Bölüm 26

13.5K 1.5K 2.6K
                                    


Geçen bölüm gelen yorumlar beni öyle motive etti ki kendimi en ufak boşlukta bile bölüm yazarken buldum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geçen bölüm gelen yorumlar beni öyle motive etti ki kendimi en ufak boşlukta bile bölüm yazarken buldum. Bu gurur hepimizin!

Hatta beni o kadar mutlu ettiniz ki en az benim kadar mutlu olmanız için çok istediğinizi düşündüğüm bir sürprizle geldim.

Arkadaşlar hikayenin üzerimdeki kara bulutları çok sormuşsunuz, kem göz ve nazar... Bunun başka bi açıklaması olamaz. Bölümü yayınlayabilmek için Wattpad'le resmen kavga ettim diyebiliriz, her yeni bölüm attığımda muhakkak bir dert güncellemesi geliyor bu Wattpad'e... 

Keyifli Okumalar Dilerim, sizi çok ama çok seviyorum. Yallah Bölümü okumaya

DİKKAT! BU HİKAYEDE DUYAR KASMAK TEHLİKELİ VE YASAKTIR!

(Gerekirse ben bolca kasıyom zaten siz zahmet etmeyin anam.)

SEYYAR SATICILAR ve TDK'ler GİREMEZ.

Bölüm 26

Kuzey'in ağzından...

Attığım golün tekrarı ekranda gösterilirken gözüm yine koltuğun üzerinde bir türlü çalmayan telefona takıldı. Playstation'un kolunu yere bırakıp telefonu elime aldım.

Son iki saat içindeki 3 aramamı görmezden gelen Begüm'e bir kez de mesajla bana cevap verme şansı tanımak istedim.

"Bu telefon neden açılmıyor!!!"

Telefonu koltuğa fırlatıp oyuna kaldığım yerden devam edecektim ki biraz fazla uzağa fırlattığımı fark edince uzanıp yanıma çektim. Sonuçta telefonun ne zaman çalacağı belli olmaz...

Ekrandaki oyuncu hızlı koş butonuna rağmen emekliyor resmen! Bu futbolcuyu en yakın zamanda satmam lazım! Canımı sıktı.

Hah! Canımı sıkan bir diğer insan da en sonunda beni aramayı akıl etmiş.

"Begüm yanlış aradın galiba... Kuzey ben. Hani gün boyu asla telefonlarını açmadığın Kuzey!" Güldü.

"Doğru aradım ya.... Aramadım mı? Bakayım.... Yooo şey yazıyo... Allah'ın lütfu yazıyor işte... " Ne yazıyor?!

"Sen beni Allah'ın lütfu diye mi kaydettin?" Tam cevap verecekti ki sormam gereken daha önemli şeyler olduğu geldi aklıma.

"Neyse onu boş ver, yani şimdilik! Sen sarhoş musun?"

"Yoo" Ben de inandım! Kanımda 150 promil alkol, zeybek oynuyor sesi bu! Nerede duysam tanırım.

Elimle şakaklarıma masaj yaparken bu kez de soru ekini çıkarıp tekrar ettim. "Sen sarhoşsun!"

Sinsirella MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin