- crystal meth
"hey, lalisa!"
lalisa uyuşuk bedenini arkasından gelen bedene çevirdiğinde yanına gelen kızın neşeli haline karşılık baygın gözleriyle bakıyordu.
"biliyorum yine reddedeceksin ama lütfen önce bir dinle."
küçük olan, lalisa'nın bedeninin karşısından yok olmasını beklemiş fakat yorgun bedenin bir milim bile kıpırdamadığını görünce heyecanla konuşmaya devam etmişti.
"çocuklardan kim jennie'nin herkesin davetli olduğu bir parti düzenlediği hakkında dedikodular duydum. parti bu akşam olacakmış. düşünebiliyor musun lalisa? koskoca kim jennie'nin hazırladığı bir partiye katılma şansımız olacak. beni yalnız bırakmazsın değil mi?"
karşısındaki kızın heyecanla anlattığı parti veya kim jennie'nin yüceliği umrunda falan değildi lalisa'nın. tanrı aşkına, kim olduğu hakkında en ufak bir fikri bile yoktu! sadece taşımaktan yorulduğu bedenini bırakabileceği herhangi bir yere ve baygın gözlerini sonsuzluğa kapatmaya ihtiyacı vardı.
"yalnız kalacak olman umrumda bile olmayacak yerimie."
lalisa bedenini yerim'in önünden çektiğinde, yerim de dudağını büzerek omzunu silkti.
"peki partinin içerisinde büyük bir uyuşturucu ticaretinin dönecek olması da umrunda olmayacak mı? dedikodular iki aydır bulamadığın paketi jennie'nin sağlayabileceğini söylüyor."
uzun beden karşısında duraksadığında keyifli bir gülümseme suratına yayılmıştı yerim'in.
"hadi ama lalisa... sen paketinin tadını çıkarırsın ve ben de partinin. gecenin sonunda seni evine bile bırakmış olacağım."
lalisa yüzünde mimik oynamazken, "sadece paketimi alıp ortadan kaybolacağım yerim. gecenin sonunda amaçladığın gibi istediğin kişinin sürtüğü olabilirsin." diye mırıldandığında, yerim de yaramazca dudağını yalamıştı.
"belki de senin sürtüğün olurum, unnie..." aegyolu bir şekilde kendisine yaklaşan kıza gözlerini devirdi lalisa. "istemez misin?"
"o aptal aegyolu suratını ve bekaretini üzerimden çek, seni sapık. midemi bulandırıyorsun."
aniden suratı asılan yerim, lalisa'nın ne kadar hoşuna gitse de iki aydır bulamadığı pakedi karşılayabilsin diye denediği çeşitli uyuşturucular yüzünden mimiğini kıpırdatacak hali yoktu.
"bu gece kim hala bakire göreceğiz, suratsız. belki de 21 yıllık bekaretimi kim jennie'ye bahşederim, kim bilir..."
fakat yine de bu cümleden sonra lalisa kocaman bir kahkaha atmasına engel olamadı.
"iyi şanslar, küçük bakire. gece sonunda ağlayacak bir omuz arayacak olursan benimki müsait olmayacaktır."
lalisa yüzündeki yarım gülümsemesiyle oradan ayrılırken arkasında sinirli ve kırmızı bir yerim bırakmıştı.
...
"sonunda gelebildin!" ağzından çıkardığı sıcak havayla ellerini ısıtmaya çalışmayı bir kenara bırakıp gözlerini devirerek yanında beliren bedene dönmüştü yerim.
kendisi soğuktan titrerken büyük olanın bu kadar rahat durması onu sinirlendirmişti. üzerinde doğru dürüst bir mont bile yoktu.
kendisini beklemeden yürümeye başladığında derin bir nefes alıp gökyüzüne baktı ve ona yetişmek adına hızlı adımlarla yürümeye başladı.