Bölümcük 19

549 31 5
                                    

-Tamam kal burada ama hergün arayıp konuşacağız aklım sende kalır ve burada kalıcı değilsin!

İçimde kopan sevinç çığlıklarını yok sayıp babama daha sıkı sarıldım.Üzülmemi asla istemediğini ve bana kıyamayacağını biliyordum.Arkadan gelen öksürük sesiyle kafamı Yalın'a çevirdim.Babamdan onaylarcasına bir bakış aldıktan sonra Yalın'ın yanında yerimi aldım.Babamın adamları arabalarda yerini alırken babam Yalın'ı ve Emir'i uyarıyordu.

-Adel'in kalıcı olduğunu düşünme sakın hödük herif.Emir sende kardeşine sahip çık buralarda.

-Ah Adel ah senin yüzünden adım Hödüğe çıktı.

Yalın'ın söylenmelerinin arasında Emir babamın aklındaki soru işaretlerini yok ediyordu.

-Kimin kızı bir bakışta anlamıştır hödük olduğunu.

-Bence daha fazla ayakta durursak Adel'in bacağı kanar.

-Dikkat ediyorsun bacağına yakın zamanda ziyarete gelirim canım kızım.

Babamla vedalaşıp gidişini izlemiştim.Tabi vedalaşırken söylediği sözleride.

''Her damla kayıp yolunu kaybeder..''

Dalgın dalgın eve girdikten sonra bacağımı dinlendirmek için kendimi salona attım.Ufuk abi ve Enes bakış açıma girdiğinde onlara ufacık bir tebessüm yollayarak tekli koltuğa oturdum.Enes'in gözündeki morluğu görünce yüzümdeki tebessüm uçup kaybolmuştu.Hızlıca yerimden kalkarak Enes'in yanına yaklaştım.Elimi yüzüne uzatıp moraran yere dokundum.Enes bu hareketimle kendini geriye çekmişti.Ağlamaklı çıkan sesim ne kadar üzüldüğümü bir hayli belli ediyordu.

-B-bu nasıl oldu Enes? Kim yaptı?Nasıl dudağını patlatıp gözünü morarttılar?

-Biricik sevgili yaptı Adel..

Adımı baskı yaparak söylemesi kırgınlığının en büyük göstergesiydi.

-Yalın yaptı bunu sana öyle mi?Umarım mantıklı bir açıklaması vardır.Yoksa kötü şeyler yaşayacağımızı belirtmek isterim.

-Seninle şakalaştığım ve seni ağlattığım için bunu yapmış olması mantıklı bir açıklama sayılır mı?

-NE CİDDEN Mİ? BU KADAR BOKTAN VE SIÇTIĞIMIN SAÇMASI BİR ŞAKA YÜZÜNDEN Mİ BU HALDESİN?

Sinirden olduğum yerde ayağımı yere vurmaya başlamıştım.Ortamdaki sessizlik daha çok sinirlenmemi sağlamıştı.Bu kadar saçma bir olay yüzünden Enes'i dövdüğüne cidden inanamıyordum.Bu benim en garip yönümdü.Regl sancısına katlanamaz ağlardım ve sabah erken kalktıysam o gün acıyla kıvranırdım.Reglim bitene kadar ne olduysada umursamazdım.Bunuda umursamamayı tercih etmişken Yalın neden bu kadar yükselmiş olabilir ki? Kimseden ses çıkmayınca odaya çıkmak için merdivenlerin başına geldim.Zorlanarak da olsa sonunda merdivenleri çıkabilmiştim.Sinirim bacağımın acısını yok ediyordu zaten.Odanın kapısını yavaşça açıp içeriye girmiştim.Yalın ise yatakta uzanmış tavanla bakışıyordu.Kafasını kaldırıp beni görünce tekrar eski pozisyonuna dönmüştü.Bu hareketi sinirimin doruklarına ulaşmasını bir hayli sağlamıştı.Tuttuğum kapıyı var gücümle ittirip yüksek bir sesle kapanmasını sağlamıştım.Yalın korkuyla irkilip olduğu yerde dikleşmişti.Kaşlarını çatıp yüzüme bakmaya başlamıştı.

-Ne yaptığını sanıyorsun Yalın!?

-Adel ses tonuna dikkat et bu bir.Ne yapmışım ben bu da iki?

-Ulan daha ne yapacaksın Enes'in yüzüne sıçmışsın.

Ve evet arkadaşlar welkam tu benim sinirli erkek versiyonum.

-Enes'i bu kadar çok mu önemsiyorsun?Senin için yaptım gözünden düşen bir damla gözyaşı için yaptım var mı lan var mı?

-Var azıcık daha dövseydin ne bileyim sakat falan bıraksaydın.La gerzek,la hödük,la mal sen niye saçma salak bir konu için benim kardeşimi dövüyorsun?

-İki günde kardeşin olmuş bakıyorum da.

-Evet oldu çok mu koydu sana Yalın!

-Adel bak sinirlerimi zorlama benden başkasını düşünemezsin benden başkası için ağlayamazsın.Sen benimsin.Bu değişmeyecek!

-Bedenimi ele geçirebilirsin ama duygular,fikirler hala benim!İstediğim insana üzülür istediğim insana ağlarım.Hele bu kişi kardeşimse o zaman gözüm seni bile görmez.

-Enes'e benden daha çok mu değer veriyorsun sen? Cidden mi?Bu mu Enes için benimle kavga mı ediyorsun?

Tehditkar bakışlarıyla üzerime gelen Yalın'ı şuan görmek istemezcesine geri adımlıyordum.Ani bir hareketle atılıp kollarımı tutmasıyla acıyla inlemiştim.Farkında mıydı bilmiyordum ama canımı o kadar çok acıtıyorduki ağlayacak duruma gelmiştim.Tıslarcasına yüzüme doğru konuşmuştu.

-Bu ilk ve son Adel! Bundan sonra benden başkasını düşünemez önemseyemezsin.

Kollarımın acısıyla sadece kafamı hafifçe oynatıp onu onaylamıştım.Kollarımdan sertçe bırakmasıyla birkaç adım gerilemiştim.Bacağıma giren o derin acıyla olduğum yerde kaskatı kesilip ağzımdaki iniltiyi serbest bırakmıştım.Yalın hızla arkasına dönmüş ilk önce gözlerime bakmıştı ve daha sonrasında yeni farkettiğim kanayan bacağıma çevirmişti kafasını.

-Adel b-bacağın kanıyor.Hastaneye gitmeliyiz.Hadi gel hayatım hadi.

Soğuk bakışlarımı önce gözlerine daha sonra kana bulanmış sargıya çevirdim.Bana karşı bir adım atan Yalın'ı elimi uzatarak durdurdum.

-U-uzak dur benden Yalın.

Acıyla sesimde oldukça kısık çıkmıştı.

-Adel miniğim trip atmanın veya sinirlenmenin hiç sırası değil kanaman çok fazla var.Hadi uzatma gidelim.

Sesimin son kırıntılarımla yüksek çıkmasını umut ederek bağırmıştım.

-SANA UZAK DUR DEDİM!

Kapının hızlıca açılmasıyla içeri bir bir herkes girmişti.Ufuk abi bacağımı görünce Begüm'ün görmemesi için eliyle gözlerini kapatmıştı.Emir ise Yalın'a ters bir bakış atıp bana doğru adım atmıştı.Ondan önce davranan Enes beni hızla kucağına alıp odanın kapısına yönelmişti.Kapıdan çıkarken gördüğüm sadece Yalın'ın yüzü ve o derin yaralar açan kırgın bakışlarıydı..

ADELYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin