Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
hayatta anlamlandıramadan saatlerce sorguladığın birçok ana sahip olurdun. bu anlar öyle garip anlardı ki, seni saatlerce içine çektiği yetmezmiş gibi bir de düşündükçe anlamsızlaşır aptal bir hale bürünürdü. "gerçekten" diye kendine kızardın içinden. "gerçekten zamanımı bu aptalca şey için harcadım mı?"
lalisa güne gözlerini, vücudunu alışılmışın dışında bir sıcaklık ve rahatlık içinde açtığında saatlerce sorgulayabileceği -ayılmasının uzun bir zamanını alacağı kesindi- o aptal anlardan birinde olduğunu biliyordu. fakat kendisine çatallaşmış neşeli sesiyle "günaydın," diyen kız bütün gerçekleri bir bir hatırlatırken sorgulamasına gerek kalmasa da hafızasında silikleşen bir sürü şeye sahip olduğunun da farkındaydı. sahip olduğu bir diğer şey ise uyandığından beri başında hissettiği o iğrenç ağrıydı.
"bu da ne sikim?"
siyah saçlı kız lalisa uyandığı sırada üzerine geçirmekte olduğu pantolonuyla işini bitirip kendisine döndüğünde lalisa'nın kaşlarını daha çok çatmasını sağlayacak şekilde 'cık cık'lamıştı.
"güne ne kadar da güzel başladın manoban..."
eli sanki ağrısını dindirebilecekmiş gibi başına baskı uygularken doğrulup yatak başlığına yaslanan genç kız karşısındaki -adından hâlâ emin olamadığı fakat fazlasıyla tanıdık olan- kıza öylesine öldürücü bakışlar atıyordu ki, jennie şuan bedeni yorgun olmasa üzerine atlayacağından emindi.
fakat bu onu korkutmaktan uzak bir şekilde eğlendiriyordu. çünkü büyük ihtimalle karşısındaki kız kendi yatağında kendi yorganıyla kapamaya çalıştığı çıplak bedenini gece boyunca becerdiğini zannediyordu ki jennie'nin sevişmekten daha çok zevk aldığı başka bir şey varsa o da kesinlikle buydu.
geçirdikleri geceyi hatırlayamayacak kadar kendilerinden geçiyor ve sabahına çıplak bedenlerinin birlikte uyandıkları bedenle birleştiğine canı gönülden inanıyorlardı. böyle zamanlarda karşısındaki insanın aptal ve çaresiz oluşu jennie'yi fazlasıyla eğlendirirdi.
