The Dark Moon

Alışveriş

Okuldan gelmiştim ve üstümü değiştirip aşağı inmiştim ama keşke inmeseydim. Aşağı indiğimse ağızım açık bir şekilde önümde duran iki salağa baktım. Stiles ve Scott'a. Şu anda ellerinde kocaman patlamış mısır dolu tabaklarla karşımda oturuyolar. Üstelik ağızlarında en az 20'şer patlamış mısır olduğuna eminim. İğrenç. Şu andan itibaren patlamış mısırdan soğudum. Daha fazla bu görüntüyü midemin kaldırmayacağını düşünüp hızlı bir şekilde odama çıktım. Yatağa kendimi atmış tam uyuyacakken Matematik ödevim olduğunu hatırlayıp yataktan kalktım ve masaya oturdum.

1 Saat Sonra

Matematikten nefret ediyorum. Gerçekten nefret ediyorum. Şu anda oturmuş ödevi yapmaya çalışıyorum ve ödevde yazan kişiyi babasından 30 yaş büyük buldum. Nasıl oldu derseniz demeyin çünkü bende bilmiyorum. Bu soruyu es geçerek diğer sorulara baktım ama dediğim gibi sadece baktım. Hiç bişey anlamadım. Yani neden + , - ye değer versinki ben bile bu değeri kardeşime vermiyorum tanrımm çok saçma bi kere yada bana saçma geliyo bu konuda pek emin değilim. 

Defteri kapatıp kafamı masaya koyup düşünmeye başladım eğer ödevi yapmassam matematiçi beni okuldan atar. Zaten deli, manyak, beyinsiz. Bide onunla uğraşamam. Biraz daha düşüdüm ve aklıma gelen fikirle sırıtmaya başladım. Hemen odadan çıkıp Stiles'ın odasına yöneldim. Sanırım ne yapıcağımı az çok anladınız. Evet Stiles kesin yapmıştır ondan cevapları gizlice alıcam nihahaah yaşasın kötülük. Herneyse ben kendime geliyim en iyisi. Stiles'ın odasına girmeden önce merdivenlerden aşağı baktım hala mısır yiyolardı. Ben bunlara boşuna demiyorum sefil yaratıklar diye de herneyse.

Stiles'ın odasına girmemle çıkmam bir oldu. Tanrım!!!! O kokuda neydi öyle napmış bu odada anlamadım ki. Ama cavapları bulmam için o odaya girrmem lazım. Kapıyı açtım ve odaya girdim. Sanırım şimdi kusucam. İğrençç. Ama dediğim gibi buna mecburum. Hemen defteri aramaya koyuldum.

5 Dakika Sonra

Tam 5 daikadır defteri arıyorum ve bulamadım. Tuvalete bile girdim ki orda ölebilrdim. Aslında babama da acıyorum sonuçta o temizliyo odayı. Yazık valla. Neyse. Tam biraz daha arıcaktım ki merdivenlerde ayak sesi duymamla tuvalete tekrar girdim. Tamam sakin ol Selena kokuyu unutmaya çalış. O arada kapının açılma sesi duyuldu ve Stiles odaya girdi. Kapı aralık olduğu için onu görebiliyorum. Koltuğun yanına gitti ve altını açtı ki açılıyomuş bunu ben farketmedim. Altından çantayı çıkardı ve içnden bi kaç kitabı alıp geri koydu ve odadan çıktı. Vayyy çakal. Hemen tuvaletten çıktım ki biraz daha dursaydım kesin ölürdüm. Hemen koltuğun altını açtım ve ordan matematik defterini çıkardım. Tekrar koltuğu kapatıp odama geri döndüm. İçeri girdiğimde derin bir nefes aldım. İğrençti. Hele o koku anlatılmaz yaşanır resmen. Hemen masaya oturup defterdeki cevapları kendi defterime geçirdim. Bittikten sonra üzgün bir suratla tekar o odaya dödüm. nerde olduğunu bildiğim için hızlı adımlara defteri tekrar yerine koyup odadan çıktım.

Hızlı adımlarla tekrar odaya dönüm derin bir oh çektim. Saate baktığımda 17.30'du. Biraz erkendi. Ödevleri yaptığım için Stiles sayesinde. Film izlemeye karar verdim. Sanırım korku filmi izlicem.

Yarım Saat Sonra

Aman tanrım. Kızım sen salakmısın anlamadım ki müzik sesi yükselince gitme oraya sonra böyle ölürsün salak beyinsiz. Evet gördüğüz gibi korku filmi izliyorum ve çok korkunç. Filmin adı katil bebek chucky. Bebek iğrenç bir yaratığa dönüşüyo ve herkesi öldürüyü. Pislik bebek. Hayır sen bebeksin bebekliğini bil. Neden gidip insanları ödürüyon mal. Orada kapı çaldı. 

Tanrım!!! Eğer bebek sen geldiysen ben gerçekten özür dilerim valla öyle demek istememiştim. Hemen leptop'u kapatıp yatağın altına girdim. Ne günahım var benim lütfen ölmiyim lütfen. Tanrım ne diyorum ben. O arada kapı açıldı ve içeri biri girdi. Tanrım!!! Biri yatağın yanına gelip örtüyü kaldırmasıyla çığlığı bastım. 

- Ben: AAAAAAAAAAAAAaaaaaaaaaaaaaaaaaa-

- Stiles: Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa. Tanrım Selena neden çığlık atıyosun ben korktum tamammı? 

- Ben: Asıl sen neden çığlık atıyosun hem bende korktum film izliyodum. Korku filmi.

- Stiles: Sen çığlık atınca bende attım. Off tanrım seninle uğraşmıcam.

- Ben: Herneyse niye geldin?

-  Stiles: He benmi aşağıda bir kız var seni bekliyo.

- Ben: Tamam geliyorum.

Stiles gittikten sonra üzerimi başımı düzeltip aşağı indim. Taylor gelmişti. Neyseki bu sefer kapıdan gelmişti.

- Taylor: Selam Selena ben dicektimki birlikte Alışverişe gidelimm?

- Ben: Ne? Sen delirdinmi bu saatte mi?

-Taylor: Evet bu saatte nolur? Lütefennnnnn.

- Ben: Tamam tamam gelicem. Ben gidip üstümüm giyiniyim.

- Taylor: Tamam bekliyorum.

Hızlı adımlarla yukarı çıktım. Odaya girip dolaptan altıma dar siyah kot bir jean, üstünede beyaz üzerinde queen yazan bol bir tişört giydim. Dolaptan yeni aldığım siyah taşlı botlarımıda giyip siyah çantamı alıp odadan çıktım. Hem benim için de iyi olabilirdi. Zaten yanımda para vardı. Yeni şeyler alırdım. Aşağı inip koltuktan deri ceketimi alıp Taylor'un yanına gittim.

- Ben: Hazırım.

- Taylor: Tamam hadi gidelim.

- Ben: Stiles ben yokken evi dağıtmayın. Yemin ediyorum her yeri size toplatırım yaparım biliyosun.

- Stiles: Evet evet biliyorum. Görüşürüz.

- Ben: Görüşürüz.

Taylor'la birlikte evden çıktık. Arabayla gelmişti. Hızlı bir şekilde arabaya binip kotuğa oturdum. Taylorda oturup sürmeye başladı. Pardon uçmaya başaadı. Tanrım!! Çok  hızlı sürüyodu.

- Ben: Taylor sen vampirsin ölümsüzlük diye bişey var sizde. Ama bilgin olsun diye söylüyorum ben bir insanım!!!

- Taylor: Merak etme Selena ben kaza yapmam.

- Ben: Açıkça söylemek gerekirse ben o kadar emin değilim. 

Gözlerimi kapadım ve beklemeye başladım. Dakikalar sonunda kolumun dürtülmesi sonucu gözlerimi açtım. Alışveriş merkezine gelmiştik. Hemen arabayı otoparka park edip içeri girdik.

2 Saat Sonra

Taylor'la çok eğlenmiştik. Bir sürü alışveriş yaptık. çok güzel şeyler aldık. Şimdi eve gidiyoruz. Tam kapıya doğru ilerliyoduk ki Justin bieze doğru koşarak geldi.

- Justin: Taylor Selena hemen benimle gelin. Çabuk olun.

Daha ben konuşmaya başlamadan kendimi Justin'in arabasında buldum. Tanrım!! Yine ne oldu?