Benim üzülmem haksızlık olmaz mı?

328 12 2
                                    

Multide sena'nin basket atma sekli var-temsili-...

''Senin burda ne isin var? '' diye sordum. Sasirmıstim.

''Mac yaparız diye düsünmüstüm.'' dedi sırıtarak.

''Yagiz sen na zaman döndün? '' diye sorum. Evet eski takım kaptanım yağız dönmüs.

''Bir hafta oldu. Her gün sabah yürüyüse gelirim ve seni sürekli görmeye basladım.'' dedi. O sırada telefonum çaldı. 'Nefesim arıyor...' -yani Caner.-

''Pardon Yağız.'' diyip telefonu açtım.

''Efendim? '' diye sordum.

''Nasılsın hayatım? '' diye sordu Caner.

''İyiyim. Her zamanki gibi.'' dedim.

''Kendini yıpratmıyorsun degil mi? '' dedi Caner.

''Suan ki durumumkendimi yıpratmam icin sebeb degil Caner. Benden daha ciddi hastalar da var. Ve bazılarının destek olan kimsesi yok. Ama onlar gülümsüyo. Benim üzülmem haksızlık olmaz mı? '' dedim.

''Haklısın bir tanem. Bugün bir seyler yapamayacagız. Annem cok ısrar ettigi icin tüm gün onunlayım.'' dedi Caner.

''Tamam. Görüsürüz, sevgilim.'' dedim ve telefonu kapattım. Yüzümdeki gülümsemeyi hic silmeden Yağız'a döndüm.

''Kusura bakma. Caner aradıda.'' dedim.

''Hastalık falan dedin. Bir problem mi var? '' diye sordu.

''Senin olanlardan haberin yok dimi? Yaklasık bir hafta önce bana kan kanseri teshisi kondu. Ama ben inatla yasayacagım. Hatta gülümseyerek yasayacağım.'' dedim. Bunları söylerken sırıtmayı unutmamıstım.

''Ben cok üzüldüm. Gecmis olsun.'' dedi Yağız. Sonra devam etti. ''Basket oynamak ister misin? '' diye sordu.

''Kendimi zorlamamak sartıyla. Doktorum yasak koyduda.'' dedim gözlerimi devirerek.

''Ve sen bir sey yapmadin mı? '' dedi.

''Kim demis? Doktora cok bagirdim. Hatta sakinlestirici yapmak isteyen hemsireye 'daha önce denediler ama hemsirenin yedi ceddinin ağzına sıçtım' seklinde tehdit bile savurdum.'' dedim ve kahkaha attım. Yağız'da benimle gülmeye basladi.

   Büyük bir parka gidip basket sahasina girdik. Sahada üc bes tane kisi vardi. Yağız onlarin yanina gidip selam verdi. Sonrada basket topuyla geri döndü.

''Al bakalım sen azıcık ısın ben gelicem.'' dedi ve topu bana verdi. Topu hızla kaptım.

    Kulaklıklarımi takip Sugababes- hey there delilah'ı açtım. Sort dar oldugu icin telefonum düsmezdi. Abime kısa biilgilendiri bir mesaj attım. Bir yandan sarkıyı mırıldanıp bir yandanda topu sektirmeye basladım. 

    Topu atmadan once potaya sıcradim ve potaya tutunarak basket attım. Arkadan digerleri alkısladılar.

''Vay! Demek Sena hic paslanmammıs! '' dedi Yağız karsıdan. Uzak oldugu icin bagırmıstı. Bende ona bagırarak

''Ne sandin olum? Ben sendden sonra takım kaptanı bile oldum.'' dedim.

''Ooo!'' dedi Yağız. Ama yanima gelmedi.

''Gelmiyo musun? '' dedim.

''Biraz daha calıs.'' dedi ve oturdugu yerde yayıldı.

''Ya kendimi zorlamamam lazim. Gel macı yapip bitirelim iste. Sonra doktordan basketbol yasak nasihatları dinleyip ona bağırmaya basladıgımda. Sakinlestirici yapmak isteyen hemsireyi yedi ceddenin ağzına sıcmakla tehdit etmek istemiyorum. Anlatmak bil uzun sürüyo amk! Yasamaya üsendim.'' dedigimde güldü.

''İyi.'' dedi ve geldi.

''Bastan söyliyim. 'Sen hastasın','üzülme' gibisinden bahanelerle tolerans gözlermek yok. Kazanırsam kendim kazanıcam.'' dedim.

''Anlastık. Yalniz zorlarım.'' dedi.

''Senin zorlamalarınıda biliyoruz. Maclarda hep karsi takimda oluyordunda bir kere beni yenememistiniz.'' dedim alayla.

''O eskidendi.'' dedi ve maca basladık.

  Sonuc=Sahanın ortasında "34-29 yendim'' diye bagiran bir Sena.

''Noldu Yağız!? '' dedim alayla.

''Bir de 'kendimi zorlamamalıyım' diyodun. Bu mu senin zorlamaman? '' diye yakındı.

''Pardon ama bebe gibi oynarsaaan yenilirsiiin.'' dedim.

''Hadi seni eve bırakayım.'' dedi ve ayaklandı.

   Eve kadar konusarak yürüdük. Eve vardıgımızda

''Cok güzel vakit gecirdim. Tesekkür ederim.'' dedim ve eve girdim.

    Caner koltukta oturmus bir sekilde bana baktı. saate baktıgımda on birdi. Annemler uyanmıs olmalıydı.

''Nasildın hayatım?'' diyerek Caner'i yanagından öptüm.

''O kimdi? '' diye sordu.

''Kim? '' diye sordum. Saskınlıkla.

''Eve geldigin herif! '' diye sesini yükseltti. Gülümsedim.

''Ha onu mu diyordun? Ben bir dus alıp geliyorum. Öyle konusalım.'' dedim ve merdivenlere yönelirken

''Kimdi!? '' diye bagırdı.

''Caner. Bagırma.'' dedim sakince.

''Cevap ver o zaman!''

''Caner yersiz kıskanclıklarinla ugrasamam. Dus alip glince konusruz.'' 

''Sena. Sabrımı. Zorlama. Cevap. Ver!! '' sesimize annem ve abim asagıya inmisti. Babam Bursa'daydı.

''Caner. Sacmalıyorsun. Sonra konusalım.'' dedim.

''Bunu bana nasıl yaparsin!? '' dedi ve okat attı. Bana. Tokat. Attı. BANA! TOKAT! ATTI!

~~~~
Caner'e kızabilirsiniz. Hatta kızin lan!

ERGENOTORUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin