Öylece birbirlerine bakarak geçirdikleri bir kaç saniyenin sonunda Asaf Ateş'in sesiydi ilk çıkan, peşinden ise Filiz'in ikisinin sesindeki korku ve acı bir aradaydı. Başları ateş edilen yere dönmüştü; "ÖMER AĞABEY" Dediklerinde genç adam omzundan aşağı ılık ılık akan kanı hissetti elini götürdüğünde eline bulaşan kana bakıp dişini sıkmıştı.
"Ulan bana ağabey demen için vurulmam mı gerekiyordu" demişti acıyla karışık gülerken hareket etmiyordu olduğu yerdeydi ve canı çok yanıyordu genç adamın Filiz ne yapacağını bilmez haldeydi. O sıra ateş sesine karşılık gelen bu çiğlik ateşleyen kişinin o yöne yaklaşmasına neden olmuştu.
"Ömer ulan vuruldun takıldığın şeye bak! Çok canın yanıyor mu?" Bir yandan abisine yaklaşmış eliyle kanı durdurmak için baskı yapıyordu.
"Filiz" o sıra genç kadına seslenilmiş ve o ses tanıdık gelmişti Filiz için, aynı anda üçte başını çevirmişti, sesin yönüne doğru, köydeki tek ve en yakın arkadaşını karşısında bulmuştu elinde tüfeğiyle ancak genç kadını bir tek Filiz değil Hanzade'de tanıyordu.
"Vuslat" dediği sırada Ömer ve Asaf Ateş aynı anda dönüp bakmışlardı.
"Ömer'i vuran sen misin?"
"Benim amacım yaban domuzunu vurmaktı ama nasipte Ömer Toprak Hanzade varmış." Yüzünde alayıcı bir gülüme belirmişti genç kadının ama aynı zamanda acı bir zamanlar ona delilercesine aşık olduğu gerçeği değişmemişti onu bu halde görünce canından can kopmuştu sanki ancak yinede belli etmemişti, gerçi kendince aşık olduğunu hiç belli etmemişti; "Gerçi aralarında bir fark görmüyorum" dediğinde göl atan kendisi olduğunu düşünmüştü.
"Vuslat Deniz Cihanşahoğlu! Fabrikamızı baban yaktı, beni de sen mi vuruyorsun yetmedi galiba ailemize zarar vermeniz!" Dişlerini sıkarak konuşmuştu, o kadar uzun zaman olmuştu ki onu görmeyeli. İçten içe beslediği duygular birden gün yüzüne vurmuştu nefret ile birlikte. İlk okuldan liseye kadar beraber okumuşlardı, birbirlerine aşklarını itiraf etmeden, kendilerine bile itiraf etmeden. Mezun olup mesleklerini ellerine almak için dağılmışlardı.
O sıra Vuslat tüfeğini omzuna takmış genç adamın yarasına bakmıştı konuşmaya devam ederek; "Babam ne yaptı size bilmiyorum, bende seni isteyerek vurmadım Toprak!" Demişti kurşunun çıkış izine bakmıştı yoktu sonra ise giriş izine; "Korkma öldürmemişim seni sadece sıyrık var" demişti Vuslat genç adam söylerken. Daha sonra en yakın arkadaşına dönmüş ve gülümsemişti; "Filiz evime geçelim hemde pansuman yapmış olurum" gülümsemişti ve genç kadının yüzünde beliren büyük gamzelerine takılı kalmış genç adam hâlâ güzel güldüğünü fark etmişti gülüşüde güzelliğiyi de değişmemişti. İlk okulda gördüğü asi kız değişen hiç bir şey yok hâlâ asi ve güzel.
"Pansumandan kastın seni burada öldüremedim evde öldüreyim diyorsun galiba"
"Toprak Hipokrat yeminim olmasa evet seni öldürürdüm ama yemin ettim mesleğimi kötüye kullanamıyorum"
"Bu kafayla nasıl Tıp okuyabildin ki?" Onu sinir etmekten zevk almıştı olduğu yerde kan kaybederken.
"Sen nasıl mühendis oldunsa aynı kafa canım" demişti genç adam kaybetsede Deniz'in izini genç kadın hiç kaybetmemişti.
"Yeter! Ömer kan kaybediyorsun ve siz hâlâ laf dalışındasınız"
"Hadi ilerleyelim" demişti hızlı bir şekilde adım atarak boyununda şalı çıkartıp yarayı sararak. Eşit adımlarla yürüyordu ve bastırıyordu genç adamın omzuna.
Küçük köy evine geldiklerinde Ömer bakakalmıştı eve, köklü bir ailenin kızıydı bir dediği iki olmazdı. Şehrin diğer ucundaki güçlü aşiret ağasının tek kızıydı. Konakta büyümüş bir kız için fazla küçüktü kaldığı ev. Bahçeden içeriye girip ağaçların arasından geçtiklerinde evin kapısını açıp önden geçmeleri için yol vermişti. Hepsi geçtiklerinde, yer minderlerine oturmuştu, genç kadın hemen sobaya odunu atmış soğumaya yüz tutmuş evini ısıtmaya başlamıştı. İçeri odaya geçip elini yıkamış, çantasını alıp salona geçmişti. Tekrar kalkıp elini yıkamış ve yanlarına dönmüştü. Şalını söküp genç adam üzerindekilerini tek tek çıkarmaya başlamıştı aralarında çekimi Filiz ve Asaf Ateş hayranlıkla izliyor birbirlerinin gözlerine bakıp gülümsüyorlardı. Yalnız iki kalbin aslında hep birbirleri için attığını. Daha doğrusu Filiz zaten en yakın arkadaşının tek aşkını biliyor olmasıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/198215347-288-k933290.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş'e Sürgün - Hanzade Serisi 2
Narrativa generaleYıllar neyi ne zaman getireceğini gerçekten kimse bilmiyordu, Asaf Ateş Hanzade en küçük kız kardeşlerinin evliliğine dahi onay vermezken şimdi ağasının tek sözüyle kendini evlenirken bulmuştu. Kardeşi için kız istemeye giden Filiz Yıldırım kendini...