Bölüm 25

18.2K 1.6K 3.7K
                                    

Yılan Friday'e hepiniz hoşgeldiniz anam!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yılan Friday'e hepiniz hoşgeldiniz anam!

Aslında bu bölümü yazmak için hiç hevesli değildim çünkü geçtiğimiz bölüm benim çok büyük umutlarla yazdığım ama en büyük hayal kırıklığım olan bölüm oldu diyebiliriz. Sizin de bildiğiniz gibi saygı çerçevesinde kendinizi ifade etme şeklinize asla karışan biri değilimdir, kolay kolay söylenen şeylere alınmam ama sizinle paylaşmak istediğim bir şey var.

"Bölüm o kadar güzeldi ki okumaya ara verip yorum yapamıyorum ya da bölüm o kadar sürükleyiciydi ki yorum yapmayı unuttum" şeklindeki yorumları gördükçe çok üzülüyorum. Biliyorum sizler bunu kendinizi açıklamak ve beni mutlu etmek için yazıyorsunuz ama gerçekten üzülüyorum.

Çünkü öyle bir şey yazılmışsa 'belli ki yazan kişinin bir yorumluk bile olsa vakti var ve o zamanı- yazdığım şeyleri- eleştirmek ya da katıldığı noktaları belirtmek için kullanmaya bile değer görmüyor' diye düşünüyorum. Lütfen o tarz yorumlar yazmak yerine bölüm hakkında ki fikrinizi, eleştirilerinizi beyan edin.

Çünkü o satırları yazmak için ben, bir çok işime ara veriyorum ya da o bölüm sürükleyici olabilsin diye ilmek ilmek işliyorum ve bunu yaparken beklentim sayılarla egomu tatmin etmek değil. Sadece sizden istediğim tek şey, okuyan kişilerin o satırlara güldüğünü, okurken ne düşündüğünü bilmek ya da sizinle o konu üzerine sohbet edebilmek.

Bölüme hemen geçmek için bir çoğunuz yukarıdaki açıklamayı bile okumadı biliyorum ama bunu aklım almıyor. Yani, hikayeye daha çabuk erişmek için, o hikayeyi yazan kişinin ne düşündüğünü ne hissettiğini umursamamak bana bencillik gibi geliyor. Yine de haddimi aştıysam özür dilerim.

Keyifli okumalar dilerim.

DİKKAT! BU HİKAYEDE DUYAR KASMAK TEHLİKELİ VE YASAKTIR!

(Gerekirse ben bolca kasıyom zaten siz zahmet etmeyin anam.)

"Begüm, çabuk buraya gel! Kahvaltı etmeden bu evden ancak cesedin çıkar." Yakalandık....

"Ceset poşetinde bile olsa, bu evden çıkmam lazım! Çünkü bugün Kristal için çalıştığımız projelerin, müşteri sunumu var ve geç kalırsam Banu kişisi, kanımda boğar beni." Sunum yaparken giyineceğim topukluları poşete koyunca Ecem'e uzaktan öpücük attım.

"Bir gün gelip o silikonlu civcivin saçlarıyla yerlere paspas atacağım o olacak! Sen böreğini yiyene kadar Şahin gelmiş olur, biz bırakırız seni kurabiyem."

Sağ taraftaki meleğim 'ye gitsin ayıp olur.' Sol taraftaki şeytan 'ama bu gidişle sana da yazık olur' diyor. Yine karıştırdın sağınla solunu! Sağ sarımsak, sol soğan! Bir türlü öğrenemedin şunu!

Sinsirella MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin