1.0

4.8K 309 130
                                    

"Rosé, şu telefonunu aç artık!"

Jiminin sesi gözlerimi açmama neden olurken Jimininde hala gözlerini yumduğunu gördüm.Gözlerimi tekrar kapatırken sanki algılama yetimi kaybetmiş gibi hissediyordum.

"Rosé şu telefonunu açsana!"

Jiminin mırıltı gibi gelen uykulu sesiyle gözlerim kapalı bile olsa elimi yatağın üzerinde gezdirip telefonu aramaya başladım.Elime ulaşan telefonla gözlerimi açmadan telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Rosééé, neredesin sen!?"

Lisanın çığlık olabilecek kapasitedeki yüksek sesiyle yüzümü buruşturdum.

Tanrım, saat kaç olmuştu!?

Gözlerim aklıma gelen gerçekle kocaman olurken yataktan doğruldum.

"L-lisa?"

Ah neden kekelemiştim ben şimdi?

"Neredesin sen Chae?Saat kaç görmüyor musun, hem sesin uykulu mu geliyor senin?NEREDESİN SEN!?"

Lisanın bağırmasıyla telefonu kulağımdan uzaklaştırırken Jiminin yarı açık gözlerle beni izlediğini gördüm.Ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi çünkü zor açık tuttuğu gözleriyle yarım ve bayık bakıyordu.

"B-ben fark etmemişim saati, geliyorum hemen."

Lisanın daha fazla bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım.Gözleri üzerimde olan Jiminin yanına tekrar kıvrılırken konuştum.

"Gitmeliyim."

"Hıhı."

Jimin gözlerini bile açmadan mırıldanırken kollarını tekrar belime doladı.Kollarını ittirip kalkmaya çalışsamda izin vermiyordu.

"Gerçekten gitmem gerek, sen uyumaya devam et."

Yanağına öpücük bırakıp belimi hafifçe salan ellerinden kurtuldum ve yataktan kalktım.İyice kararmış olan hava saatin epey geç olduğunu anlamama neden olurken telaşla odadan çıktım.

Kapının önüne geldiğimde terlikleri çıkartıp ayakkabılarımı giyerken Jiminin sesiyle doğrularak gözlerimizi buluşturdum.

"Nereye gidiyorsun?"

"Eve gitmeliyim, yarın görüşürüz."

El sallayarak kapıdan çıkmak üzereyken hızla kolumu kavradı."Ben bırakırım, tek başına nereye gitmeye çalışıyorsun sen?"

Hafif kızgın çıkan sesiyle omuz silktim."Uykunu bölmek istemiyordum ayrıca taksiyle giderdim."

Jimin kollarını belime sarıp kendine çekerken yüzüme eğildi."Bu durumdan şikayetçi değilim."dedi uykusunu bölmem konusuna değinirken.

Benden ayrılıp yanımızdaki geniş dolaptan hırkasını aldı ve ayakkabılarını giydi.Beraber evden çıkıp arabasına ilerledik.

"Arayan Lisa mıydı?"

"Ah evet...Merak etmiş."

Jimin gülümseyip başını salladı."Jungkook ile çıkıyor demek ha?"diye sorarken geçen gece bizi az daha yakalamak üzere olan Lisanın dedikleri aklıma geldi ve başımı salladım.

"Birlikte olduğumuzu biliyor mu?"

"Hayır söylemedim."dedim kesin bir dille.

Jiminin kaşları çatılırken bir eli direksiyondaydı ve diğer dirseği biraz aralık olan camın üzerindeydi.

"Ona söylemeyecek misin?"

Gözleri beni bulurken gözlerimi ondan kaçırıp başımı cama yasladım.

My Teacher Park Jimin ❧JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin