7. BÖLÜM

36K 1.8K 949
                                    

                                                                   7

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                   7.BÖLÜM

Sezen AKSU: Seni Kimler Aldı

Ah zaman, acımasız, zalim zaman; her şeye ilaç bana yara olan zaman. Sabredip bekledikçe geçmeyen acılara gebe bırakan zalim zaman;

Melih'in bana annemi gösterdiği günün üstünden tam bir ay geçmişti. Bu bir ayda Melih'le mecbur kalmadıkça yan yana gelmemiş, aramıza aşılamaz mesafeler koymuştuk.

Tekin, o vahim günden sonra kendini işine vermiş, gerekmedikçe eve bile uğramamıştı.

Tekin'in kendini işine vermesi haliyle Berna'nın da gözünden kaçmamıştı. Şimdi Berna ile onun şirin cafesinde oturuyordum. Bakışlarımı önümde yarısı bitmiş elmalı kurabiyelere diktim. Sabahın erken saatlerinde Berna'nın yıldırıcı mesajları sonucunda gözümü cafede açmıştım. Tekin ile olan ilişkilerini evirip çevirip kaçıncı kez anlattığının sayısını sayamaz olmuştum. Tekin'i çok sevdiği her halinden belliydi, Tekin'de Berna'yı seviyordu. Aşk kavramı bu ikisini bulmuş ve onları bir kalpte birleştirmişti. Benim hayalini bile kuramayacağım kadar imkânsız bir şeyi gözümün önünde yaşıyorlardı.

"Ahu" diyerek kolumu dürten Berna'nın sesiyle bakışlarımı elmalı kurabiyelerden çekip Berna'nın bal rengi gözlerine diktim.

"Kaç oldu sana sesleniyorum. Dinlemiyor musun beni?" diyerek sitem etti. "Dalmışım, hiç farkında değilim."

"Farkında olmadığını görebiliyorum." Diyerek ensesini zor kapatan kısa sarı saçlarını eliyle kulağının arkasına koydu. "Senin aklın nerede çiçeğim?" diyerek sinsice güldü. Başını bana doğru biraz daha yaklaştırdı. Gözleriyle etrafı inceledi, dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. "Yoksa Melih'in doğum günün için aldığı hediyeyi mi düşünüyorsun?" dedi.

Gözlerim, duyduklarım yüzünden kocaman açıldı. Hala kulağımın dibinde olan Berna'yı dirseğimle itekledim. "Saçmalama Berna" dedim kızgınca. Berna oturduğu koltuğa biraz daha yerleşti ve elmalı kurabiyelerden bir tane alarak ağzına attı. Hızlıca çiğneyip yuttuğu kurabiyeden sonra "Ay ne var canım, sonuçta sen Melih Kılıçaslan'ın nişanlısısın ve bugün senin doğum günün tabi ki de ultra zengin nişanlının sana ne hediye aldığını düşüneceksin." Dedi nefes bile almadan bitirdi cümlesini.

"Tabi canım zorla nişanlandığım ultra zengin nişanlımın doğum günümde alacağı hediyeyi düşünmekten kafayı yemek üzereyim." Dedim. Berna cafeyi inletecek kadar gür bir kahkaha attı. "İşte benim kızım." Diyerek yanaklarıma sulu bir öpücük bıraktı. "Düşünme bu kadar çok Ahu... Hem ben sana bugün düşünmeyi yasaklıyorum." Dedi yalancı bir kızgınlıkla. "İçimdeki kötü gelini ortaya çıkarttırma bana... Valla bak görümce falan demem alırım aklını ona göre." Diyerek elini masaya hafifçe vurdu. Onun bu haline daha fazla dayanamadım ve bende onunkini aratmayacak bir kahkaha attım.

BUZ YANIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin