ALO! (gxg)

28🦄

"Evet, kestim abla. Mal mısın?"

"Nikos dayak?" Dedim soru sorarak ellerini kaldırarak ben suçsuzum der gibi baktı. Ve odadan çıktı. Kapıyı kitledim ve yatağa ilerledim ve onun kıyafetlerini de yerleştirmeye devam ettim.

"Ya bırak ben yapıcam." Diyerek ellerimi tutan Bercesteye dönerek gözlerimi devirdim. Geri çekilip onun kıyafetlerini yerleştirmesine izin verdim. Bir anda önümde domaldığında şokla bi kalçalarına bi ona baktım.

Ah! Benim için değil yatağa valize eğilmişti. Gülerek iki kalçasından tutarak ona dayandığımda doğrularak kıkırdadı. Elini arkama atıp kalçama şaplak attı ve bana döndü.

"Rahat dur!" Dedi ciddi olamıyordu ki. Ben ise onu takmayarak boynuna yöneldim. Islak ıslak öpücükler kondurmaya devam ettim. Bi anda beni diğer tarafa döndürüp valizin hemen yanına yatağa attı. Üstüme bi kedi gibi çıktığında güldüm. Onu baştan çıkarmak çok güzeldi. Üstümün yakasını tutup;

"Burda ne varmış! Aaa iki karpuz." Dedi kahkaha atarak. Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Hey onlar gayet güzel başkaları böylelerine sahip olmak için silikon yaptırıyor kızım." Dedim. Yüzüme bakmadan göğüslerime bakmaya devam ettiğinde kafasını tutup iki göğsümün arasına bastırdım. Burnu ve dudakları oraya yerleşirken güldüm.

"Kurban ol sen- Ah!" Göğsümü ısırarak beni böldüğünde çığlık attım. Kafasına vurduğumda gülerek yüzüme baktı.

"Asta." Dedi birden durgunlaşarak ellerimle saçlarını okşadım.

"Ne oldu kuşum?" Dedim.

"Sen hep bana destek oldun. Şimdi beni götürüyorsun tüm acılarımdan kurtarıyorsun. Sana minnettarım." Gözleri dolduğunda gülümsedi.

"Ağlama güzelim, seni seviyorum. Bu yüzden yapıyorum. Çünkü sen benim en yakınımsın. Canımın içisin. Şimdi," diyerek kalçasına vurdum, "kalk ve valizini topla. Gidiyoruz!" Dedim gülerek. Dudağıma bi öpücük kondurup işine koyuldu. Ben ise uzandığı yerden hala onu izliyordum. Her şeyi tek tek diziyor. Düzenli bir şekilde düzeltiyordu. Benim valizimi de çekip attığında bana 'şaşırmadım' bakışları atıp onu da düzeltmeye başladı.

"Ne! Herkes senin gibi düzenli olamaz." Dediğimde tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"Herneyse." Diyerek kafamı geriye attım. Aşağıdan gelen kırılma sesleri ile havaya sıçradım.

"Bırak! Bırak beni Berk! O kızın kollarına dön!" Nikos'un ağlamaklı sesine Berk'in de karıştığında aşağı inmek için kapıyı açtım.

"Sikerim o kızı! Sana yemin ederim ki öyle bir şey yapmadım!"

"Git burdan! Anlıyor musun?! Git!" Diye bağıran Nikos'a doğru koşup;

"Ne oluyor?" Diye sakince sordum.

"Nereye giderim Nikos?! Benim her şeyim sensin, benim evim sensin! Nereye gideceğim?" Gözleri dolu dolu olan Berk'e;

"Ablacım bi sakin olun. Ne oldu bi anlatın." Dedim. Nikos kolunu benden kurtararak;

"Bu sikik ne yaptığını çok iyi biliyor." Odasına koşarak kapıyı çarptığında ben peşinden gittim. Berceste'de ağlayan Berk ile ilgilenmeye başladı. İçeri girip kapıyı kapattım. Nikos ise elindeki sigarayı hızlı hızlı çekiyordu. Sigarayı elinden alıp camdan attım.

"Abla bak sinirliyim, bırak!" Diyerek yatağına oturdu. Yanına oturup;

"Anlat bakayım bana." Telefonun cebinden çıkarıp mesajlara girdi ve telefonu üzerime attı.

Gizli numara; 'fotoğraf'

Gizli numara; Harbi malsın Nikos ben varken o senin kollarına gelir miydi?

Fotoğrafa iyice baktığımda küçükçe yan tarafda yazan tarihi görünce kardeşime 'sen gerizekalısın' bakışları attım. Bana dönüp merakla yüzüme baktı.

"Kalk ve Berk'ten özür dile. Dilemeden önce fotoğrafın yanlarına iyice bak." Diyerek odadan çıktım.

"Of!" Diye zırlaması geldiğinde gözlerimi devirdim.

"Berceste gel güzelim." Diye onu çağırdım sonra berke göz kırptım.

Odaya girdiğimizde Berceste'ye olanları anlattığımda;

"Harbi mal." Diyerek güldü.

Gülümsedim, gülüşüne.

-

Çok saçma bir yerde bitirdim. Neyse Yorum bekliyom haaaaaa

Finalede az kaldı.