57

8.4K 460 325
                                    

İyi okumalarrrr

Emre'den devam

Demir-evet hepimiz bir araya geldik ama çok geç oldu

Hem de baya geç kalmıştık...

Şuan hepimiz demirin evinde toplanmış çağresiz bir şekilde duruyorduk. Hepimiz derken.. Kalanlar demek istedim.

Bir gün öncesinde neler olduğunu hatırlıyacak olursam; evet sivil polislerle asenanın olduğu yere gitmiştik. Asena ve tolga'nın üvey annesini orda gördük hemde silahlı adamlarla. Biz daha ne olduğunu anlayamamışken tolga bulunduğumuz yere girdi.

Tam onu götürmeye çalışmışlardı ki biz harekete geçtik ve orda baya büyük bi çatışma çıktı...

Flash back

Demir silahlı adamlardan birini etkisiz hâle getirmeye çalışırken sivil polisler
harekete geçmişti. Emre tolgayı farkettirmeden ordan çıkartmıştı ve arabalardan birine bindirmişti.

Derin tolga'nın annesi ile konuşmaya çalışıyordu ama kadın tek bir kelimesini dahi dikkate almıyordu. Ortalık baya karışmıştı, neyseki etrafta insan yoktu..

Derin "istediğiniz ne?! Neden bizim hayatlarımızı tehlikeye atıyorsunuz?"

Kadın alay eder gibi güldü ve çok uzakta olmayan demiri işaret edip "nedenini değilde sıradaki kişiyi bulsan işin daha kolay olur küçük hanım" dedi ve arkasını dönüp bir kaç koruması ile birlikte siyah limuzinine doğru ilerledi.

Derin abisine doğru baktığında karşısında ki adamın elinin silahına doğru yöneldiğini farketti ve koşarak onlara doğru ilerledi.

"Abiii!" diye bağırdığında abisi ona bakmıştı. Derin silahına davranan adamın önüne geçtiğinde bir el silah sesi duyulmuştu.

Derin abisini kurtarmak için önüne atlamıştı ve vurulmuştu. Abisinin kollarına düşerken onu vuran kişi kaçmıltı bile. Polislerden biri ambulansı ararken emre ve tolga silah sesini duyup koşarak yanlarına gelmişti.

Emre derini görür göremez yanına koşmuş ve yere diz çökmüştü. Sanki olanlar ona gerçek değilmiş gibi geliyordu. Ya da o öyle olmasını diliyordu. Yıllardır sevip görmek için sabrettiği kız şuan önünde kanlar içinde yatıyordu. Ona yeni kavuşmuşken kaybetme düşüncesi kalbine çok ağır gelmişti.

Abisi ise kız kardeşinin kendisine olanlardan sorumlu hissettiğini ve ne pahasına olursa olsun kendini kanıtlamaya çalıştığını biliyordu. O an içinden 'keşke..' Dedi demir. 'Keşke hırsıma ve öfkeme yenik düşüp irademi kaybetmeseydim' dedi. Çünkü biliyordu ki konuşarak çözebilirlerdi, sevdiği kızın ona söylediği gibi 'konuşarak çözülmiyecek bir şey yok ama sen hep öfkene yenik düşüyorsun'

O an öykü'nün yokluğunu öyle güçlü bir şekilde hissetti ki.. Yanında olsa ona tüm bu yaşananlara rağmen destek olucağından adı kadar emindi. Onu kurtaramamanın suçluluğu ele geçirdi aklını. Herkesi toparlayıp kendine getiricekken şimdi elinden hiç bir şey gelmeyen demir özcan.

O sırada hastahanede...

Arda uyandığında başında bekleyen bir hemşire vardı ve nerde olduğunu çözmeye çalışıyordu. Aklına gurbet geldiğinde hemşireye 'ben buraya bi arkadaşımla geldim, kız bir elli boylarında, koyu kahve saçlı biri. Hatta içeriye girerken danışmadaki bayan bizi görmüştü. Arkadaşım şuan nerde bi bilginiz var mı?' diye sorduğunda hemşirenin yüzü düştü.

Arda içten içe endişelenmeye başlamıştı ve tekrar ne olduğunu sordu. Aldığı cevap ise 'hastahanede çıkan bi kavgadan sonra sizi bayıltan adamlar arkadaşınızı kaçırmış, gören hastaların anlattığı bu ancak polis her yerde arkadaşınızı arıyor merak etmeyin'

yeni okulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin