So Perfect ✔ Bangtan Fam.

One

"Little kiss but big heartbeat."

Jk=3  Th=5

Kim'lerin evinde mutlu çığlıklar artarak yankılanıyordu. Küçücük tavşanlı bir tulum giyen çocuk, aynı onun gibi kaplanlı bir tulum giyen çocuktan kaçıyordu.

"Teyung koykutma beniğ."

Tae, Gguk'a göre korkunç fakat dıştan bakan başka birisine göre fazlaca tatlı bir şekilde kükreyerek onu kovalamaya devam etti. En sonunda onu küçük elleriyle tuttu ve kendine çekti.

"Ben kurabiye seven bir kaplanım ve şimdi seni yicem grr."

Jeongguk onu gıdıklamaya başlayan Taehyung'un altında kahkalarla gülüyordu.

Bir süre sonra gülmekten dolayı kesik kesik ona seslendi.

"Teyung?"

Taehyung gıdıklamayı kesip sordu.

"Efendim kurabiyem?"

Jeongguk, Taehyung'un altından çıktı ve onun kucağının arasına oturdu.

"Aytık sıra bende miğ?"

Tae kucağındaki bebeği çok seviyordu ve ne olursa olsun ona karşı çıkamıyordu. Bu yüzden Jeongguk'un küçük belinden tuttu ve arkadaki minderin üstüne uzandıktan sonra küçük bebeğini tombiş göbeğinin üstüne konumlamdırdı.

"Olamaz bu tavşan kurabiye beni yendi."

Jeongguk gülerek küçük ellerini Taehyung'un karnında gezdirmeye başladı.

Aslında şöyle ki Tae'nin gıdıklanma gibi bir özelliği yoktu. Fakat küçüğünün yüzündeki azimli ifade onu kahkaha krizine sokabilecek kadar komik ve şirindi.

Gguk kendince Tae'ye çektirdiği işkenceye bir son verip yorgunlukla onun üstüne uzandı.

"Teyung benim uykum vağr."

Taehyung küçük tavşanının kafasına bir öpücük kondurdu. Jeongguk mızmız bir ses çıkardı.

"Bende seni öpebiliy miyim?"

Jeongguk'un masum isteğine karşı Tae başını salladı ve Gguk büzdüğü minik dudaklarını onun yüzüne yaklaştırdı.

Taehyung gözleri kapalı, yanağında beklediği küçük baskıyı tatlı bir şekilde kendi küçük dudaklarında hissetmişti.

Hızla gözlerini açtığında Jeongguk'un büyük kahve gözlerini kendi kahve-ela gözlerinin önünde buldu.

"İyi geceleğr Teyung."

Tae hafifçe mırıldandı.

"İyi uykular Ggukie."

Küçük olan büyüğün üstünde uykuya düşerken, büyüğün kafası karışmıştı.

Küçük kalbi neden bu kadar hızlı hareket ediyordu?

Jeongguk'un uyamaması için dikkatle sağ elini kaldırıp tam kalbinin üstüne konumlandırdı ve fısıltıyla sordu.

"Bunun anlamı ne kalbim? Neden çıldırmış gibisin?"

Kaplancık bunun cevabını o zamanlar alamamış olsa bile biz - ve belki de diğer 4 yetişkin - bunun cevabını biliyoruz.

İşte aşk tohumları ilk defa masum bir öpücükle filizlenmişti.

Ben okulda bunları yazarken feelsten geberdim agagagagaga