9. Bölüm.

591 29 72
                                    

Yaklaşık bir saattir başı Leon'un göğsündeydi. Elindeki tabakta alman pastası vardı. Çatalıyla kesiyor, kestiği kısmı bazen kendi diyor bazen de Leon'a yediriyordu. Bu pozisyonu bozmak istememişti. Leon'un kalp atışlarını dinlemeyi, sıcaklığını hissetmeyi sevmiş aynı zamanda mayışmıştı. Kahve içmeseydi çoktan uyuyakalmış olurdu. Saçında Leon'un elini hissedince kestiği parçayı ona uzattı. Leon gülümsedi, başını eğip pastayı çataldan aldı. O çiğnerken Hilal yine başını yere çevirmiş, pastanın son parçasına hüzünle baktıktan sonra yemişti. Leon onun elinden tabağı aldı, kendi mendiliyle ağzını sildikten sonra Hilal'in mendilini uzattı. Hilal mendili aldı, ağzını temizledikten sonra masaya koydu. Dakikalardır böyle anlaşıyorlardı. Leon kollarını sıkılaştırdı, sordu.

"Şimdi ne yapacağız?"

"Her zaman yaptığımızı. Kütüphaneye gidip çalışacağız ama istemiyorsan..."

Hilal elini Leon'un tişortünde gezdirdi.

"İsterim. Dört gün sonra gideceğine göre biraz yazsan iyi olur."

Leon yüzünü buruşturdu.

"Konuşmayalım böyle tatsız konuları."

Hilal başını salladı. Leon, Hilal'in bir daha böyle sarılıp sarılmayacağını bilmediğinden hareket etmekten korkuyordu. Hilal ise kıpırdamadan durmak istiyordu ama mümkün olmayacağını biliyordu. Derin bir nefes aldı, ellerini Leon'un göğüsüne bastırarak güç aldı, doğruldu. Leon yutkunup Hilal'in yüzüne baktı. Ağladığı için gözleri şişmişti. Hilal gülümsedi.

"Artık daha güzel olacak değil mi?"

Leon anlamadı.

"Ne güzel olacak?"

"Beraber yaptığımız her şey. En basit şeyler bile. Çünkü gizli hiçbir şey kalmadı."

Leon başını salladı, Hilal'in yanağını okşadı.

"Benim hâlâ sormak istediğim birkaç soru var aslında ancak bugün geçmiş hakkında çok fazla konuştuk, yıpranmanı istemiyorum."

Hilal ellerine baktı. Hâlâ Leon'un göğsündelerdi. Leon onun bakışlarını takip etti, gülümseyerek ellerini Hilal'in ellerinin üstüne koydu.

"Hissediyorsun."

Hilal başını salladı. Leon'un kalp atışları hızlıydı.

"Ritim bozukluğun mu var?"

Leon, Hilal'e şaşkınlıkla bakarken Hilal güldü.

"Şaka yapıyorum."

Leon, Hilal'in ellerini baş parmaklarıyla okşadı.

"Böyle şakalar yapma, senin için atıyor."

Hilal gözlerini kaçırdı. Utanmıştı. Leon'a yaklaştı, yanağına küçük bir buse bıraktı, yüzüne baktı. Gözleri büyümüş, kaşları kalkmış, dudakları aralanmıştı. Bu ifadesi çok tatlıydı, gülmeden duramadı. Ellerinin altında hissettiği kalp atışı daha da hızlanmıştı. Ellerini çekti.

"Bugün kalp krizi geçireceğim. Ölümüm senin elinden olacak."

Hilal, Leon'un koluna hafifçe vurdu.

"Söyleme şöyle şeyler."

Leon başını iki yana sallarken ayağa kalktı, kendi sandalyesinin yanındaki sandalyeden çantasını aldı. Garsonu çağırdı.

"Aynısını sana yaşatacağım. O zaman anlarsın beni."

Hilal kaşlarını kaldırdı.

"Sen, beni, öpeceksin? Dene istersen sonuçlarına katlanırsın."

Satırların Arasında (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin