Bölüm 21

14.8K 1.3K 1.7K
                                    

      Karışık duygularla boğuşurken sessizliğe gömülmüş, önlerindeki manzarayı izliyorlardı. Hogwarts'tan uzakta, özellikle pek çok gece Harry'nin kabuslarından saklanma yeri haline gelen bu kumsalda olmak ikisine de iyi gelmişti. Okula dönmek onları yarına biraz daha yaklaştıracaktı sanki. Burada kalırlarsa sorun kendiliğinden çözülecekmiş gibi... Geçmişin kabuslarından saklandıkları yerde, gelecekten saklanabilirlermiş gibi...

      Geçen dakikaların ardından Harry, aklındaki bütün kötü düşüncelerin arasından pozitif bir taneyi seçti. Bir süredir aklına takılan ama sormaya fırsat bulamadığı bir soruyu demek daha doğru olurdu.

      "Bir şey soracağım," dedi bakışlarını Draco'ya çevirerek. "Rüyalarımın bazı kısımlarını hatırlamıyorum. Seninle ilgili kısımlar, değil mi?"

      "Evet," dedi Draco. "Ben olduğumu anlayacağın ayrıntıları hatırlamamanı istiyordum."

      "Rüyalarımdan birinde... Küçüklüğümle konuştuğun rüyalardan birinde yani, merak ettiğim bir şey var."

      "Favorilerim," dedi gülümseyerek. "Hangisi?"

      "Masal anlatıyordun. Bir gün oradan kurtulacağımla ilgili bir masal." Draco başını aşağı yukarı salladı. "Hatırlayamadığım bir kısım var."

      "Ve bilmek istiyorsun."

      "Evet," dedi merakla. "Hadi anlat. Hazırım."

      Draco bakışlarını Harry'nin meraklı yüzünde gezdirirken güldü. "Kocaman adam olmuşsun, masal mı istiyorsun? Küçük haline anlatmak neyse de-"

      Harry gözlerini kıstı. "Uzatma, Malfoy. Eksik kısmı bilmek istiyorum."

      "Tamam, tamam." O gece anlattıklarını düşünürken gülümseyerek devam etti. "Hogwarts'a giden trende sarı saçları, gri gözleri olan çok havalı bir çocuk yanına gelmiş ve arkadaş olmak istemiş."

      Harry sırıtmaya başladı. "Olmuşlar mı bari?" diye sordu.

      "...diye sordu, küçük Harry de."

      Harry şaşkınca güldü. "Sen ne dedin?"

      Draco omuz silkti. "Olmuşlar, dedim. Ne deseydim? Elini sıkmamış, arkadaşlık teklifini reddetmiş, kalbini paramparça etmiş falan mı?" Cık cıklayarak kafasını salladı. "Küçük Harry senin gibi gıcık değil bir kere, onu üzemem."

      "Senin kalbini paramparça eden küçük halim yalnız, hatırlatmak isterim."

      Draco duraksayıp birkaç saniye düşündü. "Doğru," dedi. "Ama biraz daha büyük hali. Rüyalarında gördüğümü suçlayamam, o benim favorim. Havalı rüya arkadaşı olarak onu düşünmek benim görevim."

      Harry gülümseyerek bir süre sessiz kaldı. "Bir şey itiraf edeyim mi?" diye sordu sonra.

      "Etme diyeceğimi düşünüyor musun cidden?"

      "Küçük halimle kurduğun iletişim," dedi gözlerine bakarak. "Farklı bir yanını görmemi sağladı sanırım."

      "Öyle mi?" diye sordu hemen. "Nasıl bir yanmış bu?"

      "Merhametli," derken düşünmeyi sürdürdü Harry. "Daha duygusal ve düşünceli. Böyle daha... Sımsıcak? Nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Bütün bu havalı, kötü çocuk tavırlarının ardındaki kişiyi bir çocuğa gösterebilirmişsin gibi." Gülümsedi. "Mükemmel bir baba olabilirsin."

Nightmare | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin