2.Bölüm

34 11 0
                                    

Dünyalar arasında sürekli hareket etmek Canmore'un başını döndürmeye başlamıştı ama istediği şeye yaklaşmıştı. Windsor ve diğerlerinin bu Kızıl gözlü tiple karşılaşıp karşılaşmadığını merak ediyordu. Onu düşünürken bile içi ürperiyordu birinin hem bu kadar büyük bir güce sahip olup hem de bu kadar tehditkar olması gerçekten korkutucuydu. Bunu düşünmenin zamanı değildi onunla iletişime geçtiği zaman dediklerini zorla da olsa anlamıştı beş kişinin ismini özellikle saymıştı ve istediği şeyi tam olarak biliyordu. Tek problem ise saydığı kişilerin soyundan gelen birisi sadece girmesi gereken tapınağın kapısını açabilir. Şanslıydı gezegenden gezegene atlarken araştırmaları bir sonuç vermiş ve Aurora'nın soyundan gelen birinin hala yaşadığını öğrenmişti. Tabi onlara yardım edip etmeyeceği kesin değildi çünkü bulduğu kişi pekte insanlara karşı dost canlısı biri değildi. Geçmiş zamanlarda normal ya da büyü gücüne sahip kimseyi aldırmadan karşısına çıkan herkesi öldürmüş bir katil. Tabi uzun yıllardır etrafta görünmemesi hem de baya uzun yıllar etrafta görünmemesi bu alışkanlığını bırakmış olabileceği anlamına geliyordu. Yani hiç yoktan Canmore öyle umuyordu bu alet çok işine yaramıştı Wolf'un sonunda bu holografik cihazı onlara verdiği iyi olmuştu bir çok bilgiye saniyeler içinde ulaşabiliyordu özellikle içinde tüm efsaneler ve diğer sınıfların kişisel listesi olduğu için birilerinin yerini veya haklarında bilgi edinmekte fazla zorlanmıyordu. Sadece bir problem vardı bulmaya çalıştığı kişinin yerini biliyordu hatta şuan olduğu yerden içinde saklandığı evi görebiliyordu. Ağaçların içinde güzel büyük bir ev hiç fena değildi. Sanırım diğerlerinden önce onu bulmuştu kız için öldürülme kararı verilmesi cidden çok garip bir durumdu. Resmen ölüm emri vermişlerdi üstelik bunu veren kişiler daha önce görmedikleri diğer beş baş tanrıydı. Hala belli bir düzeni ayakta tutmaya çalışan kişilerin olması iyiydi ama böyle kararlar almaları ne kadar doğruydu emin değildi. Evin kapısına doğru yürüdüğünde kapıyı çalıp içeri mi girmeliydi yoksa öylece içeri birden girmeli miydi diye düşünmeye başladı ama arkasından hareket sesleri duyunca. İçeri öylece dalmaya karar verdi kapıyı hızlıca açıp içeri girdi kapı zaten kilitli değildi evin içinde bekleyip birden saldırması yapabileceği en iyi şeydi kimse onun buraya geleceğini tahmin etmiyordu üstelik gönderilen iki kişi de tanrı sınıfından kişilerdi yani onları halletmesi o kadar zor olmamalıydı. Kapıdan içeri girdiği gibi başka bir kapıdan içeri girdi başka bir odadaydı basit ve içindeki tüm eşyaların parçalanmış olduğu bir oda bak bu biraz şüpheli bir durumdu işte. Sessiz bir şekilde bekledi üst kattan gelen ayak sesini duyabiliyordu bir dakika sonra ise arkasından kapı açıldı belli ki buraya sonunda varmışlardı. Canmore kapı açılmadan önce zırhını çoktan giymişti kask onu rahatsız ettiği için onu pek giymiyordu. Onlar daha karşılık veremeden Canmore kapıyı parçalayarak üstlerine saldırdı içlerinden biri daha ne olduğunu anlamadan yere yığılmıştı diğeri için de durum aynı olmuştu Canmore'un saldırılarına karşılık verebilecek kadar hızlı değildiler. Sonunda merdivenlerden inme seslerini duymaya başladı sonunda o muhteşem tanrı katili ile tanışabilecekti. Kelimeler ağzına dolanıyordu şimdi buraya kadar gelmişti ama ne diyecekti ki hepsini öldürebilecek birini durdurmak için birinden nasıl yardım istenir ki ? birisi gelip ona böyle bir teklif sunsaydı hemen oradan olabildiğince uzaklaşırdı. Merdivenlerden inerken Canmore'a anlam veremediği bir tehlike içindeymiş hissi verdi. Beyaz kısa saçlı biriydi ama yine de saçını arkadan toplamıştı. Saçından beyaz olan tek şey ise ten rengiydi ama yine de çok doğal duruyordu. Üzerindeki kıyafetlerin çoğu siyah renkteydi. Şimdi böyle bir bakınca ne kadar tehlikede hissetse de karşısında ki kişi nasıl dese birine zarar verebilecek biri gibi durmuyordu. Aslında şimdi yeniden düşündü de Elytra ve Syra da öyle durmuyordu ama ikisi de büyük bir güce sahip korkulan insanlar olu vermişlerdi ne kadar Syra'yı daha savaşırken görmeseler de. Tehlikeli olduğuna kesinlikle emindi. 

Efsanevi Savaş (Serinin 2. kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin