24.Bölüm Part-1

536 51 12
                                    

-13 Kasım Sabah 07.30-

Baekhyun kameraları önemsemeden Luhan'ı alacağı yere geldi. Çünkü hiçbir kameraya takılmadan buraya gelmek riskli olurdu. Hele ki şuan onları izleyen biri varsa.

Luhan başında siyah şapka, siyah maske, kapşonlu kazağının üzerine giydiği siyah deri ceketi ve kot pantolonuyla ona doğru geliyordu.

Baekhyun. Luhan kapıyı açarken fark etti ki ellerinde eldiven vardı. Bu arabanın aranmasına karşı alınan bir önlemdi.

Luhan arka koltuğa oturunca Baekhyun onu baştan aşağı süzdü. İlk defa görüyordu. Luhan arka koltukta elini karnına koymuş ve oraya odaklanmıştı.

Baekhyun deli gibi onu şuan polise götürmek istese bile, yoldan saptığı an bir şey olacağını biliyordu.

Yola koyulurken kendini tutmakta zorlanıyordu. "Biliyor musun, senden nefret ediyorum. Şuan seni polise teslim etmemek için geçerli nedenlerim var. Şükretmelisin."

"Neden benden nefret ediyorsun?" Luhan sessizce sormuştu.

Baekhyun bu duyduğu şeyle direksiyonu öyle bir sıkmıştı ki, eklemleri bembeyaz olmuştu. "Seni piç! Çünkü abimi öldürtecektin!"

'Baekhyun sakin ol.' kulağına fısıldanan Chen'in sesiyle derin nefes alıp kendine gelmeye çalıştı. Telefon kullanmak sıkıntılı olacağı için herkese küçük, mikrofonlu dinleme cihazlarından verilmişti.

Luhan Baekhyun'a cevap vermemişti. Sessizce dışarı bakmaya başladı. Baekhyun Chen'in ayarladığı güzergahtan ilerlemeye devam etti.

Bir yandan Luhan'a bakmayı unutmuyordu. Onu hiçbir zaman affetmeyecekti.

Trafiğe girmeden önce Minseok'un arabasını gördü. Minseok hemen Baekhyun'un arabasının peşine takıldı.

"Minseok'un arabasını gördün değil mi? Etraf insanlarla dolu olduğunda o arabaya bineceksin."

"Biliyorum."

Baekhyun hiçbir söylemedi. "Baekhyun.."

Dikiz aynasında Luhan'ın mahçup ve dolu gözlerine bakıyordu. "Teşekkür ederim."

Baekhyun sinirle saçlarını karıştırdı. "Etme. Senin için yapmıyorum!"

Luhan arkasına tekrardan yaslandı ve karnını okşamaya başladı. Yan aynalardan kontrol ettiği Minseok'un arabasını gözden kaçırmıştı.

Yolun ilerisinde çıkan dumanları görebiliyordu. Chanyeol trafiği durdurmaya başlamıştı ama Minseok'u göremiyordu.

Arabalar yavaşça durmaya başlamış, insanlar arabadan çıkıp dumana doğru gidiyordu. Luhan'ın şimdi gitmesi gerekiyordu.

Baekhyun arabadan inip dumanı merak eden insanlar gibi etrafa bakmaya başladı. Yolun sol tarafında, bir okul servisinin arkasında etrafına endişeyle bakan Minseok'u görür görmez arabaya bindi.

"Sol şeritte, okul servisinin arkasında. Görünmemeye çalış Luhan. Hemen şimdi git!"

Luhan aceleyle arabadan indi. Tarif ettiği yere doğru gidiyordu. Hızlı adımlarla ilerlerken, bir motorsiklet kapanan trafikte, arabaların arasından hızla gidiyordu.

Luhan aceleyle geri çekilmek isterken arabaya takılıp düştü. Etrafına baktığında insanlar yavaş yavaş arabalarına geri dönüyordu.

Öndeki arabalar ilerlemeye başladı. Minseok'u gördü. Kendisine acele etmesini gerektiğini söylediğini görüyordu.

Hızlıca kalkıp, ilerleyen arabalara aldırmadan arabaya kendini bir hışımda attı. Fakat arabaya binene kadar geçen dakikalar onun için bir ömür kadar uzun ve korku dolu geçmişti.

Bir Katile Aşığım // HunHan (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin