Öncelikle multide denizirem'in calısmasi var. Ona cok tesekkür ediyorum. Beni cok sevindirdi. Gelen baska calısmalar olursa onlarida birer hafta kapak yapmayi düsünüyorum. Ayrıca bu bölümü denizirem'e ithaf etmek istiyorum.
Sonunda son dersin zilide calmıstı. Tüm gun Nese ile beraberdik. Nerdeyse kardes olmustuk.
''Bir seyler yapalim mı? '' diye sordu Nese. Bir yandanda kitaplarıni cantasına atıyordu.
''Olur.'' dedim. Sonra aklıma bize gidip film izleyebilecegimiz gelmisti. ''İstersen bize gider kızlar gecesi yaparız.'' dedim gülümseyerek.
''Annenler yok mu? '' diye sordu. Bu arada okuldan cıkmıstik ve yürüyorduk.
''Annemler Bursa'da. Ben abim ile kalıyorum. Ama oda sorun cıkarmaz. Sessiz sessiz dedikodu yapar, film izleriz. Veeee! Tıkınırıııızzz!! '' dedim gülerken.
''Benim anneme haber vermem lazım ama.'' dedi.
''Tamam. Ama gece icinde izin al. Bizde kalırsın.'' dedim. Basıyla onayladi ve annesini aradı. Bir süre sonra telefonu kapattı ve
''İzin verdi!! '' dedi sevincle.
''Hadi o zaman. Once markete gidiyoruz. Tıkinıcak bol miktarda cips, kola,cikolata, pasta ve bir sürü pecete alıyoruz!'' dedim heyecanla.
İlk defa kızlar gecesi yapıcaktım ve cok heyecanlıydım. Bursa'dayken en faazla film gecesi yapardik. Kızlı erkekli bir grup oturur filmler izlerdik. Sonra evlerimize giderdik. Ama bi sefer kesinlikle farkli olacak.
Yavas adımlarla ve konusarak markete girdik. Bir sürü cips, kola, pasta, cikolata ve bol bol sümük mendili aldik. Sonucta romantik film izlicez. Paralarıni ödeyip elimizde posetlerle eve gittik.
Anahtarimka kapıyı actigimda abim iceriden
''Hele sükür! Kizım nerde kaldin sen!? '' diyerek geldi. Ve yanımda Nese elimde bir süru poset görünce haliyle sasırdı.
''Abiş! Bu Nese. Nese buda abim Ozan. Abişim. Biz benim odamda kizlar gecesi yapcaz rahatsiz etme film izleyip salya sümuk ağlicaz falam. Neyse biz cıkalim.'' dedim ve Nese'yi tam yukari cıkarıyodum ki.
''Dogru düzgun tanıstırsana Sena.'' dedi abim. Bekleyin isareti yapip elimdeki posetleri mutfaga bıraktım. Salona gectigimde oturmuslardı ama konusmuyorlardı.
''Abiş Nese ile ayni sınıftayiz. Ve bizi Caner tanistırdı.'' dememle gozleri yumusadı sanki.
''İsterseniz cikin yukarı ya. Aglayın falan.'' dedi abim. Bu dedigine kıkırdadım. Cünku Caner'in tanistırdıgıni duyunca bayaa rahatlamısti. Nese ile ayni anda basımızı sallayim yukarı ciktık. Odama girince dolabimdan öküzlu ve ayıcıklı pijamalarimi cikardım.
''Sana ayıciklıyi cıkardım.'' dedim ve Nese'ye uzattim. Pijamayi elimden alip giyindi. Bende üzerimi degistirdim. Sonra leptop'umu alip yataga koydum.
''Kanki sen film falan ayarla ben abur cuburları hazırlayip geliyom.'' dedim.
''Peki kanki. Cabuk ol.'' dedi Nese ve yataga hopladi.
Hemen mutfaga indim ve cipsleri kaselere bosalttım. Kola sisesini tepsiye koyup yanina iki bardak koydum. Cünkü birer bardak bizi kesmez. Cikolatalarıda tepsiye yerlestirdim. İki tabaak, bıcaak ve iki catalda ekledim. Bir elimde tepsi diger elimde pasta ile odama girdim. Herseyi calısma masama koydum.
''Gel kanki. Ben TFIOS'ı izlememistim. Yalnıs hatırlamiyosam sende izlemedigini söyledin onu actim.'' dedi Nese.
Hemen bilgisayarı yere koyduk. Yere koydugumuz minderlerin üzerine oturduk. Tepsiyide ortamıza koyup izlemeye basladık.
Ben zaten Peter Van Hougten'dan sonra aglamaya basladım. Nese daha tanıstıkları an ağlamaya baslamıstı bile. En sona geldik. Augustus Waters öldügü bölüme. Artik aglamıyorduk. Bildigin bögürüyorduk. Film bittiginde Nese kafasını cevirip baana baktı ve kahkaha atmayya basladı. Bende ona baktım. Bu sefer bende kahkaha atıyordum. Tiplerimiz nasıl kaymıs anlatamam. Tam banyoya gidiyorduk. Benim odamin karsısı abimin odasıydı. Birden odadan cıktı ve kahkaha attı.
''Bu tipler ne ya? Hahaha! Gidin elinizi yüzünüzü yıkayın. Hahahahah! '' dedi anırmalarının arasından.
''Anırmasaan ya! ''Diye bagirdim ona. Sustu ama kala kikırdıyordu. Odasına girdi ve kapıyi kapattı. Bizde banyoya gidip elimiz yüzümüzü yıkadık. Odaya döndügümüzde yedigimiz herseyi tepsiye tıktık. Tepsiyide masama koyup Karsılılı yatagıma oturduk.
''Ee sevgili islerinden na haber? '' dedi Nese.
''Bursa'da bir platonik kötu cocugum vardı. Götümün dibinden ayrılmıyodu. Abim bile daha badboy.'' dedim ve güldüm.
''Waaoow! Kızımızı ne badboylar istedide vermedik.'' diye dalga gecti.
''Ee senin? '' diye sordum.
''Sey...'' dedi. Cevap vermekten kacar gibiydi.
''Ney? '' dedim.
''Yani. İste.'' dedi ama devamıni getiremiyodu. Anladım biri var!
''Oha! Kim!?'' diye bagırdım.
''Sey. Ya ouf!! Mete!! '' dedi bir anda.
''Oha! Yuha! Deve!! '' diye bagirdim.
''Sen niye cok tepki verdin ki?'' dedi telasla.
''Siz eski arkadassiniz. Nasıl olucak?'' diye sordum.
''Haklısın ama ne yapayim? '' dedi caresizce.
''Bende Sena'ysam onu sana asık ederim.'' dedim. Gözleri umutla parladı.
''Cok tesekkür ederim.'' dedi ve bana sarildı.
Biraz daha konustuktan sonra uykumuz geldigine karar verip yattik. Zaten yarin cumartesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERGENOTORUS
ChickLitNeşeli ama birtakım olaylardan sonra neşeli olmayi beceremeyen, hayattan bıkmış, aşk hayatı boktan, yinede sevimli bir kız. Ne olursa olsun, ne yaşarsa yaşasın, nesesini kaybetsede o bir ERGENOTORUS! ©Tüm haklarını yedim...