8. Bölüm.

580 32 75
                                    

Hilal karşısında oturan, bölüm yazan Leon'a baktı. Yine kütüphanedelerdi. Düştüğü günün üzerinden iki hafta geçmişti. Her şey normal bir şekilde, olması gerektiği gibi ilerliyordu. Dün Rüya'yla görüşmüştü. Leon'un kendisine zaman verdiğini, biraz olsun rahatladığını anlatmıştı. Rüya aynı şeyi söylemişti ona, Leon'a anksiyete hastası olduğunu anlatmalıydı. Nereden başlayacağı hakkında hiçbir fikri olmadığı için bu zamana kadar yaşadıklarını hatırlamanın yardımcı olacağını düşünmüş, dün gece eve gittiğinde eşyalarını toplarken günlüğünü bulmuştu. En son günlük tuttuğu yıl, Mehmet'ten ayrıldığı yıldı. Amacı bunları okuyup yaralarını kaynatmak değildi. Leon'a hastalığını açıklayabilmek için okuyordu. Eğer o zamanki gibi boğuşursa birine anlatma ihtiyacı hissedeceğini biliyordu. Düşününce biraz delice gelse artık kararsızlığını yenmeliydi.  Diğer sayfayı çevirdi, okudu.

Tozlanmış bir masa, üzerinde eski bir defter. Sayfaları sararmış, yazılanlar okunamaz hâle gelmiş ama her şeyi açıklıyor. O defterde yazanları biliyorsun, ben de biliyorum. Her bir sayfasında, kelimesinde duygularımız. O çocuksu, hiçbir yere sığmayan, bizi biz yapan duygularımız...

En azından ben öyle olduğunu sanıyordum. Çünkü sen, öyle söylemiştin.

"Bizi biz yapan..." böyle başlayan her cümlenin sonunu, "Seni sen yapan her şeyi sevdiğim gibi" diyerek bitiriyordun. Öyle mutlu oluyordum ki... Bu zamana dek okuduğum bütün kitaplarda aşkın insanları değiştirdiği geçiyor ama beni olduğum gibi seven biri var diye düşündürüyordun bana. Sana hakkımdaki gerçeği söylediğim gün, bu sözlerini unutmuş olmalısın. Hatırlasaydın öyle tepki vermezdin. Beni inciteceğini bile bile, yüzüme vurmazdın onca şeyi. Şimdi anlıyorum ki sen beni olduğum gibi sevmemişsin.

Kitaplar haklıymış.

O karakterlerin hepsi haklıymış.

Biri hep acı çekiyormuş bu yolun sonunda ve sen o acıları bana bıraktın. Benim çekmemi istedin... Başardın. O günün yükünü üzerinden attığını biliyorum. Bunları hiç okuyamayacağını da. Birgün güzel cümleler yazabilmek hayalim, sen değilsin.

Seni kalemimin üzerinde gri bir duman olarak görüyorum şimdi. Ne gidiyorsun, ne kayboluyorsun... Biliyorum, bu toz bulutu dağılacak. Parmaklarım bir gün aynı heyecanla kalemi tutacak ve senin hayal dahi edemeyeceğin, beni ben olduğum için seven bir adamın aşkının temsilcisi olacağım.

Hilal günlüğünü masaya koydu. O zaman Mehmet'e söylemek istediği her şeyi şimdi ona söylemeye karar vermişti. Bunu yapmak kolay değildi. Bugünle beraber Leon'la tanışalı bir ay oluyordu ve özellikle şu iki hafta içerisinde ona dikkat etmişti. Korktuğu başına gelmişti, Leon'a umut veriyordu. Onunla olduğu her gün, her saat hatta her dakika umut veriyordu. Leon, Hilal'le göz göze geldiğinde Hilal yutkundu. Leon gülümsedi.

"Ne okuyorsun?"

Hilal günlüğüne baktı. Bir ajandaya yazmıştı o zamanlar.

"Yaklaşık altı yıl önceki anılarımı okuyorum."

Leon bu cevabı beklemiyordu. Son günlerde Hilal'in depresif bir ruh hali içerisinde olduğunun farkındaydı. Çok fazla üzerine gitmemeye çalışıyordu.

"Öyle mi?"

Hilal başını salladı.

"Öyle."

Satırların Arasında (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin