21.Bölüm

8 6 0
                                    

Canmore iyice sıkılmaya başlamıştı o kadar uzun süredir ilerliyorlardı ki konuşacak bir şey kalmamıştı, binek birden yavaşladı. 

"Krallar geçidine geldik lütfen etrafına bakma sadece yola odaklan."

Canmore: Dediğin gibi olsun. 

Vardıkları yer bir köprüyü andırıyordu yol boyunca devasa heykeller vardı, etraflarında bir sürü parçalanmış zırh ve silahlar vardı bazıları ise hala tek parça ve kullanılabilir halde gibi duruyordu. Canmore birden zihninde fısıltı duymaya başladı, aldırmamaya çalışsa da sanki vücudu onun isteği dışında hareket etmeye başlar gibi olmuştu. Birden bilinçsiz şekilde binekten öylece düştü, kendini yerden bir şey olmamış gibi kaldırıp doğruca fısıltıların geldiği yöne doğru ilerledi 

"Hayır ! Sakın gitme, bunu yapma." 

Arkasından bağırsa da Canmore fısıltılardan başka bir şey duymuyordu. Sonunda yerde Lacivert renkte bir kılıç gördü kılıcın siyah kabzasını kavradı, Canmore yanında gelen kişinin onu omzundan geriye doğru çektiğini hissedebiliyordu ama yine de kavradığı kılıcı topraktan çıkardı. Kılıç topraktan ayrıldığı anda etrafındaki parçalanmış halde duran zırh parçaları bir araya geldi. Canmore doğruca yüzüne gelen yumruk ile kendine geldi, elinden düşen kılıcı hareketlenmiş zırh hızlıca yerden aldı. Canmore istemsiz şekilde kendini koruyacak bir bariyer yarattı, bariyer oluştuğu anda kılıç ile çarpıştı. Canmore darbenin etkisi ile hafif şekilde geriledi. Canmore yaratıcının zırhını hızlı bir şekilde başka bir saldırı gelmeden giydi ama yine de yeterince hızlı değildi zırh vücudunu kapladığı anda kılıç göğsünü deşerek ilerledi. Canmore da kılıcını zırhın kaskına doğru savurdu. Kaska gelen darbe ile hareketli zırh sarsıldı ama fazla bir zarara sebep olmamış. Zırhın göğüs kısmın başka bir darbe indirdi, kılıcı zırhın göğüs kısmına çarpınca birden geri sekti. Canmore bu savaşı kazanacağını biliyordu çünkü kılıcın göğsüne girmesine rağmen kanama olmamıştı bu da onun için elinde sonunda kazanacağı anlamına geliyordu. Canmore bir yandan kendini gelen saldırılardan korumaya çalışırken bir yandan da zırhın üzerinde zayıf bir nokta arıyordu eğer zırhı kullanan kişi öldüyse zırhın zayıf bir noktası olmalıydı. Fark etmesi biraz zaman alsa da zırhın kolluklarının farklı olduğunu gördü renkleri benziyordu ama üstlerinde ki semboller farklıydı. Canmore savaş sırasında birden zırh değiştirip altın zırhı hemen kuşandı zırhın kendine özel kılıcı ile saldırdı. Kılıçları birbirine çarpıştığı anda Canmore'un kılıcı Hareketli zırhın aurasını emmeye başladı. Kılıçları birbirinden çekildiğinde zırh afallamış şekilde geriye adım atmaya başladı. Canmore hiç düşünmeden saldırdı kılıcı zırha çarptığında küçük bir şok dalgası oluştu, hareketli zırhın etrafında kızıl bir aura şekillendi. Canmore hafif bir tehlike hissetmeye başladı. Burnu kanamaya başladığında zihninde yankılanan fısıltılar son buldu, kılıçları yeniden çarpıştığında kızıl aura Canmore'un vücudunu sararak vücudunda bir yanma hissi oluşturdu. Canmore vücudunun onu iyileştirdiğini bilse de acıdan bağırmamak için kendini zorla tuttu. Canmore kendini zorlamak istemiyordu bu şey ile savaşmanın daha kolay bir yolu olmalıydı belki de kendi kılıcı zırha zarar verebilirdi, ikisinin de  yapımında kullanılan malzemeler aynı gibi duruyordu ama tek problem o kılıcı zırhın elinden nasıl alacaktı ? Canmore kendini savunabiliyordu ama saldırırsa işler biraz karışacaktı bundan emindi. Canmore bariyerine çarpan son saldırıdan sonra harekete geçti ama yavaştı, saldırısı rahat şekilde karşılandı. Zırh boştaki eliyle Canmore'un kolundan tutarak aniden kendine doğru çekti, Canmore ne olduğunu anlamadan ileri fırladı o zırha doğru ilerlerken birden zırh boğazını eliyle kavrayarak Canmore'u sert bir şekilde yere vurdu. Canmore üstüne gelen tek bir saldırıda tüm vücudunun kontrolünü kaybetti, vücudunun hiç bir parçasını hissetmiyor ve oynatamıyordu yeni zırhı bile onu korumayı başaramamıştı. Zırhın saldırısı Canmore'un omurgasını kırmıştı ve Canmore yerde hareketsiz şekilde zırhın sürekli olarak onda daha fazla yara açtığını görebiliyordu ama bir şey yapamıyordu. Felst birden hareketli zırhın üzerine atladı zırhın kolunu çenesinin arasına aldığı gibi sallayarak onu Canmore'dan biraz daha uzak bir köşeye fırlattı. Canmore bu canlıya kaplan dese bile aralarında hiç bir bağlantı yoktu çünkü bu hayvanın derisi doğuştan onlar için zırh görevi görüyordu ve belki de renkleri kaplanı andıran tek yanıydı, aralarındaki boy farkını söylemeye gelmezdi bile Canmore üç metre uzunluğundaydı bu canlı ise tam yetişkinlik döneminde yedi veya sekiz metre gibi uzunluklara ulaşabiliyordu. Felst Canmore'un önünde dururken zırh yerden hemen kalkarak tekrar onlara doğru ilerledi, zırh saldırsa da saldırısı sadece felstin üzerindeki zırha zarar verdi, derisinde herhangi bir kesik olmamıştı. Canmore vücudunu yeniden hareket ettirebildiğini hissettiği anda ayağa kalktı bir an başı dönünce tekrar yere düşmemek için dengesini korumayı denedi. Kendine gelince Felst ile uğraşan zırha saldırmak için en iyi zamanı kolladı. Felst aynı şekilde yeniden zırhın kolunu ısırdı ama bu sefer farklı olan parçadan ısırdı dişleri zırhı delerek parçaladı. Felst'in ağzından kurtulmak için zırh kılıcından farklı bir hançer ile sürekli olarak saldırıyordu hatta hançer bazen hem zırhı hemde deriyi delerek bir çok küçük yaraya sebep olmuştu. Daha fazla dayanamayınca zırhı aynı şekilde tekrar fırlattı, Canmore zırh hala yerdeyken harekete geçti kılıcını zırhın doğruca göğsüne gelecek şekilde yerdeyken saldırdı, zırh yerde karşılık vermek için aynı şekilde saldırdı, Canmore zırhın etrafını çok küçük bir aralık kalacak şekilde bir bariyer ile sardı. Kılıç bariyerden geri sekti Canmore hiç beklemeden kılıcını doğruca zırhın göğsüne sapladı kılıç doğruca toprağa saplandı. Zırh kılıçtan kurtulmayı denese de başaramıyordu Canmore zırhın elinden kılıcı almakta yine de zorlanmıştı ama aldığında zırhı birde kendi kılıcıyla toprağa sapladı. Zırh bir süre sonra hareket etmeyi keserek parçaları birbirinden ayrılarak eski haline döndü. Canmore kılıcını aldığı gibi oradan koşarak uzaklaştı. Bir yandan vücudunda ki yaralara bakmak istiyordu ama bakmamasının daha iyi olduğunu biliyordu nasıl olsa bir kaç dakika içinde tamamen iyileşecekti. Tekrar Felst'in üzerine bindiler gitmeleri gereken daha çok uzun bir yol vardı. 

Efsanevi Savaş (Serinin 2. kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin