My Teacher Park Jimin ❧Jirosé

2.3

İyi okumalar...

Ellerimi göğsüne koyup ittirdiğimde zorlamadan geri çekildi ama alnını alnıma yaslayarak mesafemizi yakın tutmaya devam etmişti.İki elini yanağıma koyup okşarken fısıldadı yüzüme nefesi çarparken.

"Sana her şeyi açıklayacağım, lütfen Rosie bana şans ver."

Gözlerimi yumup ne yapacağımı düşünmeye çalışmıştım ama bunun için bile kendimi yorgun hissediyordum.

"Konuşmak istemiyorum."

Tek elini yanağımdan çekip elime getirirken tekrar fısıldadı.

"Lütfen Rosé."

Elimi elinden çekip alınlarımızı ayırdım.

"Zorlama beni!"

"Chaeyoung."dedi gözlerimin içine bakarak dolu gözleriyle.

Ona böyle davrandığım için acırken ağlamamak için kendimi sıktım.

"Rosie!"

Arkamdan Lisanın sesini duyunca başımı ona çevirdim.Ona hala kırgındım.

"Bir şansı hak ediyor."

Arkasından gelen Jennie ve Yugyeom başını sallayarak Lisayı onaylarken bakışlarımı Jimine çevirdim.Her an ağlayacak gibi durması içimi acıtıyor ve kendimi tutmamı zorlaştırıyordu çünkü bende ondan farklı değildim şuan.

"Tamam."dedim fısıltı gibi çıkan sesimle."Seni dinleyeceğim ama sonra beni bırakacasın."dedim gözlerinin içine bakarken.

Dudakları iki yana hızla kıvrılırken heyecanla elini uzattı.

"Konuşacağız dedim sadece, elini tutmama gerek yok."

Alt dudağını ısırıp başını sallarken elini geri çekti.

"O zaman beni takip et."

Başımı sallayıp ilerlemeye başlayan Jiminin peşinden ilerlerken arkadaşlarıma kısa bir bakış attım.Mekanda olan diğer arkadaşlarıma ne demişlerdi bilmiyordum ama şuan pek umursadığım söylenemezdi.

Jiminin kendinden emin yürüşlerine eşlik ederken kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

Tekrar kumsala girdiğimizde peşinden ilerlerken kaşlarım çattım."Nereye gidiyoruz?"

Gülümseyerek başını bana çevirdi."Görürsün birazdan."

Yürümeyi kesip olduğum yerde kalırken kollarımı göğsümde birleştirdim.Jimininde adımları dururken ne olduğunu anlamak istercesine bakıyordu.

"Şuraya oturup konuşabiliriz, bir yere gitmemize gerek yok."

"Konuşmayı kabul ettin, benim istediğim yerde konuşmalıyız."derken ellerini tutmam için uzatmıştı.

Geri çekilerek yüzüne boş boş bakarken ellerini geri çekti.

"Bak bana kızıyorsun ve haklısın ama konuşacaksak bunun doğru düzgün olmasına izin ver, lütfen Chaeyoung."

Sözleriyle başımı eğip kumların arasında yürümeye başladım.Gülümsediğini yandan fark ettiğimde belli etmeden istemsizce bende gülümsedim ve onu takip etmeye devam ettim.

"Burada gözlerini kapatmalıyım."

Kaşlarım çatılırken dudaklarımı araladım."Neden?"

"Sadece bu kes sorgulamasan?"

Derin bir nefesi dudaklarımın arasından bırakırken başımı salladım.Jimin arkama geçip gözlerimi elleriyle kapattı ve küçük adımlarla beni ilerletmeye başladı.