7.Bölüm

801 71 3
                                    

-26 Ağustos-

"Çinden haber var efendim."

"Nasıl yani? anlaşma yapmayacaklardı hani?" Kai şaşkınlık ve heyecanla konuştu.

"Şuan yoldalar, görüşmek için geliyorlar efendim."

"Anlaşıldı."

***

Çin'den bir grup ile, Sehun, Kai ve amirleri büyük toplantı salonunda oturuyorlardı.

Aralarında korece bilenler olduğu için konuşma açısında sıkıntı olmuyordu.

Ekrana bir ceset görüntüsü çıkınca adam konuşmaya başladı "Sizin bulduğunuz cesetle aynı öldürülme şekli ve bir not bulundu." eline bir kağıt parçası alarak okumaya başladı.

"Bu adama çok iyi bakın.

Hiçbir suçtan içeri yatmamış, tertemiz sicili olan bir adam.

Lakin gerçek bu değil. En az, ortaokul hocası olan pezevenk kadar suçlu.

Ve ben, ona hak ettiği cezayı verdim."

"Bu durumda bizimle anlaşma içinde olup, yardım edeceksiniz değil mi?" Sehun sordu.

"Yardımımız, bu cinayet ile ilgili bulduklarımızı size aktarmakla kısıtlı kalacak. Daha fazlasını beklemeyiniz."

"Lanet olsun! Her iki cinayette 12 yıl öncesine dayanan bir davayla bağlantılı. Bunun farkında olup suçluyu hemen bulmamıza yardım edecekken yaptığınız işe bakın!" Kai sinirden köpürüyordu ve masada ki her şeyi fırlatmıştı. "Bu yaptığınız suçluya yardım ve yataklık yapmaktır! Bunun farkındasınız ve hiçbir sik yaptığınız yok!"

"Öncelikle sakin olmanızı rica edeceğim." Toplantı başladığından beri konuşmayan ve kendini Kris olarak tanıtan adam konuştu. "Bilmeniz gereken şey, dava çok büyük bir emirle gizlendi. Ama istisna yapıp söyleyebileceğim şey ise, davaya aileyi ve çocuğu temsilen bir başkası katıldı. Kesinlikle kimlikleri bilinmiyor."

"O zaman o kişiyi söyleyin! En azından bir isim alabiliriz!" Kai kesinlikle sakin değildi.

"İsmi aldık diyelim. Cinayetlerin arkasında onun olduğuna dair kesin bir kanıt var mı?"

"Olması gerekmiyor bay Kris, bir şekilde o olayla bağlantılı. Şüphelendikleri kişileri söylemeleri bile bizim için çok önem taşıyor."

"Sizi anlıyorum bay Sehun. Fakat sizinde bizi anlamanız gerekiyor."

"Hangi konuda? ! Eğer bir tane daha ceset çıkarsa bunun sorumlusu sizsiniz!" Kai o anki sinirle odadan dışarı çıktı ve kapıyı çok büyük bir gürültüyle kapattı. Tabiki Sehun'da arkasından gitmişti.

***

"Öğrenci listeleri."

Kris, dosyası Kai'nın masasına fırlatır gibi bıraktı.

Kai dosyayı incelerken gözüne takılan şeyle sinirleri yeniden bozulmuştu.

"Buda ne demek?"

"Bay Oh Sehun süphelilerin arasında demek." Kris büyük bir rahatlıkla konuşup sandalyeye oturmuştu. "Sehun'un o zamanda ki öğrencilerden biri olduğunu gizlemek sizi de suçlu yapmaz mı Kim Jongin?"

"Bir şey gizlediğimiz yok. Gizlemek isteseydik sizden hiç yardım istemezdik."

"Bay Sehun, neden size isim vermedi?"

"Çünkü kim olduğunu bilmiyor!"

"Gerçekten bilmiyor mu? yoksa bilmemezlikten mi geliyor?"

"Bu kadar yeter! Odadan hemen defol!" Kai ayaklanmıştı.

"Senden daha iyi bir konumda olduğumu unutuyorsun Kim Jongin."

"Kim olduğun umurumda değil, arkadaşım hakkında bir katilmiş gibi konuşamazsın!" masada Kris'e oldukça yaklaşarak konuşmuştu.

"Bir şeyleri hatırlamamak ne zamandır birini suçlu yapıyor bay Kris?" Sehun kapıda donuk yüz ifadesiyle bakıyordu.

Kris ayağa kalktı. "Davaya bakma iznini almak bir iki ayı bulur. O zamana kadar bir şeyler hatırlamak için uğraşın bay Oh Sehun, yoksa bir kişi daha ölürse sebebi sizin zayıf hafızanızdır."

Kris odadan çıktı. Kai ve Sehun birbirlerine bakıyordu.

Sehun neden o yıl olanları hatırlamadığını düşünüyordu. Daha başka neyi unutmuştu? neler silinmişti hafızasından ? En önemlisi neden ?

Bu zamana kadar Luhan'ın gidişini hiç unutmamıştı. Onun hiçbir şeyini unutmamıştı.

Bir Katile Aşığım // HunHan (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin