"Yaprak nerde başkan?"
"Ha o eve gitti, abisi askerden dönmüş."
"Furkan geçmiş olsun kardeşim," dedi Bekir sırıtarak. Alya anlamasa da gülümsedi.
"O zaman yarın mezuniyetten önce buluşur muyuz?" diye sordu Furkan, kapıdan ayrılırken. "Biz kızlar, sizi bekletiriz beyler. Boşuna planınıza dahil olmayalım," diye konuştu Alya.
"O zaman haberleşiriz,"
"Tamam, görüşürüz kardeşim." dedim Furkan'ı kapıdan uğurlarken. Bekir içeride oyun oynamakla meşguldü. Alya da mutfağa doğru geçince arkasından gittim.
"Yarın gelmeyi gerçekten istiyor musun?" diye sordum, ona bakarak. "Evet, sanırım istiyorum."
"Sanırım derken?" diye tekrarladım. "Sonuçta bir süre aynı ortamda bulunduğumuz insanlarla son kez aynı mekanda olacağız, ve bu bence güzel bir anı adayı."
"Sevindim," dedim dudaklarımı kıvırarak. "Anlamadım, neye sevindin?"
"İsteyerek gelecek olmana,"
"İstemesem gelmezdim,"
"Bilmem, Beyza zorla getirir diye düşündüm." dedim, fincanıma kahveyi dökerken.
"Sen istemiyorsun sanırım," dedi bana bakarak. "Hayır, istiyorum tabii ki. Ama eğleneceğimden şüpheliyim," dedim.
"Neden?" diye sordu, meraklı gözlerini üzerime salıp. "Böyle ortamlarda pek eğlenemiyorum, ondan sanırım, " dedim.
"İnan bana, eğleneceğiz!" dedi sıcak suyu fincanına eklerken.
Böyle her şeye istekli hallerini seviyordum. Hayat ona karşı acımasız davranmasına rağmen, o intikam almıyordu. İsyan etmiyordu. O seviyordu, onu sevmeyen hayatı çok seviyordu.
"Neden bakıyorsun bana öyle?"
"Nasıl bakıyorum?" diye sordum, bir anda irkilip. "Bilmem, üzülüyormuşsun gibi."
"Yok, dalmışım, " diye kısa cevap verdim. "Peki öyleyse, içeriye geçelim mi?"
"Gitsem iyi olacak,"
"Kahveni içmedin,"
"Başka bir zaman içeceğim mutlaka, senin kahvenden."
"Benim kahvem değildi,"
"Öyleyse senin kahvenden içeriz,"
"Peki," dedi, naif bir gülümsemeyle.
*
Bekir ile birlikte kapıdan ayrılırken Alya'ya bakıp tebessüm ettim..Eve geldiğimde mutfakta yemek hazırlayan anneme doğru yöneldim. Benim geldiğimi anahtar sesinden anlamıştı bile. Bana doğru gülerek bakarken hafif tebessüm ettim. "Nasıl geçti günün?"
"Eğlenceli,"
"Biliyordum zaten. Anneni hiç aramadığına göre eğlenceli geçmiştir," dedi annem, dudaklarını büzerek.
Derya Soydan ve minik tripleri işte.
"Yok ya, şarjım bitmişti. Gece de çocuklarla takıldım, biliyorsun sonra ağızlarından düşemiyorum."Tabağımdaki yemeği bitirdikten sonra tezgahın üzerine koydum ve Derya reisin yanaklarına minik bir buse kondurdum. "Ellerine sağlık güzellik," dedim ve odama doğru yöneldim.
Eğlenceli ama yorucu bir gece geçirmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜNDE
Teen Fiction"gökyüzü nerede?" "gök senin yüzünde." • kaldırılıp tekrar yayınlanmıştır.