5) Yarışma

8.2K 408 110
                                    

Multimedya = Ada

Sabah lanet alarmın sesiyle gözlerimi açmak zorunda kaldım. Tek sorun şuan sadece fiziksel olarak ayakta olmam. Çünkü şuan ruhum hala yatakta mışıl mışıl uykusuna devam ediyor.
Birden telefonumun çalmasıyla irkildim. Hayır yani saatler torbaya mı girdi ? Bi insan bi insanı neden bu saatte arar ki. Evet, bilin bakalım kim ? Tabikide benim zekası fazla gelen canım arkadaşlarım arar.

- Ne var ne ? (ben)

- Ne bağırıyorsun kızım ! (Yağmur)

- Kısa kes. (ben)

- Allah'ım bana sabır şu gerizekalıya da akıl ver ! Herneyse ne diyordum...........he şey hazır mısın geliyoruz size ? (Yağmur)

- Yani hazır gibiyim.(ben)
- Hala yataktayım-

- Hazır gibisin öylemi ? Tamam ben seni anladım arkadaşım. Biz gidiyoruz sen hazırlanıp geliyorsun. (Yağmur)

Lan ne kadar iyi tanıyor beni.

- Tamam. Kapa. (ben)

Ve kapattım.

Evet Yağmur'un en sinir olduğu şey telefonun yüzüne kapatılması ve bilin bakalım benim en sevdiğim şey ne ? Tabikide telefonu Yağmur'un yüzüne kapatmak. Yaşasın kötülük.
- İnşallah bu cesaretini Yağmur'un yanına gidince de gösterebilirsin. (iç ses)

- eheheheh tabi. (ben)

Sonunda yataktan çıkıp banyoya gittim ve rutin işlerimi halledip çıktım. Acaba ne giysem ?

Üstüme beyaz bir tişört altıma ise asker yeşili renginde bir etek giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Üstüme beyaz bir tişört altıma ise asker yeşili renginde bir etek giydim.
Az biraz da makyaj yaptıktan ve saçlarımı düzleştirdikten sonra kahvaltı yapmak için mutfağa indim. Ama indiğime bin pişman oldum. Çünkü o mutfaktaydı ve ben ondan nefret ediyorum. Siz şimdi kim diye soracaksınız ? Sormadan söyleyeyim kendisinin tabiriyle babam. Neden mi nefret ediyorum ? Annemi aldatıyor ve annem de bunu bildiği halde hiçbişey yapmıyor. Bu yüzden gerçekten..... bazen annemden de nefret ediyorum.

Tam onu umursamadan bahçe kapısından çıkacaktım ki o iğrendiğim sesi duydum.

- Günaydın kızımmm. Kahvaltı yapmadan nereye böyle. (babam)

Zoraki ve yapmacık olduğu her halinden belli olan bi gülümsemeyle ona döndüm.

- Malum okul diye bişey var. Bilmem bilir misin ? Ha bide bi tane kızın var. Hatırladın mı ? Hani şu senden nefret eden.

Elimi şıklattım ve devam ettim.

- İşte o şuan okula gitmeye çalışıyor.

- Gel ve kahvaltını yap.

Dedi babam sinirle.
Bu hareketi beni daha fazla sinirlendirken anneme umut dolu gözlerle baktım. Ama karşılaştığım manzara karşısında yüzüm düştü. Çünkü şuan o da bana umutla bakıyordu. Cidden normal bir baba - kız olmamızı istiyordu. Şaka gibi.

Yeni OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin