So Perfect ✔ Bangtan Fam.

Twenty Eight

Evvet ben geldim ✊🏻 Nasılsınız bakalım? Ben sonunda çocuklarım evlendiği için çook mutluyum 🥰🥰
Darısı realede diyeyim artık ne olsun 🤫 Wow pekala sevgili okurlar evliliğin ardından ne gelir? Kesinlikle balayı 😉 Bu bölümde aşk şehri Fransa'da olan Kim çiftine eşlik edeceğiz.

Lila'dan küçük bir not:
Bu kitaptan sonra sizin için küçük bir sürprizim olacak. Ben ve Çiçeğim bulduğum fikrin orijinal olduğunu düşünüyoruz. Umarım beğenirsiniz onu da 🤭🥰

Şimdi size iyi okumalar diliyorum 💜

"Honeymoon in France"

Jk-23 Th-25

Kim Jeongguk elinde kahvesi, arkada kısıkça çalan şarkı eşliğinde günışıklarının yeni yeni vurduğu Eyfeli seyrediyordu. Tanrı biliyor ya sabah yanında uyandığı sevgilisinin ardından şu sıralar en sevdiği manzara buydu.

Düğünlerinden hemen sonra Fransa'ya gelmişlerdi. 2 hafta olmuştu hemen hemen geleli. 3. durakları olan Paris şüphesiz en sevdiği yerlerden birisi olmuştu. Ve her zaman olduğu gibi burada da Kim Taehyung sürprizleriyle onu şaşırtmaya devam ediyordu. Eh, Jeongguk'un ona olan hayranlığıda her gün artmaya devam ediyordu haliyle.

Fakat onu en hayran bırakan şey sevgilisinin uyurken oluşan görüntüsüydü. Dudakları hafifçe aralık, sıkıca ona sarılmış uyurken meleklerden farksızdı Jeongguk'un gözünde. Sırf bu görüntüyü daha fazla görmek için geceleri ondan geç uyuyor, sabahları da daha erken kalkıyordu. Ve buna kesinlikle değerdi.

Jeongguk yüzündeki tebessümle kahvesinden bir yudum aldığında ardından sarılan soğuk ellerle irkildi.

"Tae, korkuttun beni."

Taehyung sevgili eşinin çıplak omuzuna sıcak bir öpücük kondurdu.

"Üzgünüm tavşancık adım seslerini duyarsın sanmıştım."

Jeongguk boşta olan elini Taehyung'un dağınık mavi saçlarına atıp okşadı. Sonra elindeki fincanı havaya kaldırarak konuştu.

"Sorun değil bebeğim. Sende sıcak bir şeyler ister misin? Dolapta çay görmüştüm."

Taehyung hayır anlamında kafasını salladı ve küçük sevgilisini belinden tutarak kendisine doğru çevirdi.

"Canım kahve istiyor bugün."

Jeongguk dudaklarını büzerek elindeki kahve fincanına baktı.

"Kahve sevmiyorsun sanıyordum."

Taehyung ani ama yumuşak bir şekilde Jeongguk'un büzmüş olduğu dudaklarını öptü. Sayamayacağı kadar çok kez mavi saçlı sevgilisi onu öpse de Jeongguk'un dizleri bu ani temasla titremişti. Taehyung bu küçük öpücüğü sonlandırdı ve yüzündeki büyük beğeni ifadesiyle dudaklarını yaladı.

"Sadece bu aromayı istiyorum  sevgilim."

Jeongguk bu hareketi yüzünden küçük bir yumruk attı Taehyung'un göğsüne.

"Bu hareketlerin beni kalpten götürecek bir gün. Alışamıyorum tanrım alışamıyorum."

Taehyung gülümseyerek Jeongguk'un elindeki fincanı alıp pencere pervazına bıraktı ve tekrar küçüğünün belinden tuttu. Jeongguk ne olduğunu anlamaya çalışırken o çoktan diline dolanmış bir Fransızca şarkı eşliğinde sallanıp duruyordu.

"Hey ne yapmaya çalışıyor bakalım benim her bir zerresine aşık olduğum sevgilim?"

Taehyung kollarının arasında Jeongguk'la dans etmeye devam etti.