4.7

2.1K 195 341
                                    

İyi okumalarrrr...

Bilinmeyen numara: Bütün gün böyle endişe ve korkuyla etrafa bakınman komik oluyor Rosie.

Bilinmeyen numara: Boşuna bakınma göremezsin, fark edemezsin.

Bilinmeyen numara: Bütün yıl boyunca fark etmediysen şuan da fark edemezsin Rosie.

Mesajlarına görüldü atıp çantamı aldıktan sonra hızlanan kalp atışlarımla sınıftan çıktım.

"Hey!"

Kolumda hissettiğim baskıyla yerimde durarak bileğimi tutan elin sahibine baktım.

"Nereye gidiyorsun? Dersler daha bitmedi."

Omuz silktim. İçimdeki endişe yüzünden ağlayasım geliyordu ve okulda bir dakika daha durmak istemiyordum.

"Jimin'e bir şey söylemesen olur mu? Gitmem gerek."

Jin yutkunarak başını salladı ve bileğimi bıraktı. Gülümsemeye çalışarak başımı salladıktan sonra yanından uzaklaşarak okuldan çıkmak için adımlarını hızlandırdım.

Bilinmeyen numara: Seni korkutuyor muyum?

Bilinmeyen numara: Neden kaçıyorsun?

Zorlukla yutkunarak yerimde durduktan sonra bakışlarımı etrafa çevirdim. Herkes kendi halinde gibi duruyordu ama içlerinden birisi öyle değildi. İçlerinden birisi benimle uğraşıyordu ve bu hoşuna gidiyordu.

Dolan gözlerimi saklamak amacıyla okulun çıkışına tekrar ilerlemeye başlarken çalan telefonumla arayana baktım. Cidden gizli bir iş yapamayacak mıydım ben?

"Efendim?"diye mırıldandım adımlarımı durdurmadan.

"Nereye gidiyorsun? Henüz 2 dersin daha var."

Derin bir nefes alarak okulun demir kapısından çıktım ve köşeyi dönerek otobüs durağına ilerlemeye başladım.

"Rahatsızlandım."diye mırıldandım sessizce.

"İyi misin? Yanına geleceğim, uzaklaşma."

"Hayır Jimin!" Sesimin yüksek çıktığını fark ettiğimde alçaltarak devam ettim."Önemli bir şey değil. Eve gidip dinlenince geçer"

Ruhsal olarak dinlenmem gerektiğine emindim.

"Dersim bitince geleceğim."

Uzatmak istemediğim için onaylayarak telefonu kapattım. En azından 2-3 saat yalnız kalabilecektim.

*****
"Jin'e güvenmemem gerektiğini biliyordum."dedim içeri geçmesi için kenara çekilirken.

"O bana bir şey söylemedi."

Yanağıma küçük bir öpücük bırakarak içeriye girdi.

"Başka nasıl öğrenebilirsin acaba?"diye sordum kapıyı kapatıp salona giderken. Depresyonda gibi takılıyordum tamamen.

Koltuğa oturup bacaklarımı kendime çektikten sonra pikeyi üstüme örttüm.

"Öğretmenler sınıfının camından gittiğini gördüm."

Göz devirerek yanağıma dizlerime yasladım ve Jimine baktım.

"Şimdi anlat bakalım. Sıkıntı ne?"

Omuz silkerken telefonumu ona doğru uzattım. Jimin kaşlarını çatarak telefonumu alırken açık bıraktığım ekranda gözlerini gezdirdi. Parmaklarını aşağı kaydırarak mesajları okumaya devam ettiğinde boynunda şişen damarlarını görebiliyordum. Sinirlenmeye başlıyordu.

My Teacher Park Jimin ❧JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin