20.Bölüm

518 56 23
                                    

***Size birazcık kısa ama musmutlu bir bölüm bırakıyorum. Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ♥️♥️♥️***

-21 Ekim-

'Sehun, gelmen gerek..'

Sehun aldığı mesajla endişelenmişti.

'Bir şey mi oldu?'

'Sanırım..'

"Kai, benim gitmem gerek, beni idare edebilir misin?"  Sehun telaşla ceketini giyerken söyledi.

"Ne oldu ne bu acele?"

"Sanırım bir şey oldu."

"Beni habersiz bırakma!!" Kai, koşarak odadan çıkan Sehun'un arkasından bağırdı. Bu kadar önemli ne olmuş olabilirdi ki?"

Endişeden eli titrediği için anahtarı kontağa sokamadı Sehun. Bir kaç denemeden sonra başarılı oldu ve hızlıca arabayı çalıştırıp yola koyuldu.

Yolda sürekli telefonunu kontrol ediyordu bir şey yazdı mı diye.

Bütün arabaları sollayarak herkesin kendine küfretmesini sağlamıştı ama umurunda değildi. Sadece bir an önce evde olmak istiyordu.

Eve geldiğinde arabayı gelişi güzel bıraktı ve hızlıca inip binaya koştu. Merdivenleri ikişer üçer çıkıyordu.

"Luhan!" Eve girer girmez Luhan'a seslendi.

"Salondayım." Sevdiğinin sesini duyunca hemen salona koştu. Nefes nefese kalmıştı.

Hemen Luhan'ın yanına geçip oturdu. "Söyle bebeğim ne oldu?"

Luhan'ın gözlerinden bir şey anlamaya çalışıyordu ama anlayamıyordu.

"İyi mı kötü mü bilmiyorum ama.."

"Ama ne?"

Luhan cebinden çubuk benzeri bir şey çıkarıp Sehun'a uzattı. "Hamileyim."

Sehun, hamilelik testindeki iki çizgiye bakıyordu.

Doğru görüyordu değil mi? Babamı olacaktı şimdi? Sevinmeli miydi? Yoksa üzülmeli miydi? Ama kim bir çocuğunun olmasına üzülür ki?

Gülümsedi, kafasını testten kaldırıp sevdiği adama baktı. Luhan ona öyle masum bakıyordu ki..

Bir anda sarıldı karşısındaki bedene. Öpücük yağmuruna tutmuştu.

Gülümsemesi kahkahaya dönüşmüştü.

Luhan'ı kendiyle beraber kaldırıp etrafında döndürdü. Hayatında hiç bu kadar mutlu olmamıştı.

Luhan'ı döndürmeyi bırakıp önünde diz çöktü ve Luhan'ın karnına dokundu. Hissetmeye çalıştı kendinden bir parçasını.

"Ne zamandır burada?"

Luhan, Sehun'un bu masum sorusuna güldü. "Bir haftadır."

Başını karnına yasladı Sehun. Luhan hemen saçların okşamaya başladı.

"Sana söz veriyorum bebeğim, harika bir baba olacağım."

"Biliyorum sevgilim."

Sehun başını kaldırıp Luhan'la göz göze geldi. "Seninle değil, çocuğumla konuşuyorum burada."

Luhan aldığı cevapla, Sehun'un saçlarını okşamayı bırakıp kafasını vurmuştu.

İkiside gülmüştü. Luhan'ın gülüşü yavaşça solunca Sehun onun aklını kurcalayan bir şeyler olduğunu anladı ve ayağa kalkıp onunla yüz yüze geldi.

"Seni dinliyorum sevgilim." Sehun, Luhan'ın yüzünü avuçladı.

"Çocuğumuz olduğu için mutluyum ama.."

"Ama ne?"

"Çok yanlış zamanda oldu. Ya beni bulurlarsa? Ya yine seni hapse atmaya kalkarlarsa?"

Sehun Luhan'ın alnını öptü. "Hiçbir şey olmasına izin vermeyeceğim. Asla."

**
O gece Sehun, Luhan'ın karnında uyuyakaldı. Her an karnını dinlemek, çocuğundan her hangi bir belirti almak istiyordu. Ama henüz daha o ufacıktı.

Sabah yüzüne kondurulan onlarca öpücükle uyandı Sehun. Gözlerini araladığında karşısında kendisine gülümseyen bir Luhan vardı.

"İşe gitmeyecek misin?" 

Sehun kafasını hayır anlamında salladı ve Luhan'ı yanına çekip yatırdı.

Onu göğsüne sımsıkı bastırarak bir bacağınıda bacaklarının üstüne attı.

"Bugün bütün gün sizinleyim."

Luhan duyduğu şeyle gülümsedi. Bu bebek her şeyi değiştirecek gibiydi.

"Sence kız mı olacak oğlan mı?" Luhan sessizliği bozarak sordu.

"Kız olmasını isterim."

"Neden?"

"Kız çocukları babalarına düşkün olur. Yani bana. Ayrıca çok cadı ve süslü oldukları için onu sürekli diğer erkeklerden kıskanırım. Tanrım, sürekli onla uğraşmak zorunda kalacağım." Sehun gülerek anlattı.

"Ben erkek olmasını isterim."

Sehun devam etmesini bekledi. "Senin gibi güçlü ve cesur olur. Sevdiği birini senin gibi korkusuzca korur."

"Bu evden taşınırız her şey yoluna girdiğinde. Güzel, bahçesi olan bir eve geçeriz." Dedi Sehun.

"Havuzuda olsuun." Luhan neşeyle söyledi kendi hayalini.

"Tamam havuzuda olsun."

"Bahçesine bir de salıncakta kurarız. Bide köpek alırız küçük. Orada çocuğumuzla oyun oynarlar ve onu korur." Luhan'ın sesindeki neşe, Sehun'u da neşelendiriyordu.

"Sen yemek yedirmek için onun peşinden koşturursun, bende sizin bu halinizi keyifle izlerim."

"Neden ben koşturuyorum ?"

"Çünkü sen onun annesi olacaksın."

Luhan bu cümleyle biraz duraksadı. Elini karnına götürdü. Onun annesi olacaktı.

"Ona çok güzel annelik yapacağım."

"Biliyorum." Sehun Luhan'ın saçlarını öperken söyledi.

"Sor bakalım, bebeğimizin canı bir şey istiyor mu?"

Luhan biraz düşündü. "Ekşi ekşi erik istiyor."

Sehun güldü ve onayladı. Ardından telefonu eline alarak birini aradı.

"Gelirken en ekşisinden Erik al dostum. "

Telefonu fazla uzatmadan kapattı.

"Kim geliyor?" Luhan şaşkınca sordu.

"Jongin ve sevgilisi."

Luhan hemen kalkıp mutfağa koştu. Bir yandan da bağırıyordu yataktaki sevgilisine. "Neden önceden söylemiyorsun ?! Şimdi ne hazırlayacağım hemen?! Kahretsin senin yüzünden mahçup olacağım!"

Sehun yataktan kahkaha atarak kalktı. Bugün endişe yoktu, cinayet, dava, Kris yoktu. Bugün sadece baba olmanın mutluluğunu yaşayacaktı.

Bir süre sonra Jongin ve Kyungsoo geldi.

Kyungsoo Luhan'a sımsıkı sarılmış ve hemen sorguya çekmişti.

"Nasıl anladın? Nasıl bir duygu? Onu hissediyor musun?"

"Sevgilim, sende hamile kalınca hepsini öğreneceksin, rahat bırak onu." Jongin sevgilisine gülerek söyledi.

Ama Kyungsoo ona cevap olarak, Luhan'ın koluna girip mutfağa doğru ilerlemişti. Soru sormaya devam ediyordu.

O günün güzel geçeceğini biliyordu Sehun. Bu yüzden Jongin, bu mutluluğu bozmamak için iş ile ilgili veya ileride olabilecek şeylerle ilgi hiçbir şey söylemedi.

Bugün herkes sadece anı yaşamak istiyordu. Uzun zamandır yapamadıkları şeyi, eğlenmeyi istiyordu.

Ve öylede oldu.

Bir Katile Aşığım // HunHan (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin