22.Bölüm

531 53 14
                                    

-4 Kasım-

Dava ile ilgili bütün detaylar gelince, ilk olarak Sehun'un evi arandı.

Ve yine Kai'nin tahminleri doğru tutmuştu. Ev Çin'den gelen olay yeri inceleme ekibine aratılıyordu.

Kai ve Sehun'da oradaydı. Kris bir şey çıkacağından emin bir şekilde ekibin başında duruyordu.

Ama Kai sevgilisine oldukça güvendiğinden bir şey çıkmayacağını biliyordu. Çıkamazdı.

Bir süre sonra ekibin başı Kris'in yanına geldi. Kai Çin'ce bilmediği için dediklerini anlamıyordu. Sehun'a baktığında gülümsediğini gördü. Bir şey bulamadıklarını anladı.

Binanın güvenlik kameralarında da hiçbir şey çıkmamıştı. Chen işini mükemmel yapıyordu.

Kris'in siniri gözle görülür bir biçimdeydi çünkü savunduğu tezi doğru çıkmamıştı.

Kris öfkeyle Sehun ve Kai'nin yanına geldi. "O çocuğu bulacağım. Göreceksiniz."

Kai güldü. "Luhan'a ait hiçbir iz yok. Vazgeç artık Kris."

Kris'te aynı şekilde güldü. "Yarın tüm Kore'den yardım isteyeceğim. O zaman ona ait bir iz çıkacak, göreceksin."

-5 Kasım-

Kris basın toplantısı yapmak istemişti. Konferans salonu tıklım tıklım doluydu. Sehun ve Kai uzaktan izliyorlardı Kris'i.

Luhan'ın resmini ekrana yansıtmıştı.

"Geçtiğimiz aylarda yaşanan talihsiz olayın katili olduğunu olduğunu düşünüyorum. Adı Luhan. En kısa sürede yakalayacağımıza içtenlikle inanıyorum. Tabi halkın desteğide önemli. Bu adamı gören olursa istediği saatte bizi arayabilir."

Gazetecilerden biri el kaldırmıştı. Kai onu tanıdı. Konuşmak isteyen Tao idi.

Kris onu dinlemek için sustu. "Bana Luhan'a ait bulunan kanıtlardan bir kaçını söyler misiniz?"

Kris biran duraksadı. Kai onun şuanda dürüst mu olacağını yoksa yalancı mı olacağını düşünüyordu.

"Henüz somut bir kanıt yok ama.."

"Polisler ne zaman somut kanıt olmadan birini katil sayıyor bana bunu açıklar mısınız?"  Tao ciddiyetle sordu. Korkusuzdu.

Kai doğru insana güvendiğini biliyordu. Sehun'a baktığında gülümsediğini gördü.

"Hiçbir zaman böyle bir şey olmadı fakat gizli tutmamız gereken bazı bilgiler doğrultusunda ona katil olarak bakıyoruz."

"Bay Wu ne zamandır bu iştesiniz acaba?"

Tüm gazeteciler susmuş, Tao'nun sorularını not ediyor ve merakla dinliyorlardı.

"5 yıldır."

"Ben ölen şahsı biraz araştırdım. Çin'de büyüdüğüm için ve gazeteci olduğum için pek zor olmadı. Konumuz bu değil gerçi, bu adamın geçmişine baktığımızda bir çok suç görebiliyoruz. Öğrencilerine tacizlerde bulunmuş. Hatta bir öğrencisine tecavüz ettiği için hapse girmiş. Onun ölmesine pek üzülen birine rastlamadım açıkçası."

Kris gerildiğini hissediyordu. "Nereye bağlamak istediğinizi tam anlayamadım bay.."

"Ismimin bir önemi yok. Bu adam yaptıkları için öldürüldüyse bile eminim ki iyi bir avukat sayesinde cezası hafifletilebilir. Fakat siz hiçbir iz bulamadan birini katil ilan ediyorsunuz. Benim merak ettiğim şu, katili bulamadığınızı saklamak için masum bir insanı mı suçluyorsunuz? Gazetecilik hayatımda hiçbir zaman somut kanıt olmadan birine katil dendiğine şahit olmadım."

Bütün herkes susmuş bir şekilde Kris'e bakıyordu. Bir an için Sehun'la göz göze geldiler. Sehun gülüyordu.

Sehun'u nezarethaneye attırmanın, evini aratmanın cezasını çekiyordu şimdi.

Kris yenilgiyi kabul edemiyordu. Onun için mutlaka bir katil olması gerekiyordu. Kim olduğu önemli değildi, herhangi biri bile olabilirdi.

"Bay Wu? Verecek cevabınız yok mu?" Bir başka gazeteci konuştu.

"Toplantı bitmiştir, bir sonraki basın toplantısında görüşmek üzere."

Kris bütün gazetecilerin sözlerini umursamadan çıkıp gitmişti. Tao da ondan sonra çıkmıştı. Kai'yi veya Sehun'u tanıdığı belli olmamalıydı.

Sehun'un mutluluğu zirvedeydi. Kai'nin de ondan bir farkı yoktu tabiki de.

Ofise döndüklerinde onları Chanyeol ve Chen karşılamıştı. Herkesin yüzü gülüyordu.

"Şu yeni gazeteci bir harikaydı dostum." Chen gülerek söyledi. "Keşke orada olup canlı canlı izleyebilseydim. Yemin ederim zevkten dört köşeyim."

Herkes Chen'in söylediğine gülmüştü. "Ama konuşmamız gereken başka şeylerde var değil mi?" Chen gülümsemesini bıraktı.

"Ne gibi?" Chanyeol sordu.

"Çin'deki adamın Sehun'un kardeşinin katili olduğu ortaya çıkmış."

"Nasıl?" Kai şaşkındı.

"Kim olduğu bilinmiyor sadece vatandaşlık görevimi yaptım diyen biri. Yarın Kris'in haberi olur ve yeni hedefi sen olacaksın Sehun, geçen seferki davranışlarını da göz önüne alırsak onun gözünde bir katil olacaksın. Kardeşinin ölümünü hazmedemeyen bir abi."

Chanyeol araya girdi. "Ama oradada hiçbir iz bulunmadı. Hiçbir şey. Ve Sehun o cinayet olduğunda buradaydı. Onun yapmış olması imkansız."

"Kris için değil. Kris her şeyi üstüne yıkacak bir katil istiyor. Ve yapacak."

****

"Masummuş! Bu adamın neresi masum !" Baekhyun sinirden kuduruyordu. Kris'in yaptığı basın açıklamasının izlemişti.

Açıklama biter bitmez televizyonu kapatmıştı.

"Her şeyi Kris'e anlatmalıyız abi! Onun yakalanması gerekiyor!"

"Hayır Baek. Hiçbir şey yapmayacağız." Junmyeon sakinlikle söylemişti.

"Bana Luhan'ı savunduğunu söyleme sakın! Sana neler yaptı hatırlamıyor musun tanrı aşkına?!"

Junmyeon Baekhyun'u tutup koltuğa oturtmuştu. "Sözümü kesmeden beni dinle Baek."

Baekhyun sinirle kafasını salladı. "Minseok ofisime geldi."

"Nede-"

"Sözümü kesme demiştim"

Baekhun burnundan soluyordu. Sustu ve dinlemeye devam etti.

"Benden sadece empati kurmamı istedi. Luhan'ın yerinde senin olduğunu düşünmemi istedi. Ve Baek ben.. öyle olduğunu düşündüğüm de bile dayanamadım. O adamı öldürmekten beter ederdim."

Baekhyun'un bakışları yumuşamıştı. "Her gece gözümün önüne geldi onun yerine senin olduğun. Gözümün önünde eridiğini, can çekiştiğini gördüm.. ve 12 yıl sürdüğünü.. Seni bu hale getiren adamın ise sadece 3 yıl yatıp çıktığını düşündüm. Düşündükçe hak verdim Baek. Düşündükçe kendimden nefret ettim. Bana yaptıkları doğruydu. Bak, bir kaç haftada tamamen iyileştim ama o.."

Junmyeon kafasını iki yana salladı. "Ve Baek, Luhan sevdiği adam için durdu. Beni öldürmekten vazgeçti, Yixing denen adamı öldürmekten vazgeçti. O masum kimseyi öldürtmedi. Ve masum olmayan kişilerin ölmesinden de vazgeçti. Öfkeni anlıyorum ama, sende onu anlamalısın."

Baekhyun abisine sımsıkı sarıldı. "Zaten avukat olmanı hiçbir zaman istememiştim."

***Yavaş yavaş finale yaklaşıyorum. Lütfen oy vermeyi unutmayın, kendimi boşa yazmış gibi hissediyorum. ♥️♥️***

Bir Katile Aşığım // HunHan (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin