Ateş'e Sürgün - Hanzade Serisi 2

Zil

Hadi en bol yorumlusundan, votelisindan bir bölüm olsun. Satır arası yorumlarınızı merakla bekliyorum hem güzel sürpriz yapan yazarınızı kırmazsınız öyle değil mi? ❤️

***

Dudakları birbirinden ayrıldığında ikiside nefes nefese kalmıştı, alınlarını birbirine yaslamış her ikiside birbirinin gözlerinin içine bakıyordu. Genç adamın gözleri adı gibi ateşti, Filiz'in bal gözleri baktıkça derinleşiyordu. İkiside aralarındaki tutkunun ve çekimin farkındaydı, aşk dışında. Genç adam durmak istemiyordu deli gibi karısına sahip olmak istiyor, tek bedende birbirlerini hissetmek istiyordu. Tekrar dudaklarına kapandığında karşılık bulmazsa geri çekileceğine dair beyin kendince kalbine komut veriyordu ancak genç kadında deliler gibi arzuluyordu. Öpücüklerine aynı tutku ile karşılık aldığında genç adam karısını yasladığı duvardan uzaklaştırmış dikkatli bir şekilde merdivenleri çıkmaya başlamıştı. Dudakları birbirinden ayrılmıştı, genç kadın düşmemek için sıkıca sarılmış ve kokusunu içine çıkmış. Asaf Ateş'in boyununa ateşi harlamaya çalışırcasına küçük küçük öpücükler bırakmaya başlamıştı. Genç adam biran önce yatak odalarına gitmek istiyordu, en nihayetinde son basamağa gelmişti. Koşar adım attığında daha fazla dayanamamış ve duvara tekrar yaslamış, tutkulu bir şekilde öpmeye başlamıştı. Bir yandan genç kadının tenine dokunmak istiyordu, üzerindekini çıkarmak için sabırsızlanıyordu.

Tutku her ikisinin bedenin böylesine kaplamışken ikisininde, dünya umurunda değildi. Tek istedikleri birbirlerinin olmaktı, ikiside nefes nefeseydi. Genç kadın yavaşça kocasının kucağından inmek için birbirine doladığı bacaklarını açmış en nihayetinde inmişti kucağından. Bu durum ikisinide birbirinden uzaklaştırmış soluklandırmıştı. Birbirlerini öyle delici ve tutkulu bakıyorlardı kı geceyi utandıracak ve alev aldıracak gibiydi. Asaf Ateş elini uzattığında Filiz yavaşça gözlerini kendine doğru uzatılan ele bakmış en sonunda o eli tutup başını kaldırmıştı. Genç adamın gözündeki aşkı, tutkuyu ve sevgiyi görmüştü aynı şekilde Asaf Ateş sevdiği kadında görmüştü. Sürüklercesine yatak odasına çekmeye başlamıştı, kapıyı açmasıyla genç kadını kendine doğru çekip öpmeye başlamıştı, adeta doyamıyordu öpmeye gerçi doymakta istemiyordu. Güçlü eli genç kadının kapüşonlusuna gitmiş ve çıkarmak için uzaklaşmış tek hamlede çıkarıp atmıştı. Beyaz pürüzsüz teniyle baş başaydı, yavaşça parmaklarını genç kadının ısınmış teninede dolaştırmaya başlamıştı. Parmakları dokunduğu her yeri alev aldırıyordu sanki, Filiz aynısını hissetmek istiyordu. Aynı tutku ile genç adamın üzerindekini tek çırpıda çıkarmış ve ince parmaklarıyla kaslı bedeninde dolaşmaya başlamıştı. Genç adamın kaslı bedenini sarıp sarmaladığında Asaf Ateş genç kadının sütyen kol askısı omuzundan düşürmüş ve boyunundan başlayarak omzuna kadar ıslak öpücükler bırakmıştı. Tenine sinen gül kokusuyla mest olmuştu, Filiz böylesi duyguları ilk kez tadıyor ve böylesi arzulanmaktan hoşnut oluyordu. Genç adam daha fazla dayanamayıp tekrar kucağına almış ve yatakları üzerine yatırmıştı. Üzerine uzandığında sert bir şekilde dudaklarına kapanmış ve alt dudağını ısırmıştı. Filiz'in tenin okşuyor, seviyor, öpüyor ve kokuluyordu. Her hücresini, her zerresini ezberlemek hatta tanımak kendi bedenine kazımak istiyordu.

Tutkuları sadece yatak odalarını değil, köyü, şehri, ülkeyi hatta evreni sarmıştı bir toz bulutu gibi kimse görmüyor hatta fark etmiyordu. Kendileri dahi genç adam sevdiği kadının pantolonun düğmesini açmak için yeltendiğinde olanlar olmuş ve kapı çalmaya başlamıştı. Filiz dursada genç adamın durmaya niyeti yok gibiydi, Asaf Ateş öpmeye devam ederken genç kadın konuşmaya çalışıyordu; "Kapı çalıyor" dediğinde genç adam ağır ağır boyunun öpmeye başlamıştı, söylenerek.