Bölüm 17

16.4K 1.7K 692
                                    

Hooşşşgeeldiniiiz anam! Sabah şekeri tadında bir karşılamayla hepinize merhaba!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hooşşşgeeldiniiiz anam! Sabah şekeri tadında bir karşılamayla hepinize merhaba!

Bir Cumhuriyet kadını olmanın haklı gururuyla başlamak istiyorum sözlerime, bu ülkeye olan sevgimin ve bağlılığımın gücü, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkemizin geleceğinin teminatı olarak gördüğü gençlere olan inancından geliyor. Çabam, her zaman onun kurduğu cumhuriyetin bir parçası olmaktan, daha da ileriye taşımaktan daha azı olmayacaktır. Çünkü biliyorum ki cumhuriyetsiz bir toplum yarınsız bir gündür.

Bizim refahımız için yitip savaşan, bu uğurda hayatlarını ortaya koyan tüm şehitlerimizin ruhu şad, bizlere emanet edilen Cumhuriyetimizin 96.Yılı kutlu olsun!

Geri geldim dedikten sonra bölüm atmamam biraz şov oldu ama inanın öyle güzel bir sebebim var ki sadece 'yb' yazmak için buraya gelenler bile kızamayacak bana.

Sizlere yazmanın bir direniş olduğunu söylemiştim. Direnişimin sadece böyle pasif kalmaması en büyük arzumdu. Ve artık direnişim sadece yazmaktan ibaret değil. Danışmanımla yaptığımız bir sohbette, benim kadın haklarıyla ilgili olan fikirlerim kendisini çok etkileyince beni Birleşmiş Milletler Kadın Hakları Komisyon'undan bir üyeyle tanıştırdı. İlk başlarda amacımız, bitirme tezimin konusu olan 'İş hayatında kadının yeri. Bunun ekonomi ve toplum üzerindeki etkisi' hakkında bilgi almakken kendisi, çabamı gördü ve beni İsviçre'de yapılacak bir konferansa davet etti. Orada komisyon üyelerine sunum yapma şansı verdi bana.

İlk kez böylesine bir alanda aktif rol alma şansım bulduğum için biraz tecrübesizim. Bu tecrübesizliğimin de ideallerimin önüne geçmesine izin vermemek adına, okuldan arta kalan zamanlarımda mentorumun ofisinde zaman geçiriyorum. Sunum içeriği, sunum yaparken katılımcıyı etkileyebilmek adına nasıl tavırlar sergilemem gerektiğini üzerine uzun mesailer harcıyoruz.

Onlara, videolarda duydukları canhıraş 'ben ölmek istemiyorum' çığlıklarını ingilizceye çevirmelerinin mümkün olduğunu ama bu coğrafyada yaşamadıkları sürece, onlar için savaşmadıkça o kadınların ne hissettiklerini anlamalarının mümkün olmadığını anlatmak istiyorum. Ve en önemlisi hiçbir kadın sırf yaşadığı coğrafya yüzünden bu psikolojiyi anlamaya, kabullenmeye mahkum edilemeyeceğini en doğru şekilde aktarmam için bu mesaileri harcamaya mecburum. Umarım sizde bu yoğun süreçte anlayışlı olursunuz.

Neyse çok uzattım, yallah bölümü okumaya. Sizi seviyorum.

(LüÜTFEN YUKARIDAKİ AÇIKLAMAYI OKUYUNUZ)

"Begüm hemen buraya gelmen lazım, ablanı hastaneye kaldırdık. Bebeğin kalbi durmuş." Hiç zahmet etmeyin üstadım, ben neye yıkılacağımı artık biliyorum...

Sinsirella MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin