8) Savaş Bitti

7K 342 190
                                    


Multimedya = Ada

Şuan ki durumu anlatmaya kelimeler yetmezdi ama size içimdeki duyguları aktarayım.

Hayal kırıklığı mı?
Çok.
Mutsuzluk mu?
Çok.
Ağlama hissi mi?
Çok.
Nefret mi?
Çok.
Üzüntü mü?
Çok.
Öfke mi?
Çok.

Bunu bana nasıl yapmıştı? Bunu bana neden yapmıştı?..... Biliyor musunuz? Aslında bunların hiçbir önemi yok.

Kapının çıkan sesiyle Savaş öptüğü kızı bırakıp kafasını hızla bu tarafa çevirdi. Beni görür görmez olduğu yerde donakaldı. Birbirimizin gözüne baktık. Uzun uzun... Birdaha bakmamak üzere... Bir daha onun o güzel yüzünü görmemek üzere... Bir daha... Bir daha onu sevmemek üzere...

Savaş benim için daha başlamadan bitmişti.

Gözümden bir damla düştü. Kahretsin ki bunu isteye isteye asla yapmamıştım. Hatta şu an en çok istediğim şey bu adi pisliğin önünde onun için olduğunu bile bile ağlamamaktı.

Gözümden akan yaşı hızla sildim. Bu arada kızda olayların karışacağını anlayıp sınıftan aceleyle çıktı. Bu kızı tanımıyordum ve evet şuan kız benim umurumda değildi o benim hiç bir şeyim bana istediği kötülüğü yapma hakkına sahip herhangi birisi ama Savaş, Savaş benim sevgilim. Daha doğrusu sevgilimdi. Şu andan itibaren sadece içimden ona karşı öfke ve nefret var.

Savaş izin ister gibi yavaş yavaş yanıma geldi. Gözlerine baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm. Ne yani beni aldatıp bu kadar kısa sürede pişman mı olmuştu?

- Ama bu seni bundan sonra hiç alakadar etmez. (iç ses)

- Haklısın. (ben)

Elini yüzüme, gözümdeki yaşı silmek için uzattığında hızlıca elimle elini sert bir şekilde ittirdim.

- Sevgilim bak her şeyi açıklayabilirim. (Savaş)

Bir şeyler söylemek istiyordum ondan nefret ettiğim gibi, onun yüzünü bir daha görmek istemediğim gibi... Ama kelimeler ağzımdan çıkmıyordu. Sadece, sadece buradan gitmek istiyordum.

Savaş bana yalvarırcasına bakarken ben hızlıca arkamı döndüm ve kapıyı açtım ve tam sınıftan çıkıyordum ki Savaş kolumdan tuttu.

- Ada, sevgilim sana yalvarıyorum. Bak bir dinle beni. Her şeyi anlatacağım sana. (Savaş)

Kendimi daha fazla tutamadım ve arkamı dönüp Savaş'ın kolunu ittirerek ona sert bir şekilde tokat attım.

- Bir daha bana dokunma. (ben)

Dedim soğuk bir sesle.

Onun bir şey demesine izin vermeden merdivenlerden koşarak indim. Okulun bahçesine çıktığımda arkamdan geldiğini hissedebiliyordum. Yüzümü kimse görmesin diye yere eğdim ve yine aynı hızla bahçeden çıkıyordum ki birisine çarptım.

- Çok özür dilerim.

Mert! Ne! Hayır ya. Of.

Ben, benim kim olduğumu anlamaması için hiç bir şey söylemeden, yüzüm eğik bir şekilde dururken iki üç saniye boyunca önümde durdu.

- Aaaa Ada!

Dedi emin olmak istercesine. Zorla başımı havaya kaldırdım. Mert beni görünce hafif çaplı bir şok geçirdi. Ya halim o kadar mı kötü. Arkadan Savaş'ı gördüm ve o da beni görmüştü.

- Adaaa.

Diye bağırdı Savaş endişeli bir sesle.

Mert e döndüm ve hızlı bir şekilde konuşmaya başladım.

Yeni OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin