Sabahın ilk ışıklarında yatağın sol tarafında uyanmıştım. Bedenim gecenin yorgunluğunu atamamıştı. Henüz bir kaç saat uyumuş olduğumu göz önüne alırsak yorgunluğum ondan da olabilirdi. Bedenim komple bir ağrıdan oluşuyordu. Tanrım...
Etrafıma bakınca Red'i görememiştim. Ayağa kalkıp telefonuma uzandım ki yatağın diğer tarafından bir mırıldanma sesi geldi. Kafamı o tarafa doğru uzattım. Red yerde yastığıyla beraber uyuyordu. Yerde mi?
Yatağın etrafından dönüp yanına yaklaştım. Kızıl saçları yüzünü gizlemişti. Çıplak bedenine dokunup saçlarını okşadım ve birazını yüzünden çektim.
"Siktir." Çığlığımla korkarak kafasını kaldırdığında yatağın yanındaki komodine sağlam bir şekilde vurmuştu.
"Ne bağırıyorsun?" Dedi beni azarlayarak.
"Bayan Kamen!" Gözlerini açıp bana baktı. Kafasını tutuyordu.
"Evet Bayan Kamen, sorun ne?"
"Siz benim okulumda profesörsünüz."
"Profesör olduğumu biliyorum teşekkür ederim. Buna niye bu kadar şaşırdın?" Yatağa oturmuş baş ucunda duran şaraptan bir yudum almış ve sigara yakmıştı. Gözlerimi devirdim.
"Öğretmenimsiniz sonuçta. Bırakın da şaşırayım."
"Oh, sizli bizli olmuşuz. Peki hanımefendi, senden başka yaklaşık 350 öğrencim daha var. Her gün tanımadığım insanlar gelip dersime girip gidiyorlar. Özür dilerim seni tanımıyorum."
"Yine de bu etik değil." Yatağa, onun yanına oturmuştum. Çıplak dizlerimiz birbirine değdi.
"Üniversitede olur böyle şeyler." Ne kadar umursamaz bir kadındı bu böyle. Gece boyunca onun Megan Kamen olacağı aklıma bile gelmemişmiydi yani? Ne kadar da saçma davranıyorum ben böyle.
"Bayan Kamen..."
"Megan, adım Megan." Yeniden ağzımı açacakken shhtleyerek beni susturdu. Elindeki sigarayı kül tablasına bastırıp bana döndü. Omuzlarımdan tutarak kucağıma çıkıp dudaklarımızı birleştirdi.
"Bu şu an çok yanlış geliyor." Dedim kafamı sola çevirerek.
"Sorun yok." Dedi ve devam etti. Şu an bu organizasyonda şehrin bambaşka yerlerinden onlarca tanımadığım insan var. Ama benim şansıma bana, gayet iyi tanıdığım profesörüm denk geldi. Bir şans mı yoksa şanssızlık mı bilemiyorum ama cidden tuhaf derecede rahatsız hissediyordum.
"Böyle olmayacak." Dedi kucağımdan kalkarken.
"Hadi kahvaltı edelim."
"Ben bize masa hazırlattım." Dedim gözlerimi kaçırarak.
"Masa mı? Odalardan çıkılmayacak sanıyordum."
"Ben patronum." Dedim omuz silkerek yanıma gelip çenemi sağ işaret parmağıyla tutup yukarıya kaldırdı.
"Yanılıyorsun, ben patronum."
#KalbiDengem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayın Çıplak Günü (GxG) +18
Romance+18 GirlxGirl kurgudur. Kurallar belli, elli oda, yüz kişi. Elli kırmızı, elli mavi bileklik. Karanlık bir salon. İşte Ayın Çıplak Günü partisinin özeti. #KalbiDengem