Miray hâlâ derin bir uykudaydı.
Enes.....enesse dağılmış vaziyetteydi.
Miraya bu kadar kisa sürede nasıl aşık olduğunu kendi bile anlamlandiramiyordu ama şuan sevdiği kadın ölümle yasam arasinda bocaliyordu.Ve gözünü açtığı ilk anda ise kutay'ın adını duyuyordu onun dudaklarından...
Kutayla enesse hiç birzaman tam anlamıyla iyi anlaşamamıştılar.
Zaten hep bir kopukluk olmuştu aralarında.
Ne kadar abi de dese kutay ona biliyorduki lafın gelişiydi Abilik.
üvey kardeş kelimesinin tam anlamıyla hayat bulmuş haliydi ikiside.
Hiç birzaman candan olamamışlardı.Ama kutay ,ne kadar ona kin ve nefret besliyorsa eneste bi okadar bağlıydı kardeşine.
Candı, neticede ayni kandan gelmeydiler.Babaları farkli da olsa ayni anadan emmistiler sütlerini...
Ama şimdi sevdiği kız ameliyattan cikipta gözlerini açar açmaz "Kutay"diye fisildamisti enesin gözlerine baka baka.
Unutamıyordu o anı!
Enes bu düşünceler içerisinde gel gitler yaşarken Kutay, nilay hanıma nasıl anlatacağını bilemez durumda kara kara düşünüyordu tam ağzını
açacakken kapı açıldı.
Hemşire:
-Merhabalar Miray KILIÇARSLAN'ın bir yakını benimle gelebilir mi lütfen.Nilay:
-Ben geleyim.... ben ...benim kızım miray annesiyim ben.
Hemşire:
-Kendinizi iyi hissediyorsanız buyurun tabiki bi kaç imzalanması gereken evraklar var sonra kızınızı görebilirsiniz.Hemşire ile nilay beraber odadan çıkmışlar kutaysa derin bir nefes almıştı.
En azından biraz daha vakit kazandım, diye düşünmüştü kendi kendine.-Annecimmmm!
-Ah güzel kızım nasılsın bebeğim?
-Iyiyim kendimi iyi hissediyorum anne,sen nasılsın iyi olmadığını duymuştum.
-Yok yavrum iyiyim senin için biraz endişelendim sadece.
-Merhabalar hanımlar!
Ben doktor Cüneyt ERDEM.
Doktor elindeki dosyaları karıştırıp-hmmm ,mmmm ,eveeet,hıı
tarzında sesler çıkarmakla meşgulken,miray ve nilaysa pür dikkat doktorun ağzından çıkacak kelimelere kilitlemişlerdi.-Evet miraycım,geçirdiğin ufak bir kanamaymış evet ama oldukça da riskli bir durum ve buna neyin neden olduğunu araştırmamız lazım o yüzden seni birkaç gün daha misafir edeceğiz burada.
-Ama , ama benim vizelerim başlayacak çıkmam lazım.
Miray annesine dönerek;
-Kalmak istemiyorum anneee!-Anliyorum meleğim ama doktoru dinlememiz gerektiğini düşünüyorum hem biraz dinlenmiş te olursun lütfen.
(kısık bir sesle)
Miray:
-peki. diyebildi sadece ve o sırada kapı açıldı.
İçerisi rengarenk parlak metalik renklerde uçan balonlar doldu bianda.
Miray bir çocuk sevinciyle yatağında doğruldu ve balonlarin arkasında kimin olduğunu görmeye çalıştı.
Balonlar uçarak odanin içini doldurup tavana yapışınca,
elinde kankırmızı güller ile kapida enes belirdi.-Geçmiş olsun Prenses.
Miray:
-Eneees teşekkür ederim.
Buna hiç gerek yoktu beni şımartıyorsunuz.-Şşş sus bakim ufaklık.Sen çok hastasın ve biz seni iyi etmek için burdayız.Senin mutluluğun bizim mutluluğumuz.
Öyle Değilmi Nilay hanım?Nilay çok şaşırmıştı ne yani şimdi bu çocuk kızının sevgilisi miydi!
Ne ara olmuştu bu ve neden bundan kendinin haberi olmamıştı.
Kafasi karışmıştı nilayin ve ne diyeceğini bilemedi kekeledi o sirada ve ;
-E..evet diyebildi sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ÇEKİMİ
Novela JuvenilAKLIMA NE ZAMAN ESERSE😂 1 YENI BÖLÜM Astral seyehat sever misiniz ? Ruhunuz bedeninizden ayrılıp seyehat ediyor mu geceleri herkes uyurken? Kutay ve miray bu dünyanın değil astralin aşıklarıydılar ve Çok ilginç seyler olacaktı. Bu hikâye gerçekle...