1.4

3.7K 280 200
                                    

Arkadaşlar rica ediyorum oy ve satır arası yorumlardan üşenmeyin çünkü inanın aynı şeyleri yazmak banada zor geliyor ve ben bir anca önce kaldığım 34.bölüme gelmek istiyorum ama bu sizin yaptığınız yorum ve oylarla mümkün.

Bu bölümde iyi bir oy ve yorum sayısı olmazsa sınır koymaya başlayacağım, iyi okumalar...

Tam 4 gün...

4 gündür ikimizde iddiayı kaybetmemiştik ve 4 gündür Jimin en ufak yakınlaşmamızda o kadar hızlı kendini geri çekiyorduki telaşının komikliğini farkına varamıyordu.Tabi bazen benimde sinirlerim bozulmuyor değildi.İddia bile olsa yinede kendimi kötü hissediyordum benden hızla uzaklaşmasından dolayı.

İddiayı kaybedersem benden ne isteyecek bilmiyordum veya kazanırsam ne istemem gerektiğini.Aklıma hiçbir şey gelmiyordu.

Hazırladığım son tabağıda masaya bıraktıktan sonra merdivenlerden çıkmaya başladım.Hafta sonuydu, dün Jiminle kaldığım için ve bugün erken kalktığım için ona kahvaltı hazırlamak istemiştim.Ve evet, onda kalmamdan büyük rahatsızlık duymuştu.Dediğim gibi nedeni iddia bile olsa kötü hissetmiyor değildim arada.

"Hadi kalk artık."dedim yatağa oturup dürtüklerken.

"Hı-hım."Mırıldanışı beni güldürmüştü.

"Hadi ama ya."

Jimin tekrar mırıldanırken büzülen dudakları ilgimi oraya kaydırmıştı.Hangi akılla ben bu iddiayı ortaya atmıştımki gerçekten?

"Yah Jimin-ah kalk artıkk akşam oldu!"

Hızlı dürtüklemem gözlerini açmasına neden olurken yatakta yanına oturan beni gördüğü gibi hemen benden uzağa kaydı.Bu hareketi gözlerimi devirmeme neden olurken sinirle ayağa kalktım.

"Abartıyorsun cidden."

Hızla ve öfkeyle odadan çıkıp mutfağa geri döndüm.Tamam komik ve şirin oluyordu ama yinede hastalıklıymışım gibi davranmasına gerek yoktu.

"Özür dilerim."

Belimde hissettiğim elleri hızla tutup uzaklaştım onun gibi.

"Yaklaşma bana yoksa kendimi tutamam!"

Sesimi kalınlaştırıp 2 gün önce ona sarıldığımda dediği şeyi taklit ettim.

Jimin yaptığımı anlayıp göz devirirken sandalyeye oturdu.

"Benim için mi tüm bunlar?"

Gözlerini masada gezdirirken gülümsüyordu.Karşısındaki sandalyeyi çekip otururken ona bakmadım."Hayır kendime hazırladım, sende git hazırla."

Jimin sıkıntılı bir nefes verip çubukları eline aldı ve önündekilerden birine daldırdı.

"Özür dilerim Rosie, kötü hissettirdiğimi bilmiyordum."

Omuz silktim."Hastalıklı falan olmadığıma emin olduysan yemeğini ye Jimin."dedim kısık sesle.

"Bugün ne yapmak istersin?Tüm gün boşuz."

Tekrar omuz silktim."Fark etmez."

"Ah hadi ama bebeğim."

Jimin ellerimi turup yüzünü hafifçe eğerken bana bakmaya çalıştığını anlayıp kafamı ona doğru çevirdim.

"Fark etmez dedim ya."dedim dudaklarımı büzerken."Yüzmeye gidebiliriz aslında."

Gözlerim pencereye kayarken.

"Bunun için harika bir yer biliyorum."derken elimdeki elini çekti ve yemeğine devam etti gülümseyerek.

Kaşlarım çatılırken dudaklarımı araladım."Neresi?"

My Teacher Park Jimin ❧JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin