Justin'in burda bu saatte olmasının şokunu atlatıp babama döndüm.
- Babam: Tamam eve yaklaştık zaten. Sanırım arkadaşın oluyo siz konuşun. Konuşmanız bitince eve gelirsin sen.
- Ben: Tamam.
diyip bir süre ellerini montunun cebine sokarak giden babamı izlidim. Ardından Justin'e döndüm. Gerçekten bu saatte burda ne işi vardı?
- Ben: Evet Justin bu saatte burda ne işin var?
- Justin: Aaa şey ben sadece kafam bozuktu da biraz hava almak için geldim.
- Ben: Gerçektenmi buna inanmamı mı bekliyosun.
- Justin: Gerçekten kafam bozuktu hava almaya geldim.
- Ben: Justin benimle açık konuş gerçekte nesin sen?
- Justin: Ne?
- Ben: Beni duydun buraya bir sürü kişi geldiniz iki kardeşin diğerleri üvey kardeşin sence bu mantıklımı. Gece gece ormanda gördüm seni hadi birincisinde ailenle tartıştın ikincisinde kafam bozuktu öylemi? bunlara inanma mı bekleme benden hem okula ilk geldiğin günde baya bi tuhaftın zaten. Şimdi gerçekte kimsin sen?
- Justin: Selena bak gerçekten ne dediğini anlamıyorum tamammı?
- Ben: Bence gayet iyi anlıyosun.
- Justin: Bak Selena burası bu saatte güvenli değil hemen git burdan hemen!
- Ben: Ne olduğunu gerçekte kim olduğunu söylemeden gitmicem!
- Justin: Tamam ama bak seni korkutmak istemiyorum.
- Ben: Söyle Justin hemem!
- Justin: Vampirim ben oldumu? VAMPİR! Anladın mı? Merakını giderdinmi?
- Ben: N...n..e... ne s..sen ne diyosun Justin iyi misin sen?
- Justin: Vampirim. Buraya da avlanmaya geldim. Kan'a ihtiyacım vardı. Bak Selena benden korkma ben insanlara zarar veren o korkunç vampirlerden değilim tamam mı?
- Ben: Ne nasıl bu yüzden miydi yani tuhaf davranışların? bu yüzden mi geçen gecede burdaydın.
- Justin: Evet ve ayrıca ormanda kaybolduğunu gecede bizdik. Ama sana yemin ederim ki insan kanı içmiyoruz. Ben ve ailem sadece hayvan kanı içiyoruz. O gün de kaybolduğunuz gün yani sadece avlanmaya gelmiştik.
- Ben: Tamam şimdi biraz korkmaya başladım.
- Justin: Lütfen Selena bana bak kimseye söyleme tamammı korkma insanlara zarar vermiyoruz biz.
- Ben: Söz ver!
- Justin: Ne?
- Ben: Bana insanlara zarar vermiceğinize dair söz ver ve bende kimsaye söylemiyim.
- Justin: Sana söz veriyorum vampir sözü.
söylediklerine karşılık gözlerimi devirdim. Hadi ama bu durumda şaka yapılırmı? Bence hayır.
- Ben: Justinnn!!! Tanrım ben ciddiyim.
- Justin: Tamam tamam söz veriyorum baban merak etmiştir gel seni eve bırakıyım.
- Ben: Aaa şeyy tamam olur hadi.
yol boyunca ikimizde konuşmadık ve bu gerçekten çok can sıkıcıydı.
- Justin: Geldik ve dediğim gibi kimseye bahsetmek yok. Bu arada saol Prenses.
- Ben: Siz insanlara zarar vermezseniz bende kimseye söylemem bu arada önemli değil.
- Justin: Dediğim gibi vampir sözü.
- Ben: Justin!!!! Ahh tanrım neyse by by. Yarın okulda görüşürüz.
- Justin: By by Prenses.
Justin gittikten sonra bende eve girdim. Salonda babam oturuyodu. Tamam şimdi hesap verme zamanı. Bu anlardan nefret ediyorum.
- Ben: Baba şeyy lafa dalmışız o yüzden geç kaldım.
- Babam: Sorun değil kimdi o?
- Ben: Okuldan tanıyorum sadece o kadar. Zaten daha yeni geldiler.
- Babam: Tamam o zaman yukarı çıkabilirsin yarın okul var biliyosun.
- Ben: Tamam baba iyi geceler.
- Babam: İyi geceler tatlım söylediklerimi unutma.
- Ben: Tamam.
babamla konuştuktan sonra yukarı çıkmaya başladım. Bi dakika ben pijamalarlayım. Ne yani ben Justin'in yanında pijamalarlamıydım yani. Off ya rezil oldum çocuğa. Yada aman neyse boşver.
Odama girip yatağa yattım. Ama sağa döndüm yok sola döndüm yok uyuyamıyorum. Zaten nasıl uyuyabilirim ki.Zaten Justin'in bir vampir olduğunu yeni öğrendim aslında ondan uzak durmalıyım ama normal değilim hem kimseyede söyleyemem ama kimseye zaraz vermemeleri şartıyla. Yatağa tekrar yattım ve uyumaya çalıştım.
Justin'in Anlatımından:
Selena'yı eve bıraktıktan sonra ormanın girişinde duran arabama atlayıp eve doğru sürmeye başladım. Selena'ya gerçeği söyledim. Aslında kolay kolay söylememem lazımdı aslında kimseye söylememem lazımdı ama bilmiyorum işte söyledim. Nedense Selena'yı kendime yakın hissediyorum. Bilmiyorum o farklı ve güzel biri ayrıca eğlenceli. Kafamdan bu düşünceleri atıp yola odaklandım. Eve yaklaşmıştım zaten.
Selena'nın Anlatımından:
Sabah dürtülerek uyandım bilin bakalım kim ? Doğru tahmin Stiles.Yani bugün okul yok neymiş sınavlarla ilgili toplantı varmış zaten bunu sabahın 6'sında öğrenmiş oldum eğer yine bu yüzden beni uyandırdıysan bittin sen Stiles!!!
- Ben: Yine ne var Stiles?
- Stiles: Merak etme seni uyandırmaya meraklı değilim. Aşağıda Justin var. Seni bekliyo hemen üstünü giyin ve aşağı gel.
- Ben: Ne ahhh tanrım hemen geliyorum çık odadan hadii.
- Stiles: Tamam.
kapı kapanma sesini duyduktan sonra hemen yataktan kalktım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan odama geri döndüm yatağımı topladım. Sonra dolabımın yanına gidip üzerime kareli yeşil gömlek altımıda siyah dar bir jean giydim odamdan çıkıp aşağı indim.
Aşağı indiğimde salonda Stiles'la birlikte oturan bir Justin gördüm.
- Ben: Neden geldin Justin?
- Justin: Yalnız konuşmamız lazım.
- Stiles: Tamam yine istenmiyorum anlaşılan ben odamdayım.
- Ben: Evet tekrar soruyorum neden geldin.
- Justin: Ailem bizi öğrendiğini biliyo bu yüzden seninle tanışmak istiyo bu gün bize gelmek istermisin.
- Ben: Ne yani beni evine mi davet ediyosun?
- Justin: Sanırım evet.
- Ben: Tamam o zaman. Gidelim istersen ben üstümü giyinmiştim zaten.
- Justin: Tamam hadi gel.
hemen ayağıma yeşil spor ayakkabılarımı geçirdim. Stiles'a Justin'le gezmeye gitçeğimizi söyleyip evden çıktım. Justin beni arabanın yanında bekliyodu. Tam arabaya biniyodum ki Justin'in söylediği sözler karşısında dona kaldım.
- Justin: Bu arada Selena moralini bozmak istemem ama her şey daha yeni başlıyo...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Dark Moon
Fanfictionİki kardeş yıllardır bildikleri ormanda gezerken kayboldular. Hiç bir şeyden haberleri yoktu. Ama en başından beri onları izleyen birileri vardı. VAMPİRLER. Peki niye onları öldürmediler? Macera, aşk, korku. Hazır olun her şey daha yeni başlıyor.