6. Bölüm.

657 35 79
                                    

1K olmuşuz! Çok teşekkürler. 🙏 Hikâyeyi yayımlarken biraz tedirgindim ama desteklerinizi gördükçe mutlu oluyorum. İyi ki varsınız! 💕

Bu arada geçen hafta 23 Nisan'da kısacık bir HiLeon feelsi yayımladım. Belki hiç fark etmediniz ama bir feels hikayem var. 😂 Aklıma gelen çoğu şey feels olarak kalamıyor, bu hikaye gibi uzun kurgulara dönüşüyor o yüzden fazla bölüm atamıyorum ama geçen gün bir istek geldi işte. Bence ne olur ne olmaz kütüphanenize ekleyin, arada sırada böyle sürprizler yapabiliyorum. 😊 Okumak isterseniz feels hikayeme de profilimden ulaşabilirsiniz. 👇

✒✒✒

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


✒✒✒

Arabanın camları dışarıdan gelen soğukla buğulanmış, yağmur damlaları izler bırakmıştı. Hilal koltuğa tırnaklarını çevirirken boynundaki sıcak dudaklar bütün bedenini yakıp kavuruyordu. Geri çekildi, tişörtünü çıkartıp bir kenara attı. Aynı dudaklar hız kesmeden göğsüne doğru inerken hissettiği dişlerle inleyip avucunun arasındaki saçları çekiştirdi. Üzerine oturduğu erkeklik giderek sertleşiyor, kalçasındaki eller ileri, geri hareket etmesine yardımcı oluyordu. Koltuğu tutmayı bıraktı, elini geniş omuza koydu ama onun tenini de hissetmek istiyordu. Sırtı direksiyona değdiği için fazla hareket edemiyordu. Gömleğinin düğmelerini hızla çözdü, yan koltuğa attı. Şimdi baş parmağı derin köprücük kemiğine yerleşmiş, diğer dört parmağını gergin, nemli tene bastırmıştı. Nefes nefese, ter içinde kalmıştı. Kadınlığını bu sertliğe bastırdığı her anda, dudaklarının arasından çıkan inlemeyi durduramıyordu. Dudakların bedeninde gezişine daha fazla dayanamadı, ellerini pantolonun kemerine götürdü. Bir an önce o sertliği içine almak istiyordu. Kemeri çözdü, düğmeyi açtı, fermuarı indirdi. O sırada kucağında oturduğu adam başını kaldırmış, Hilal duraksamıştı.

Alına düşmüş saçlar, biçimli kaşlar, hafif ve parlak kahverengi gözler, kemikli burun, bıyıklar ve öpülmekten kızarmış dudaklar... Hilal'in dudakları şaşkınlıkla aralandı.

"Leon?"

Leon elini Hilal'in boynuna koydu, yüzünü yine aynı yere gömerken fısıkdayarak, "Hilal?" dedi. Hilal bir şey söyleyeceği sırada ıslak dudaklar buna engel oldu. Yine inleyip ellerini Leon'un karnına koydu. İşlerin ne ara bu kadar ilerlediğini, ne zaman arabaya bindiklerini hatırlamıyordu ama şu anda hissettiği arzuyla bunları düşünemezdi. Leon'un öpücükleri devam ederken Hilal elini Leon'un iç çamaşırından içeriye doğru kaydırdı, doğrulmuş erkekliği elinin arasına aldı. Leon'un inleyişi kulaklarında yankılanırken gözlerini kapattı. Leon buluşmalarını hızlandırmak için yarısına kadar indirebildiği kot şortu tamamen indirdi, parmaklarını iç çamaşırının dantelinde gezdirdi. Sabırsızdı ama Hilal kadar aceleci değildi. Biraz orada oyalandıktan sonra iç çamaşırını indirdi, elini bacak arasına koydu. Islaklığı hissedince güldü, okşamaya başladı. Hilal ellerini yeniden Leon'un omuzlarına bastırdı. Bacakları titrediğinden tutunması gerektiğini hissediyordu. İnleyip başını boynuna gömdü.

Satırların Arasında (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin