Bölüm 2

20.7K 1.7K 2.7K
                                    

      Harry ve Cedric aynı anda kupanın birer sapını tuttular ve ayakları yerden havalandı. Uluyan bir rüzgarın ve renk cümbüşünün içine doğru çekildiler. Ayakları yeniden yere bastığında Hogwarts'tan çok uzak bir arazide, mezarlıktaydılar. Draco ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Harry'nin bedenine hapsolmanın ve özgürce hareket edememenin rahatsız ediciliğine alışamamıştı hala. Karşıdan kimin geldiğini Harry ve Cedric kadar merak ederken bir ses duyuldu.

      "Fazlalığı öldür."

      "Avada Kedavra!"

      Yeşil bir ışık patlamasının ardından düşme sesi duyuldu. Yara izinin acısı katlanılmaz bir hal almıştı ve Draco bu acıyı derinlemesine hissediyordu. Acı biraz olsun azaldığında ve Harry gözlerini açtığında yanı başında yatan Cedric'i gördü. Ölmüştü. Yaşananları algılamakta güçlük çeken Harry'nin çaresizliğini, kabullenemeyişini ve korkusunu bir daha unutamayacağını daha o anda anlamıştı Draco.

      Sonra Harry daha tepki bile verememişken ayağa kaldırıldı ve sürüklenmeye başladı. Onu sürükleyen pelerinli adamın asasından çıkan ışığın yardımıyla, üzerinde Tom Riddle yazdığını gördüğü mezar taşına doğru itildi. Ardından adamın yarattığı iplerle boynundan bileklerine kadar mezar taşına bağlanmıştı. Harry'nin karşı çıkma çabalarının yetersiz kalmamasını diliyordu Draco. Kurtulmasını diliyordu.

      "Sen!" Harry adamı bir şekilde tanıdıysa da Draco durumdan habersizdi. Hislerini anlayabiliyordu ama düşüncelerini okuyamıyordu.

      Rüyanın geri kalanında olanlar zaman atlanırcasına hızlı gelişmeye başladı. Draco yılanı fark etti, kime ait olduğunu çok iyi bildiği o yılanı. Sonra adam kazana bir şeyler attı. Rüyadaki geçişler hızlandığı için Draco olayı kavrayamamıştı. Endişesi artarken sağ kolunun dirseğinde yoğun bir acı hissetti. Hemen ardından ani bir geçişle karşısında onu gördü Draco. Lord Voldemort'u.

      Voldemort'un Karanlık İşaret aracılığıyla mesaj yolladığını gördü. Görüntü karardı ve yeniden aydınlandı. Bu kez Voldemort konuşuyordu.

      "Sen, Harry Potter, ölmüş babamın kalıntıları üzerinde duruyorsun."

      "Bir Muggle ve bir budala... Tıpkı annen gibi."

      "Annen bebekken seni savunmak için öldü ve ben babamı öldürdüm. Ölüyken nasıl da faydası dokundu bana..."

      Görüntü tekrar tekrar değişirken Voldemort'un sesi kulaklarında çınlıyordu Draco'nun. Harry'nin kabustan kurtulmaya çalıştığını düşündü Draco. Görmek istemediği için uyanmaya çalışıyor gibiydi ve görüntü sürekli bulanıklaşıyordu. Görüntü netleştiğinde Ölüm Yiyenler gelmeye başlamışlardı. Voldemort'un cüppesinin eteğini öpüyorlardı. Görüntü yeniden değiştiğinde babasının sesini duydu. O an Harry'nin hislerini bastıracak yoğunlukta bir tiksinme kapladı içini. Babasının ona itaat ettiğini bizzat gördüğü de olmuştu ama yaşananlardan ve savaştan sonra Draco'nun düşüncelerinde güçlü bir değişim yaşanmıştı.

      Rüyanın devamında Voldemort nasıl döndüğünü anlatmaya başlamıştı. Harry'nin önceki yıllarda ona nasıl engel olduğunu ve bu geceye nasıl geldiklerini anlattı. Sonra Harry'nin, dolayısıyla Draco'nun yoğun acıyı hissetmesine neden oldu.

      "Crucio!"

      O acı çekerken etraftakilerden kahkaha sesleri yükseliyordu. Draco bunun ne kadar acınası ve saçma bir görüntü olduğunu düşündü. On dört yaşında savunmasız bir çocuğa işkence ediyor ve bundan zevk alıyorlardı. Üstelik dalga geçercesine ona savaşma şansı tanıyacağını söylüyordu.

Nightmare | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin