Bölüm 3

15.3K 1.7K 581
                                    


Kızlar bize geldiğinde buna en çok nenemin sevindiğini söylemek isterdim ama kapıyı açar açmaz karşılarında onları görünce verdiği tepkiyi düşününce bunu dillendiremiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kızlar bize geldiğinde buna en çok nenemin sevindiğini söylemek isterdim ama kapıyı açar açmaz karşılarında onları görünce verdiği tepkiyi düşününce bunu dillendiremiyorum. Yüzünü abartıyla asıp uyku saatinin geldiğini üstüne basarak belirtmesine Büşra ve Gülşah elbette bozulmadılar. Nenemin canı istediği zaman muhteşem bir ev sahibi olduğunu biliyorlar neticede. Sadece yaşlıların mevcut huysuzluğunun üçle çarpılmış hali var kendisinde. Bunu kabullenip onun size sunduğu şefkatle idare etmeniz gerekiyor. Yani iki buçuk senede bir varlığını yoklayan sevecenliğini -ki o zaman bile siz ona sarılmadan ilk hamleyi yapmaya kalkmaz- coşkuyla karşılamamız normal diye düşünüyorum.

Arkadaşlarımla odama geçtiğimizde ikisi de aynı anda işaret parmaklarını dudaklarına dayamak suretiyle bana sessiz olmamı ima ettiler. Tam tersinin mi olmasını bekliyordunuz? Rica ederim beklemeyin. Durduramadığım ve durdurmayı da hiç istemediğim heyecanıma yenilmeyi arzu etmek her şeyden daha cazip görünüyor. Bu sebeple beni yakından tanıyan dostlarım çığlık atmamın önüne geçtiklerine inanıyorlar bu hamleyle.

Neredeyse dolabımın tamamını yatağın üstüne dökmeye kalkıştığımda da Gülşah elime vurdu. Şimdiden böyle yaparsam ileride Toprak'la yemeğe çıktığımda ne yapacakmışım? Mesela benimle özel bir yere gitmek istediğinde, gelip beni evimden almaya kalktığında, ilk kez el ele tutuşacağımız o gün gelip çattığında... Yukarılara doğru tırmanan heyecanım yüzünden nenemi yerinden zıplatacak o çığlığı savuracağımı sandım. Toprak'ın beni yemeğe çıkardığını hayal edince bile bazı hayvancıkların kalbimi kemirmeye başladığını hissediyorum. Tamamen sıyırmamam için biraz daha mantıklı düşünebilmeyi, en azından arkadaşlarımın lafını dinlemeyi planlıyorum. Suya düşmez o planlar umarım.

Havaların yakında bozmaya başlayacağını bilmek beni yaz mevsimine uygun giyinmeye itmişti. Kızların da onayıyla Eylül ayının henüz bitmediğine güvenerek şortlu bir bahçıvan tulumu giyindim. Spor ayakkabılarımı ayağıma geçirmeden evvel toz pembe çoraplarıma bakıp gülümsemeyi ihmal etmedim. Sırt çantamın bir askısını omzuma asarak okulun yolunu tuttuğumda kulaklarımda son zamanlarda dinlemekten çok fazla keyif aldığım bir parça vardı. Onu Toprak'a dinletemediğim için içerleyip yolun sonunu getirdim.

Şimdi kütüphanede oturmuş proje için detaylı bir çalışma yaparken içimin en kurak bölgesinde açmayı başaran küçük bir çiçeğin kokusunu tahayyül etmeye gayret gösteriyorum. O sırada telefonum titriyor ve kütüphanenin masasına tırmanıp saçlarımı savurmamanın hakkından ilginç bir şekilde geliyorum.

Toprak: Selam. Okulun otoparkında bekliyorum. (12:58)

Toprak bana mesaj atıyor ve ben kendimi okulun çatısına çıkarak atmamak için nasıl tutuyorum, bilemiyorum. Kendimi bıraksam sırtımda beni kaldırabilecek büyüklükte balonlar varmış gibi süzüleceğimi zannediyorum. Aptal gülümsememle Toprak'ın bulunduğu yere iniş yapacağım. O da benim aheste bir edayla uçarak kendisine gelmeme asla şaşırmayacak.

Portakal Çiçekleri AçtığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin