Part 10

26 11 19
                                    

Kutay sert bir şekilde sekretere dönerek;
-Merve hanım, ben yoksam toplantıda yoktur ayrıca evet az öncede dediginiz gibi konuşmamızı bölüyorsunuz ve bu hiç hoşuma gitmiyor.

Neden bu kadar sert tepki verdiğini anlamamış,buz kesmiş bir şekilde kutay'a bakıyordu herkes.

Ortamda ki derin sessizliği miray'ın öksürüğü bozdu;

-öhö,öhö annecim tebrik ederim harika bir iş yerin ve (imalı bir şekilde bakarak) harika bir patronun var artık.
Ben eve geçiyorum akşama görüşürüz olurmu.
Bu bir soru cümlesi değil,miray için kaçış cümlesiydi aslında,annesinin vereceği cevabı beklemeden yanlarından sıyrılıp çoktan sirket kapısının önüne gelmişti bile.

Şirkette ise ortam oldukça gergindi. Nilay,olanları anlamaya çalışırken;
-Kutay oğlum neler oluyor?
Eeee.....şey pardon Kutay bey demeliydim sanırım.

-Nilay teyze lütfen !
Bana oğlum diyebilirsin. Şirket içerisinde veya dışarısında fark etmez.

Nilay:
-Hayır,hayır olur mu öyle şey !
Benim boşluğuma geldi kusura bakmayın.

Kutay:

-Beraber ayni sofrada oturmuşluğumuz ,ayni tabaktan yemişliğimiz var onun hatrina lütfen ,kırmayın beni.

Nilay gülümseyerek;
-Peki ozaman kutay oğlum. Toplantıya geçelim mi ? Böylede bir garip oldu ama :)

Ve gülüştüler..

-Nilay teyze sana zahmet necati bey'e söyler misin toplantı iptal.
Miray'ı tek yollamayayım eve.
Daha sonra toplantı yaparız uygun bir vakitte.

-Ama ,ama nasıl? Ben nasil diyeyim necati bey'e?

Nilay hanım bunlari söylerken kutay çoktan şirket arabasını alıp miray'a yetişmek için yola çıkmıştı bile.

"Ah zamane gençleri fırtına gibi eserler,herşeyi de ben bildim havasında giderler.Eh ne yapalım necati Bey'in kendi oğlu sonuçta benden günah gitti."

Deyip toplantı salonunun yolunu tutmuştu nilay.

Salona girdiğinde bütün yönetim kurulu üyeleri,asistanları ve şirket ortakları da dahil olmak üzere herkes oradaydı.
Nilay herkese selam verdikten sonra gözleriyle necati beyi aramaya başladı fakat yoktu.
Birazdan kapı açılıp iceriye necati bey girdi ve herkese selam verip yerine geçti.

Tam söze başlayacakken nilay elini kaldırıp;
- özür dilerim,siz başlamadan bölmek durumunda kalacağım çünkü Kutay Bey toplantının iptal edilmesi gerektiğini ve katılamayacağını bizzat bana bildirdi.

Herkes susmuş nilay'ı dinliyordu.
Ve necati bey gırtlağını temizleyip;
-Öh öh , hmm oğlum katılamayacağını bildirmiş ama biz önden bir kisa toplanti yapalim daha sonra onun istedigi tarihte de detaylari konusuruz olmaz mi hamimlar beyler?

O sırada homurdanmalar başlamış,herkes birbirine dönmüş ne yapılması gerektiğini konuşmaya başlamışlardı.
Sonuçta asıl patron Kutaydı.
Içlerinden siyah gömlekli,kırmızı kravatlı ve kır saçlı olan babacan bir adam el kaldırmıştı söz hakkı için.

-Evet buyrun Hüseyin bey.
-Efendim,yanlış anlamazsanız asıl patron olmadan kimse karar almak ve bu kararlara dahil olmak istemiyor o yüzden kutay Bey'in de uygun olduğu bir gün devam edelim.

Necati iyiden iyiye sinirlenmiş kipkirmizi kesmişti.
Stresten terlemiş avuç içlerini birbirine ovuşturdu.

Sakinliğini korumaya çalışarak;
-Arkadaşlar hatırlatmak isterim ki Kutay KARAN benim oğlum ve KARAN HOLDINGİN sahibi biziz.
Ama madem öyle düşünüyorsunuz toplantı iptal.
Deyip hırsla toplanti odasından çıktı.

AŞK ÇEKİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin