Soğuk görünse bile ilgi bekleyen, sevdiği insanları gıcık etmeyi seven, sevimli yüzüne rağmen türlü dissler atan, kendinden çok onu örnek alan ve seven insanları önemseyen, biraz sinirli, biraz uykucu, biraz da Park Jimin'in sesine aşık olan Min Yoongi, Suga & Agust D her kim olursan ol seni seviyoruz. Sen güçlü birisin. Bu hayatı varlığınla renklendirdiğin için teşekkür ederim.Doğum günün kutlu olsun uykucu kediciğim 💜
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba herkese! Girişi kedimizin doğum gününü kutlayarak yapmak istedim. İnsan bir türlü inanamıyor 27'sine girdiğine :') Yemin ederim her stanlediğim insanın doğum günü geldiğinde sanki o kendi çocuğum gibi hissediyorum. Öyle tatlı bir his oluşuyor ki içimde. Ve şey büyüklüklerini görmek bu yüzden bazen hüzünlü geliyor sanırım djfkslspf
Bu arada size önümüzdeki bölümler için bir haber vereceğim. Yakın gelecekte 2 veya 3 NCT üyesi kadroya dahil olacak. Hmm sizce onların rolü ne olabilir?AveryandHerronsgirl sen bildiğin için spoi verme sakın yorumlarda aman :)
İyi okumalar dilerim, umarım bölümden keyif alırsınız💜
"I Got You"
Zaman hiç durmak bilmeden akan bir nehir gibiydi mutlu olan insanlar için.
En azından Min Yoongi'nin düşüncesi bu yöndeydi.
Şirkette kağıtlarla boğuşurken eşinin güzel gülümsemesi zihninde belirmişti bir anda. Ve nasıl zamanın geçtiğini yine anlamamıştı.
Sahi onunla beraber geçen o kadar yılın ardından hâlâ daha gülüşünün hayali bile zaman kavramını çöpe atıyordu.
Kravatını gevşeterek koltuğunda geriye yaslandı.
Evini özlemişti bir anda. Gülünce gözleri düz bir şerite dönüşen eşi Jimin'i, duygularını yeni tanıyan oğlu Jeongguk'u, hepsinin kahkalarıyla doldurduğu salonu ve ah birde arada sırada gösterdiği ilgiden dolayı Jimin'in kıskandığı tatlı köpeği Holly'yi özlemişti.
Son bir haftadır işleri biraz yoğundu ve her ne kadar patronları olsa da o'da herkes kadar çok çalışıyordu.
Bunun etkileri elbette evine de yansımıştı.
Eve gidiyor, hep birlikte yemek yiyor ve ardından yorgunluktan olduğu yerde uyuyakalıyordu.
Zaten uykuyu seven yapısı normalden fazla gelen bu tempo ile daha fazla uyku istiyordu.
Bu iş son bulduğunda güzel bir tatil yapacaktı ailesi ile. Çünkü onları ihmal etmek hayatında isteyeceği en son şeydi.
Bakıcıların elinde büyümüş bir çocuktu Min Yoongi.
Bilim insanı olan annesi ve babası yılın büyük bölümünde evde olmaz, evde olduğu sınırlı vakitlerinde ise elle tutulur bir anı yaratamazlardı Yoongi için.
