Bir Katile Aşığım // HunHan (Tamamlandı.)

14.Bölüm

25 Eylül

Sehun ve Kai, daha bir kaç gün önce işe başlayan Chanyeol'e bakıyordu.

Bu işte yeniydi, ama çok dikkatli, kararlı ve azimliydi. Kai şimdiden onun ne kadar yükselebileceğini görebiliyordu.

Chanyeol, olay yeri dosyalarına bakarken iç çekti.

"Ee Chanyeol? Dikkatini çeken bir şey var mı?"

"Aslında var." Chanyeol hiç kafasını kaldırmadan yanıtladı Kai'nin sorusunu. "Bu mektuplar çok can sıkıcı."

"Neden?" Sehun'da meraklanmıştı. Kendisinin göremediği bir şey mi görüyordu?

"Birincisi yazı hatları aynı değil. Öldürülme şekli, mektup birbirine ne kadar benzese de, yazı aynı değil. Sanki biri ilk cinayeti kopyalamış."

"Belkide mektubu başkasına yazdırmışlardır?"

Chanyeol kafasını belirsizlikle salladı. "Maktüllerin ve öğrencilerin birer yazı örneğini alma şansımız var mı?"

Kai ve Sehun birbirine baktı.

"Bütün öğrenciler Çin'de." Kai bir şekilde bunu onun aklından çıkarmalıydı.

"Şuan Çin'den bir ekiple çalışmıyor muyuz? Yardımcı olurlar eminim ki."

Kai gerildiğini hissediyordu. Sehun'a baktığında bir şeyler düşünmeye başladığını anladı.

"Maktüllerin nasıl yazı örneğini alacaksın?"

"Ailelerinden. Biri öğretmendi zaten, mutlaka yazdığı bir şeyler vardır. Diğerininde. Onları bulmamız yeterli olur."

Sehun başka bir şey düşünmeye çalışırken Kris odaya girdi. Chanyeol heyecanla kalktı.

"Tamda senin yanına gelecektim, ufak bir ricam olacaktı."

Kris yeni çocuğa güldü, Kai ve Sehun'dan daha çok çözüme odaklı biriydi. "Tabi, seni dinliyorum."

"Bana maktüllerin ve o zamanki öğrencilerin birer yazı örneği lazım. Elimizde ki tek şey bu mektup. Buradan ilerleyebiliriz."

"Yıllardır bu işin içinde olan polislere göre çok iyisin Chanyeol." Kris Kai ve Sehun'a baktı. "Bu isteğinin peşinde olacağım."

Chanyeol saygıyla eğildi karşısındakine fakat vurguladığı imayı anlamış değildi.

"Az daha neden geldiğimi unutuyordum, Bay Oh Sehun. Kendi isteğinle mi yoksa arkadaşın yardımıyla mı gitmek istersin nezarethaneye?" Arkadaş olarak belinden çıkardığı kelepçeyi gösteriyordu.

Chanyeol şaşkınca bir Sehun'a birde Kris'e bakıyordu. "Buda ne demek?"

"Ah, senin haberin yok mu? Sehun o zaman ki öğrencilerden biri. Ve sanırım sakladığı şeyler onu şüpheli yaptı. Üzgünüm ama.." pekte üzgün görünmüyordu. "Katil ortaya çıkana kadar gözetim altında olmalısın."

Kai itiraz etmek istiyordu deli gibi ama hayır, onun biraz uzak kalması iyi olacaktı. Her şeyin üst üste gelmesini kaldıramazdı.

Sehun yavaşça kalktı ve "Yolu biliyorum." Diyerek kapıdan çıktı. Kapının dışında onu bekleyen iki polis vardı. Biri Sehun'un önünden diğeri arkasından yürüyordu.

"Bu arada." Kris tam kapıdan çıkacakken durdu. "Sehun oradan çıkana kadar seninde onunla görüşmen yasak Kim Jongin."

Kris gittikten sonra Kai sinirle masada ki her şeyi fırlattı. Sinirle saçlarını çekiştirdi, odada volta atıyordu. Ne yapacağını zerre bilmiyordu.