Bölüm 7

18.5K 1.6K 1.9K
                                    

      Harry'nin odaya dönmeye cesareti olmadığı için bakışlarını ateşe dikip sessizliğe gömüldü ve düşüncelerinde kayboldu. Draco ile kavga etmeye alışkındı. Buna rağmen onunla iyi anlaşabilmeyi bile normal bulmaya başlamıştı. Ancak bir tartışmanın öpüşmeyle sonuçlanması? İşte buna anlam vermesi ya da kabullenmesi mümkün değildi. Üstelik zaman geçtikçe ve dudaklarının etkisinden kurtuldukça düşüncelerini saklayan bulutlar dağılmaya, Harry'nin o an fark edemediği şeyler ortaya çıkmaya başlamıştı. Ona sinirlendiği için kulaklarında attığını sanmıştı kalbinin, heyecanlandığı için değil. Yüzünün ise öfkeden yandığına emindi, utançtan değil. Dilini ağzıma sokarken saçmalayan sendin, demişti çünkü bunun hoşuna gitmemesi gerektiğini biliyordu. Ancak dağılan bulutlar ardında öyle bir manzara bırakmıştı ki Harry aklından geçenlerden utanıyordu. Sahi... Daha en başta ona sadece haddini bildirmek için yaklaşmışken ve yakasına yapışmışken dudaklarında nefeslenmeye nasıl karar verebilmişti ki?

      "Dostum," diyerek Ron, Harry'nin düşüncelerinde kendisiyle olan yüzleşmesini böldü. "İyi olduğundan emin misin?"

      Harry kafasını salladı. "İyiyim," diye mırıldandı.

      "Bak, eğer söylemek istediğin bir şey varsa-"

      "Yok, Ron, ne olabilir?"

      "Bilmiyorum, Malfoy'la ilgili? Kızdıracak bir şey mi söyledi?"

      "Ne zaman söylemiyor ki?" diye sorarken güldü Harry. "Hermione nerede?" diye sorarak da konu değiştirme girişiminde bulundu.

      "Uyumaya gitti az önce, seslendi ama duymadın." Kararsız bir şekilde duraksadı ama yine kendini tutamadı. "Eğer konuşmak istersen-"

      "Biliyorum," diye sözünü kesti. "Ben en iyisi yatayım." Ron'un ısrarlarına dayanmayarak koltuktan kalkmıştı ama odaya gitmek istediğinden emin değildi. Yine de sabaha kadar burada kalamayacağını biliyordu. "İyi geceler, dostum."

      "İyi geceler, Harry."

      Ayakları onu geri geri çekse de saatler gibi hissettiren saniyelerin ardından odanın kapısını sessizce araladı. Draco'nun uyumuş olmasını umuyordu ama daha kapıdan içeri girdiği anda umutları yıkıldı. Draco yatağında oturmuş kitap karıştırıyordu. Kapı açıldığında bir anlığına başını kaldırıp Harry'nin bakışlarını yakalasa da hemen eğmişti başını. Harry'nin işine gelmişti doğrusu. Derin bir nefes alıp kapıyı kapattı ve az önce ağzının payını verdiği yerden geçerken nefesini tuttu. Yatağına ulaştığında nefesini yavaşça bırakmıştı. Kaza bela bakışlarıyla karşılaşmak istemediği için ona arkasını döndü ve gömleğinin düğmelerini açtı yavaşça. Çıkarttıktan sonra üstüne Gryffindor renklerinde bir pijama üstü geçirdi. Ardından yatağa oturup pantolonundan kurtuldu ve çok alakasız bir pijama altı giydi. Aklı hala kesinlikle kendisine ait olmayan dudaklardayken bilinçsizce giymişti üstünü. Hatta o kadar dalgındı ki Draco'nun dikkatle onu izlediğini fark edememişti.

      Yatağına uzandığında bakışlarını tavana dikti bu kez. Saate rağmen hiç uykusu yoktu. Daha doğrusu kafası uyuyabilmek için fazla doluydu. Artık konuşmayacaklar mıydı? Muhtemelen konuşurlardı. Kavga etmek için. Ve mümkünse etrafta ayıracak birileri varken... Bunu düşünmek bile o kadar saçmaydı ki Harry kendi kendine gözlerini devirdi. Yattığı yerde sıcaklamaya başlamıştı. Önce yorganını ayaklarıyla aşağı doğru iteledi. Sonra da huzursuz bir iç çekişle yatakta doğruldu. Biraz temiz havaya ihtiyacı vardı. Draco uyuyor olsaydı muhtemelen odada kalmaya devam edebilirdi ancak onun sayfa sesleri bile Harry'nin uykuya odaklanmasına engel oluyordu. İnsan sayfa çevirme sesiyle bile öpüşmeyi düşünebilir miydi?

Nightmare | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin