AŞK ÇEKİMİ

Part 17

Enes yerden sendeleyerek kalkti ve ;

-Kardeşinden düşman yarattın kutay.
Kardeşinden düşman....

diyerek kapıdan çıkıp gitti.

Miray:

-Neden böyle birşey yaptın kutay?
O...o sonuçta senin abindi.

Kutay:

-Ne abisinden bahsediyorsun miray!
Boşversene o sadece bir piç.

Miray sessiz kalmayı tercih etti.

Ama bu derin sessizliği telefonun sesi böldü.

-Efendim!
Hmmm. Hemen mi?
Nilay hanım orda mı?
Mmm. Evet. Ona devrettiğimi söyleyin bugunki toplantıda yetkilerimi.
Teşekkürler görüşmek üzere.

Kutay telefonu kapattığında, miray tek kasını kaldırmış imali bir şekilde kutaya bakiyordu ve onun taklitini yapmaya basladi.

-Mmm evet evet. Ben patron kutay benimi aradiniz mmm evet evet.

Kutay mirayin bu cocuksu hallerini meydan okuma olarak kabul edip onu kucakladığı gibi evden dışarıya çıkarttı.

-Ya dur hayir kutay durrrr anahtarlari almadimmm.

ÇATTTT!

Ama kapı çoktan kapanmıştı bile.

-Eyvah!!!! Az önce anneme fazla mesai yaptırdın ve şuan ben anahtarsizim napcaz ?

-Bilmem ne yapmak istersin ?

Diyerek pis pis sırıttı kutay.

Siyah bir motor kapıda bekliyordu.

-Atlayın bakalım miray hanım.
Kaskınızıda şöyle vereyim buyurun efendim...

-Tesekkur ediyorum cok naziksiniz kutay bey.

Kutay motorsikletin pedallarina dokunduğu an miray birden irkilerek olabildiğince gücüyle beline dolamıştı ellerini kutayın.

Hafif hafif yağmur çiseliyor,mis gibi toprak kokusu ciğerlerine doluyordu genç aşıkların.
Hernekadar birbirlerine itiraf edemeselerde onlar birbirleri için yaratılmışlardı aslında.

Kutay mirayın,miraysa kutayındı...

Kutay fren yaptığında yüksek bir tepede durdular.
Neredeyse şehir ayaklarının altindaydı ikisininde.

Kutay ceketini cikartip mirayın omuzlarına attığında mirayin ciğerleri o büyüleyici kokuyla dolup taşmıştı.
Aşkın kokusu böyle bişey olmalıydı.
Kafasını kutayin omzuna yasladı ve susup sadece şehri izlediler.

Bir süre sonra sessizligi bozan kutay oldu;

-Evlen benimle!

-Ne ! Delirdin heralde sen . Hu hu dünyadan kutaya :)

-Ya ciddiyim miray okul bitince evlenelim.Ama bu sene sonunda bir söz takarız kendi aramızda.

-Kutay benimle dalga geçmeyi bırak lütfen.Biz biz daha ne olduğumuzu bile bilmiyorum. Senle ben birbirimzden nefret ederken şuan...

-Miray ben senden hiç-bir zaman nefret etmedim. Aksine duygularımla yüzleşmekten kaçtım hep. Seni ilk gördüğüm astralde bile bunu hissetmiştim. Ama kendime bile itiraf edemezken tutup sana seni seviyorum diyemezdim.

-iyi de hala seni seviyorum demedin ki Bay odun! Direk evlen benimle dedin her genç kizın hayalidir eminim böyledir dimi.

-E napayim miray hanim siz soyleyin ozaman. Ergenler gibi seni seviyorum mirayyy benimle çıkar mısın diye sorayım. Sende naz yap sonra düşüneyim biraz de. Ne yani böyle bi süreç mi olsun.

Miray kıkırdayarak olduğu yerde cilveli bir sekilde.

-Hmm ozaman madem hizli ilerlemek istiyorsunuz. O zaman ben bu evlilik mevzusunuda duseniyim biraz :)

-Peki bakalım düşünün.

Kutay, miraya sımsıkı sarıldı. O an , zaman durdu ve masum bir öpücük birleşti dudaklarında.

Saat 23.00

Enes astralde kutayın odasına gelmişti.
Onu derinden yaralayacak miraya karşı kullanacak kozlar arıyordu.
Mirayı ilk gördüğü andan beri kutay birine benzetiyordu ama bu kimdi!
Belkide kutayın eski sevgilisiydi kimbilir. Bunu ona karşı kullanabilirdi.
O umutla odanın heryerine göz gezdirdi.

-Hrrrrrr. HAV HAV...

-Off lanet olasi pislik köpek geldiğimden beri susmadı.
Kutay şimdi eve gelirse farkedebilir burda ruh olarak dolaşan bişeylerin olduğunu o yüzden biranönce işlerimi halletmem ve kanıt bulmam lazım.

Enes odanın hatta evin her köşesini gezmişti.
O nereye gitse panterde peşinden geliyor ve sürekli hırçın bir şekilde hırlayıp havliyordu.
Kutay evde olsaydı çoktan yakalanmıştı bile.
O sırada kapı tıkırdadı ve anahtar sesi duyuldu gelen kutay olacaktı ki panter hızla koşarak kapıya yöneldi.