Kris oldukça kibar birisiydi. Teneffüslerde falan filan sürekli yanıma geliyordu. Bir süre sonra zaten hiç fark etmemize gerek kalmadan çıkmaya başlamıştık. Gayet güzel bir ilişkiydi ancak...
Yatağa kadar gideceğini bilemezdim.
Bir ilişki yatağa kadar gidiyorsa emin olun sonu iyi bitmez. Sevişmek mükemmel bir şeydir, insanı birçok şeyden arındırıp kaybolan ruhunu buldurur kendine. Ama doğru düzgün tanımadığın sözde sevgilinle yatmadan önce onu çok daha iyi tanıman lazım.
Ama ben Kai'den hiç ders almamış gibi fuckbody'lik yaptığımı hissediyordum.
"A-Aish... K-Kris tamam y-yeter"
Kris kumral vücudunu yanıma yatırıp bana bakıyordu. Ama ben ona bakmak istemiyordum. Ona baktığımda aklıma Kai geliyordu.
"Sehun, neden ruh gibisin ha?"
"B-Ben biraz dinlenmeliyim. Çok yorgunum..."
Yorgundum ya... Beynim yorgundu. Özellikle şu sıralar gidip gelip aklıma hep Kai düşüyordu. Bir yerden çıkıverecekmiş gibi hissediyordum.
"Tamam hayatım, sen dinlen. Ben de duşa giriyorum."
Başımla onayladım ve Kris mükemmel kalçasını sallayarak duşa girdi. İlişkimizin geçici olduğunu ikimiz de biliyorduk. Yani ben biliyordum ve onun da bildiğini hayal ediyordum. Umarım biliyorsundur Kris.
Taeyong'a mesaj atmaya karar verdim. Kris'ten haberi vardı ama onu hiç gözü tutmamıştı. Bana da sebebini bilmediğim bir şekilde soğuk davranıyordu.
Nerdesin? Seninle
görüşmeliyiz, aramızın soğuk
olmasından nefret ediyorum
yoongie~ ^_^Ona bir iki kur yapsam barışır herhalde diye düşündüm ve düşündüğüm doğru çıktı.
Hergeleye bak sen!
Aman da aman beni mi özledin
sen keloş, team cafe'deyim
ne zaman istersen
damlayabilirsin :DBunun anlamı çabuk gel bekletme beni'ydi. O yüzden yüzümde oluşan tatlış gülümsemeye engel olamayıp hazırlanmaya başladım. Ama kahretsin ki duş almamıştım o yüzden tekrar soyundum. Ben soyunduğumda da zaten Kris duştan çıkmıştı.
Onun arkasından ben de duşa girdim ve giyinirken Kris'e çıkacağımı söyledim.
"Ders çalışmam lazım, boşladım şu sıralar"
"Tabi hayatım, çalışabilirsin. Ama neden evde değil de dışarıda?"
"Bilmem. Starbucks'a giderim zaten çok da sorun olmaz orada iyi çalışılıyor"
"Ben seni bıraksam?"
"Hiç gerek yok inan bana. Ben kendim giderim. Neyse, yarın okulda görüşürüz canım"
Yanağına bir öpücük kondurup evden çıktım. Bazen de böyle gerçek çiftler gibi davranmamız beni telaşlandırıyordu. Belki de tek sorun bendeydi, bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kapıcının oğlu
Fanfictionpişt, kapıcının oğlu, ağzın değil elin iş yapsın her yeri bok götürüyor