13

2.7K 111 11
                                    

Megan koltuğunda geriye yaslanmış bana bakıyordu. Çıkanların arkasından kapıyı kapattım. Anahtar kapının arkasında olmadığından kapıyı kilitlemeden az evvel dikildiğim yere geri döndüm.

"Ah Veronica, benim güzel meleğim. Neden o kadar öğrenci arasından ben asistan olurum diye fırladın anlamıyorum. Zaten yeterince meşgul bir kadınsın."

"Beni seçeceğini zannetmiştim."

"Bir çok başvurum var. İleriye dönük akademik planları olan bir asistana ihtiyacım var. Gerçekçi olalım seni asistanım yaparsam eğer aramızdaki tuhaf durum daha da tuhaf olur. Bu da ne senin için ne de benim için iyi olmaz."

"Haklısın." dedim uzatmadan. Cidden beni seçeceğini düşünerek lise dizilerindeki aptal bir ergen kız gibi davranmıştım.

"Benimle oynaşman için asistanın olmama gerek yok Megan." Güzelce gülümsedim. O da güldü.

"Seninle oynaşmak istediğim fikrine nereden kapıldın inan bilmiyorum."

"Hadi ama Megan. Biliyorum beni istiyorsun." Yanına gidip masasının altına koltuğunun önüne diz çöktüğümde gülümsedi.

"İtaat ettiğinde çok daha güzelsin." dedi karşı koyamayacağım bir ses tonuyla. Oh tanrım... Ellerini çeneme koyup beni dikleştirdi. Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında elimin birini dizine koyup destek aldım. Diğerini ise boynuna yerleştirdim. Ensesinden onu kendime bastırırken o beni hiç acele etmeden öpmeye devam ediyordu.

Bizi ayıran şey, beklediğim gibi bir kapı tıklanması değil Megan'ın telefonuydu.

"Oğlumun öğretmeni arıyor." dedi gergince telefonu açıp geriye yaslandığında kafamı onun dizine koydum. Hala önünde diz çökmüş bir şekilde duruyordum. Elini saçlarıma daldırıp okşamaya başlamıştı. Gözlerimi kapattım huzurla. Çılgınca seviştiği öğrencisine bile bir anne şefkati verebiliyordu.

Telefonu kapattığında kafamı kaldırdım. "Mersey hastalanmış yine. Gidip onu almam gerekiyor." Ayağa kalktım. "Ben de seninle geleyim mi? Hastaneye götürelim."

"Yorulmana gerek yok ben yalnız bir anneyim. Bu zamana dek tek başıma uğraştım zaten onunla, alışkınım."

"Mersey yeni bir yüz görse fena mı olur. Otoparktayım ben." kapıdan o bir şey söylemeden hemen önce, hızlıca çıktım. Arabama binip otoparka giriş yapan Megan'ı göz hapsine tuttum. Gözlerimi kırpmadan onu izlemeye başladım. En köşeye park ettiği arabasına bindi. Arabayı çalıştırdığında onu takip etmeye başladım.

Yaklaşık on dakikalık kısa bir yolculuktan sonra bir ilkokula gelmiştik. Megan arabasını park edince hemen yanına park ettim ve arabadan indim. Peşine takıldım. Beraber okula girdik.

"Mersey, bir şey derse falan dinleme onu."

"Niye ne diyecek ki?"

"Ah boşver umarım demez." Ellerimi ceplerime sokup şüpheyle yanımda yürüyen kadını takip ettim. Revire girdiğimizde bir köşede sedyenin üzerinde uzanan sarışın çocuğu gördüm.

"Anne." Dedi çocuk ellerini uzatarak. Megan o tarafa doğru ilerledi. Başında bir kadın bekliyordu.

"Haber verdiğiniz için teşekkür ederim Tina." Dedi Megan. Mersey'i sıkı bir şekilde kucaklamış ardından geri yatırıp alnından öpmüştü.

"Elbette Megan, seni görmeyeli uzun zaman oldu. Mersey hasta olmasaydı eğer seninle biraz daha muhabbet etmek isterdim."

"İnan bana zamanım yok Tina. İzin dilekçesini imzalayayım da Mersey daha fazla beklemesin bu halde." Megan, o kadının peşinden ilerlerken sedyede yatan çocuğa ilerledim.

"Hey, Mersey."

"Hey, sen de kimsin?"

"Veronica, bana Ve diyebilirsin. Annenin arkadaşıyım." Çocuk şüpheli gözlerle beni süzdükten sonra gülümsemeye çalıştı. Ardından yaklaşmam için işaret yaptı.

"Sana bir sır vereyim mi?" Kafa salladım ve ona yaklaştım.

"Hasta değilim, sadece annem bi iş gezisinden yeni geldi ve onunla tüm hafta sonu konuşamadık. Bu sabah da beni okula getirmedi. Bu yüzden onu kandırdım." Kafamı kaldırıp Mersey'e baktım.

"Yemeğe gideceğiz bize katılacak mısın?" Dedi. Tanrım küçücük çocuk nasıl böyle şeytan fikirli olabilirdi ki.

"Merak etme seni ben davet edeceğim. Annem beni kıramaz." Gözlerimi büyüterek ona baktım. Dostum, bu çocukla çok iyi anlaşacaktık.

#KalbiDengem
Hadi bakalım bakalım.

Ayın Çıplak Günü (GxG) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin