benim hoşuma gitti yinede hemen affedebilceğimi sanmam.

Zil çalar çalmaz eşyalarımı çantama tıkmaya başlayınca demir bana kalemimi uzattı ve "tolga ile yalnız biyerlere gitmek için bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum" aa ben tolgayla kafeye gitçektim. Lan ne hevesi ne diyon sen söyleyince hatırladım. Ben tavrımı koruyup demire hiçbir açıklama yapmadan çantamı sırtıma alıp dışarıya çıktım ve sınıf kapısının önünde beni bekleyen tolga ile beraber kafeye doğru yürümeye başladık. Kafenin dışında kalan masalardan birine oturduk.

-şey ben aslında sana bunu vermek istemiştim

Derken çantasından bi kutu çıkartıp masaya koydu. Kutuyu açıp baktığımda içinde çok güzel bir fular olduğunu gördüm.

-sana layık değil tabi ama fular çok yakıştığı için ve bende manevi değeri olduğu için sana vermek istedim

-cidden çok teşşekür ederim çok da beğendim ama alamam ki ben bunu

-ben almaman için bi sebep göremiyorum

Sebep şu; hem sevgine karşılık vermiyip hemde senin aldığın hediyeleri kabul edersem hoş durcağını sanmam

-şey başka bişey yoksa ben gitsem?

Tolga masada duran elimi iki eliyle tutup gözlerimin içine bakarken "beni bu seferlik kırmasan olmaz mı" derken gözlerim bi an karşı sokağa kaydı ve yolda yürürken bize bakan demiri görmemle elimi çekip tolgaya "tamam ama bu seferlik şimdi gidebilirmiyim" demem bir oldu. Kesin yanlış anladı ya off naptım ben.




yeni okulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin