Karakol...

366 18 10
                                    

    Multiye kimi koyim bilemedim. Bende dedim poh alaka bir resim koyim gitsin.

      Yariyıl tatiline girmistik. Karnelerimizi alip eve gittik. Tabi benimki yine iyiydi. Sadece bir zayıfim vardi.

###

     Elimdeki kücük bardagı masaya geri koydum. Gözlerimi tekrar atrafta gezdirdim. Bu evi özleyecegim. Abim kolilerin kamyona tasınmasina yardim ediyordu. Son kez odama ciktım. Esyalarımin cogu tasinmısti. Kenarda duran üç buyuk valizime baktim. Sırayla onlari abimin arabasına yerlestirdim. Kücuk görunen bagajinda yer bile kalmisti. Bagaji kapatmadan abimin odasına girdim. Onunda iki büyuk ve bir kücük valizi vardi. Onlarida alarak arabaya yöneldim. Bagaja sadece kücuk valizi sıgmısti. En buyuk balizimi cıkardım. Yerine abimin buyuk valizlerinden birini koydum. Diger biri benim, biri abimin olan buyuk valizleri arka koltuga koydum. Nasilsa ben onde oturacaktim.

     Kapilari kapatıp salondaki sırt cantamin icini kontrol ettim.abimin ve benim birer ceketimiz, leptoplarimiz ve tabletlerimiz, tabiki sarj aletleride. El cantama baktim telefonum, cuzdanim, kulakligim. Baska bir seyim kalmamisti bu evde.

      Esyalari kamyona yukleme isi bittiginde arabaya bindik. Tam o anda aklıma geldi.

''Basket topum! Abi hemen geliyorum! '' diyerek arabadan hızla indim. Hemen odama kostum. Kapinin yaninda bana gulumseyen topumu aldim. Arabaya kosarak bindim.

    Simdi siz noluyo aq!? Diyonuz dimi? Tasiniyoz ya. 'Valla mi hic anlamadık' dediginizi duyar gibiyim. Lan o kaadr uzaga gitmiyoz. Sadece annemler bu evi satti. Bizde esyalari Bursa'ya gonderdik. Benim okuluma daha yakin bir ev almis annemler. İcinide dösemislerdi. Tabi benim odami ben dösedim ama niyse.

     Abim arabayi sürmeye basladı. bende hemen radyoya saldirdim. Pinhani mi!? Allah'im bu adamın sesine bayilıyorum!!!! Tam o sırada Unutuldular sarkısı caliyordum.Mırıldanarak eslik ettim. Abim arabayi durdugunda hic konusmadıgimizi fark ettim. Bu aralar bana soguk davraniyordu. Niyse diyip anahtarla kapıyi açtım. Valizlerimden birini alarak odama girdim.

     İceride ilk göze carpan sey bembeyaz duvarlardi. Kapınin hemen sag tarafinda mor calisma masam vardi. Masanin uzerinde renk renk biblolar. Masanin karsisinda gri örtulu yatagim duruyordu. Yatagimin sagındaki mor komodine hizla su siralar okudugum Uçurtma Avcısı/Khaled Hosseini - okumak isteyenler icin harika bir kitap. Oneririm-'yi koydum. Yerdeki gri hali odanin tam ortasindaydi. Kapinin sol tarafinda kocaman mor bir dolap vardi. Dolabin yaninda gri bir kitaplik duruyordu. Ve icinde ker türlu kitap.. Pencerenin onunde karsılikli iki siyah armut koltuk ve ortasinda bir sehba duruyordu. Sehbanin uzerine leptopumu ve tabletimi koydum. Beyaz-gri perdeleri actım. Yatagimin sol tarafindaki makyaj masasinin yanina gitarımı ve basket topumu koydum. Valizlerimi yatagıma bosalttim. Kiyafetlerimi dolabima, makyaj malzemelirimi, masa ve duzlestiricimi makyaj masamdaki yerlerine yerlestirdim. Kitaplarımi calisma masama koydugumda hersey hazırdı.

     İsim bittiginde odamdan ciktim. Abime bakindima ma evde yoktu. Mutfaktan bir tikirti geldiginde sübaneke, fatiha, ihlas, nas, asr, fil, felak, salli/barik

-yazariniz cok imanli arkadaslar. Namaz bile kiliyor.- ne kaadr bildigim dua/sure varsa okudum. Mutfaga yavas adimlarla yaklastigimda bos oldugunu gördüm.

    O sırada telefonum caldi. Elime cebimden cikardim ve elime aldim. Bilinmeye bir numaraydi. Actim.

''Buyrun? '' dedim soran bir sekilde,

''Sena Tas siz misiniz? '' diye kalin bir erkek sesi duydum.

''Evet. Benim.'' dedim ama telaslanmistim.

''Ozan Tas ve arkadasi Cenk Soykan karakolda. Onlari almak icin buraya gelmelisiniz.'' dedi. Hangi karakol oldugunu sorup kapattım. Cenk Caner'in abisiydi. Bu yuzden Caner'e mesaj attım.

   Cantami kapip evden ciktim. Taksiye binip adresi verdim. Geldigimizde ucreti odeyip indim. İceri girdigimde abim ve Cenk abiyi sordum. Beni bekleme odasi tarzi yere götürduler. İceride abim, Cenk abi ve iki kisi daha vardi. Hepsi savastan cikmis gibiydi. Cen abi ve abimin yanina gittim.

''Caner' e haber verdim. Birazdan gelir! Hem sizin bu haliniz ne!? Kavga mi ettiniz!? Gerizekalilar!! '' diye tısladım sinirle.

''Aaa! Ozan. Ayip ama. Söylesenize kim icin kavga ettiginizi.'' dedi diger cocuklardan kehverengi savli olan. Soran gozlerle abime baktim. O sirada iceri Caner girdi.

''Sizin bu haliniz ne!? Kavga mi ettiniz!?Gerizekalilar!!'' diye tisladi benim gibi.

''Bence siz cok takilmayin ya. '' dedi Cenk abi alayla.

''Suan alay edebilercek bir durumda oldugunuzu düsünmuyorum! Neden kavga ettiginizi hemen baan aciklicaksiniz! '' dedim.

''Sakin ol guzelim. Ögreniceksin nasilsa.'' dedi siyah sacli olan. Abimin sinride cenesi gerildi. Ellerini istem dısı yumruk yapmisti.

''Acikla!! '' diye bagirdim abime.

''Cabuk sinirleniyosun Sena.'' dedi Caner.

''Ne cabugu Caner!? Odamdan bir cıkiyorum. Abim evde yok! Telefon geliyo, abimin ve senin abinin karakolda oldugunu oğreniyorum! Kavga etmisler ve bana nedenini soylemiyorlar! '' dedim dahada sinirlenerek.

''Cok mu merak ediyorsun!? '' diye sordu abim. Bir sey dememe izin vermeden devam etti.

ERGENOTORUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin