Karşı Karşıya

20 4 14
                                    

Susmak!!..

Bazen hatadır.....

Bazen hayadır....

Bazen aşktır....

Ve....

Bazen "sukutta" saklıdır,

En derin kırgınlıklar....

Duyduklarım karşısında sadece susuyordum.

Şaşkınlıktan mıdır? Kırgınlıktan mıdır? Bilinmez. Ama sadece susuyordum. Ne diyeceğimi bilemiyordum.

Babam benim babam sevdiğim adamdan ayrılmamı istiyordu. Bunu nasıl diyebilir bir insan?!

Ben bunu Burak'a nasıl derim!? Nasıl diyebilirim? Hem yapamam ki.

-Ayrılacaksın.

-Baba!!!

-Karışma Adilhan!!!

-Ömer sen ne dediğinin farkında mısın?

Annem de ağabeyim de babama karşı çıktı ama babam koymuştu kafaya. Ama unuttuğu birşey vardı ben Burak'ı çok seviyordum.

-Farkındayım Necmiye dedi babam anneme ters ters bakarak

Artık dayanamayıp

-Yeterrrrr ya Yeterrrrr ne dediğinin farkında mısın sen? Ben Burak'ı seviyorum. Ve ölüm ayırmadığı sürece de ayrılmayacağız. Biz birbirimizi seviyoruz. Sen istesen de istemezsen bu böyle. Biri geldi solan kalbim çiçek açtı. Benim dün'üm o. Bugün'üm o. Yarınlar'ım o. Uğruna herkesi herşeyi göze alırım. Sende dahil olmak üzere. Bunu herkes böyle bilsin. Diyebildim. Yere çöküp ağladım.

-Açelya....

-Ne var ağabey ne?! Sen yengem için aynısını yapmaz mıydın? Yada yengem senin için aynısını yapmaz mıydı? Söylesene ağabey. Yap-maz-mıy-dın

Ben bunları söylerken annem de babam da ağabeyim de yengem de bişey diyemediler. Ev cenaze evi gibi sessizleşti. Sessizliği gene babam bozdu ve

-Gökay'a da aynılarını diyordun. Ölüp bitiyordun onun için bir zamanlar. Ne oldu sonra? Canından oluyordun neredeyse.

-Evet bir zamanlar onun içinde aynılarını diyor ve aynı duyguları yaşıyordum. Ama Gökay defterini kapatalı benim için çok oldu. Artık Burak var benim hayatımda. Ve öylede kalacak son nefesime kadar. Hem beş parmağın beşide bir olacak değil. Sen Burak'a şu an çok fazla önyargılısın. Yaşın yanında kuruyu da yakıyorsun. Bana ne dersen de umrumda değil. Evlatlıktan dahi reddedebilirsin. Umrumda değil. Benim hayatım artık Burak ile.

-Açelya ayrılacaksın dedim.

-Hayır dedim bende. HA-YIR!

Dedim ve kapıyı çarpıp çıktım. Arkamdan annem seslendi ama kim dinlerdi bu saatten sonra?! İnceldiği yerden kopsun.

Yolda yürüyerek sinirden ağlıyordum. Hava soğuktu. Öyle güzel esiyordu ki rüzgar karşıdan yüzüme yüzüme esiyordu. İyi geliyordu. Bir ara Burakla geldiğimiz bir bank vardı ayaklarım beni oraya götürdü ve bankta oturmuş ağlıyordum. Telefonum da bir türlü susmak bilmiyordu. Ya Cemre yada Ceren sırasıyla arıyorlardı ama ben her ikisine de cevap vermiyordum. Yalnız kalıp kafamı dinlemek istiyordum ve ihtiyacım olan tek kişi Burak idi. Uzaklara dalıp giderken biri yanıma oturdu ve omzuma dokundu. Burak idi bu.

Bir B'aşk'A TesadüfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin